GÜRCAN BİLGİÇ - ALTAY'IN ELLERİNDE!
Erken gelen golle birlikte Fenerbahçe oyuncularının üstlerindeki baskıdan kurtulmalarını bekledik. Kasımpaşa buna izin vermedi. Öyle organize geldiler ki, "baskı öyle değil, böyle olur" dedirttiler. 6 Altay kurtarışı, bir de direkten dönen topla biten ilk yarının, Fenerbahçe adına sezonun en şanslı süresi olduğunu belirtmemiz lazım.
Rakibi tehdit etmekten bu kadar uzak kalan, ne pasla, ne de baskıyla rakip sahaya yerleşemeyen, acemi – yetersiz bir kadro vardı. Oyun öylesine belli ediyordu ki Kasımpaşa'nın golünün geleceğini, sadece dakikası beklenir halde, sayaç çalışıyordu. Mert Hakan, Serdar Dursun hamlesi doğru zamanda geldi ama hemen arkasından da beraberlik golü ağları buldu.
Rakibin gelirken çekineceği ön tarafın olmadığında, tek yapacağın topun peşinden koşmak oluyordu ve Fenerbahçe de maçta kendisi için başka "şans anını" beklemekten başka çaresi yoktu. Kasımpaşa defansının telaşında, Szalai'nin şutunun rakibe çarpıp, köşeye gitmesi ile birlikte sıkıntılı gece, galibiyet akşamına dönüştü.
Arda Güler'in sezonun dökülenlerinden umudu kesen taraftar için beklenti sahibi tek oyuncu olarak sahada olması bir seçim. Kasımpaşa gibi temaslı oynayan, fizik gücü yüksek bir takım karşısında bocalaması da normal.
Berisha'nın bu takımın yükünü taşımayacağı da artık ortada. Attila Szalai de pozisyon yanlışları içinde, rakiplerin taktik hedefi haline geldiğini de söylemek lazım. Fenerbahçe taraftarı için şampiyon olamadıktan sonra, ikincilik ile yedincilik arasında çok fark yoktur.
İsmail Kartal, göle maya çalmaktan vazgeçmeyi düşünmeli. Nasıl ki Sosa ile Gustavo artık bu takımın önceliği değiller, yeniden yapılanmada boşa kürek çekeceği oyuncularla devam etmemeli.
EMRE BOL - İPSİZ UÇURTMA
Oyuncuların ve takımların hedefleri vardır. Oyuncular; daha iyi bir kariyer için, daha çok para kazanmak için, camiasına kendisini göstermek ister. Takımlar ise şampiyonluğa, düşmemeye, Avrupa kupalarına katılmayı hedefler. Sizce Fenerbahçe takımının hedefi nedir? Avrupa'dan, Türkiye Kupası'ndan elenmiş, ligde ise ne yaptığı belli değil. İpsiz uçurma gibi...
Takım içinde, bırakın takımı, kendi kariyerini düşünen pek az isim var. Fenerbahçe markası kimsenin umurunda değil. Yahu saydım, sadece ilk yarıda Altay'ın kurtardığı top sayısı 6! Olacak şey değil! Berisha'yı yaza yaza bir hal oldum, lakin o her maç daha da kötü oynamayı başarıyor!
Benim tanıdığım İsmail Kartal, Berisha'yı oynatmaz. Sanırım birileri, "İlla ki oynasın" diye zorluyor hocayı... Gol atamayan golcü mü olur Allah aşkına? Kaçırdıkları gerçekten inanılır gibi değil.
Hedeflerden bahsettik ya; bu sezon Altay'ın önemli bir hedefi var. Fenerbahçe'yi daha fazla rezil olmaktan kurtarmak. Son maçlarda bu süper performansı göstermediğini düşünsenize.
Organize olamadan, kör dövüşü taktiğiyle maçı kazandı Fenerbahçe. Ama hal ve gidişat iyi değil. Bu sezonun sonu nasıl gelecek açıkçası çok merak ediyorum. İsmail Kartal'ın Arda'yı daha verimli kullanması lazım. Onu kenara hapsetmek, yeteneksiz oyuncu kalabalığında ayıp oluyor.
REHA KAPSAL - HEDEF
Fenerbahçe; önce Türkiye Kupası'ndan ardından Konferans Ligi'nden elendikten sonra elindeki tek hedefi olan Süper Lig ikinciliğini elde edebilmesi açasından Kasımpaşa maçı çok önemliydi. Sarı-lacivertliler oyun başında golü de erken bulmalarına rağmen; saha içindeki oyun dengesizlikleri, hem hücum hem savunmada yalnız organizasyon değil oyuncuların konumları, nerede durdukları, yerleşimleri bile baştan sona kadar yanlıştı.
Nitekim Kasımpaşa gibi ligi kalmaya çabalayan bir takımın, sezon başından beri ilk devre en fazla şut attığı maç olması; F.Bahçe'nin durumunu en iyi anlatan istatistik olarak dikkat çekti.
F.Bahçe orta sahasında tempoyu yükseltip düşürecek oyuncu profili olmadığı gibi, hücumda topu tutacak, takımı yerleştirecek ve o beceriyi de gösterecek oyuncular yok. Berisha ve Rossi başta olmak üzere, İrfan Can gibi gamsız bir oyuncu da olunca; oyunun çoğu bölümü F.Bahçe için adeta tenis maçına döndü.
Arda'nın sağ hücumda çizgide değil daha çok santrfor arkasında oynaması gerekiyor. Valencia'nın eğer sakat değilse, yorgun bile olsa ikinci 45 dakikada oyuna girmesi gerekir. Oyunun son dakikalarında onu oyuna almayı anlamak da mümkün değil. Samuel gibi ofansif bir oyuncunun da kanadı daha fazla kullanması gerekirdi.
Bu kadar etkisiz futbol, oyuncuların isteksiz oyunu, son dakikalarda daha fazla öne çıkmak isteyen F.Bahçe'nin yaratılan karambolde Attila Szalai'ye golü bulması; altın değerinde bir üç puanı getirdi sarı-lacivertlilere. Sahanın yıldızı tartışmasız kaleci Altay'dı. Gösterdiği performansla onu eleştirenlere en işi şekilde cevap verdi. Oyunu erteleyip skoru alan F.Bahçe açısından kazanılan üç puandan çok daha önemlisi, ligdeki ikincilik hedefinin net şekilde belirlenmesi oldu.
