Milan Rapaic... 2000-2003 yılları arasında Fenerbahçe'de oynadı, Galatasaray'ın Süper Lig'e koyduğu 4 yıllık ambargoya son veren isimlerinden birisi oldu...
Hala 'Baba' diye andığı Mustafa Denizli sonrası göreve gelen Werner Lorant ile yıldızı barışmadığı için Türkiye serüveni sona eren Rapaic, taraftarların gönlünde taht kurarak, gitmişti. Bugünlerde oğlu Boris, F.Bahçe'nin U22 takımında attığı gollerle yeniden Rapaic adını gündeme taşıyor. Hırvat futbolunun unutulmaz ismi Sabah Gazetesi'ne konuştu ve Türkiye'yi ve Türk futbolunu anlaştı... İşte o sözler...
ÇOK MUTLUYUM, İNSANLAR GÜLÜYOR
Batıdaki televizyonlara bakarsanız Türkiye'de büyük bir savaş var ama bu gerçeği yansıtmıyor. Türkiye'de yaşananlar, Avrupa'da olsa yer yerinden oynar, insanlar sokağa çıkmazdı. Ama Türk insanı ülkesine ve devletine güveniyor. Bakın sokaklara, insanlar gülüyor. Hayata dört elle sarılıyor. Ben de burada çok mutluyum. Eto'o kaç yıldır burada yaşıyor, Pepe sezon başı geldi. Sneijder istemeye istemeye gitti. Keza Van Persie aynı şekilde…
YILDIZLAR GELMEK İÇİN CAN ATIYOR
Piyasanın içinde olduğum için rahatlıkla söyleyebilirim; Türkiye, Avrupa'nın önde gelen liglerinden birisine sahip. Mesela İtalya, futbolda 1990-2000 arası inanılmaz bir noktadaydı. Ancak şimdi o günlerini arıyorlar. Türkiye Ligi ise finansal açıdan güçlü, güven veren bir ülke. Avrupa'da yıldız futbolcular buraya gelmek için can atıyor.
BORİS İÇİN YORUM YOK
Milan Rapaic'e Fenerbahçe'nin 22 Yaş Altı Takımı'na transfer edilen oğlu Boris'i sorunca susmayı tercih ediyor. Israr edince ağzından şu sözler dökülüyor: "Ben onun babasıyım, ne desem yanlış anlaşılabilir. Sadece şunu söyleyeyim: 13-14 yaşlarında bile önemli teklifler aldı ama çok erkendi. İnter'e onu Roberto Mancini transfer etti ve 18 yaşında İnter A Takımı'nda oynattı. Boris, Türkiye'ye gelmekten mutlu. Çünkü Türk futbolu, İtalya'ya göre önemli fırsatlar sunuyor. İtalyan futbolu uzun süredir gerileme döneminde. Boris de bu yüzden kariyerini çıkıştaki Süper Lig'de sürdürmek istedi."
GÖRDÜĞÜM EN İYİ BAŞKAN YILDIRIM
"Fenerbahçe'de teknik adam değişikliği sonrası forma şansı bulamayınca ayrılmak istedim. Aziz Yıldırım'a büyük saygı duyarım, o gördüğüm en iyi kulüp başkanıdır. Beni anlayışla karşıladı ve 'Ayrıl ama senden tek bir ricam olacak. Galatasaray'a gitme' dedi. O zaman G.Saray'dan ekonomik olarak iyi teklifler almıştım. Ama başkana söz vermiştim, Galatasaray'a gidemezdim. Aziz Yıldırım ve Mahmut Uslu bana her zaman çok yardımcı oldu. İkisinin yeri ayrıdır. Onları hem çok seviyorum hem de onlara büyük saygı duyuyorum."
BASKETBOL MAÇINDA NE YAPACAĞIMI ŞAŞIRDIM!
Fenerbahçe Doğuş'un maçı için Ülker Sports Salonu'na gittiğinizde ilk kez bir Basketbol maçında eski bir futbolcu için tezahürat yapıldı. Neler hissettiniz?
Dile kolay tam 15 sene olmuş, böyle bir şey olacağı hiç aklıma gelmezdi. Ben fark etmedim, oğlum "Baba senin için bağırıyorlar" deyince bir anda kitlendim. Ne yapacağımı şaşırdım, oğlum "Baba ayağa kalksana" dedi. Alkışla mı karşılık vereceğim, selam mı vereceğim bilemedim. Fenerbahçe taraftarını, Kadıköy'ün ne anlama geldiğini çok iyi bilirim. Orada zorlu maçları hep taraftarımızla almıştık. 15 yıl sonra "Rap Rap Rapaic" tezahüratlarını duymayı beklemezdim, beni çok şaşırttılar.
SEMİH HALA OYNUYOR MU!
F.Bahçe'deki takım arkadaşlarından futbol oynayan sadece Semih Şentürk kaldı. TFF 1. Lig'de gol atmaya devam eden Semih için ne dersin?
Semih hala oynuyor mu? (Şaşırıp, kahkaha atarak, yaşını soruyor)… 34 demek, doğru bizim dönemimizde çok gençti. Hala gençmiş (gülüyor). Bence daha yıllarca oynar. O iyi bir golcüydü.
LORANT'TAN SONRA…
"Fenerbahçe taraftarının beni Alex gibi ayrı bir yere koyması gurur verici. O benden çok daha uzun süre F.Bahçe'ye hizmet etti, büyük başarılar kazandı. Ben de uzun süre kalmak isterdim ama olmadı. Eğer Mustafa Denizli kalsaydı 10-15 yıl daha Fener'de oynardım. Ama sonra adını anmak istemediğim bir teknik adam (Werner Lorant) geldi. Beni oynatmadı, 6-0'lık G.Saray maçını bile kenardan izledim."
GAZİANTEP MAÇI UNUTULMAZ
Rapaic'e 3-0'dan 4-3 kazanılan 2000-01 sezonundaki Gaziantep maçının sayfalarını gösteriyoruz…
Gaziantepspor zirveye oynuyordu. Biz olamazsak Galatasaray 5. kez şampiyon olabilirdi. Aziz Yıldırım'ın ise 5. yılıydı ve şampiyonluk yaşamamıştı. Durumun ciddiyetinin farkındaydık. İkinci yarı girerken şahitlerim var, maçı çevireceğimi söylemiştim. İkinci yarı çıkarken muhteşem tribün desteği vardı. İnanılmazdı, anlatırken bile hala tüylerim diken diken oluyor. (Sabah)