Dünkü maç aslında akşam 8'de değil, önceki akşamki derbide başladı... Şenol Güneş'in rakibin o dakika itibariyle 4 puan önündeyken çift forvete dönmesiyle başladı esas olarak.
Güneş, Cenk ve Gomez'e döndü, golü buldu. Sonrasında Necip'i soktu ve skoru tuttu. Önceki günkü yazımda şunu yazmıştım, Samandıra'da 76-77 dakika, "Evet puan kaybı geliyor" derken oyuncuların enerjisi düşmüştür, takımın motivasyonu kalmamıştır.
Fenerbahçe adına deplasmanlarda bu takıma 28 puan çok bile. Beşiktaş 36'yı hak etti ama Fenerbahçe adına çok.
2-0 kaybetmeye oynarım!
Başakşehir'de iyi bir iskelet var. Kaleci Volkan Babacan'dan önündeki savunma hattına, ileriye dek... Böyle bir takıma gidiyorsun, iki seçenek var:
A- Aynı düzende devam edeyim, B - Risk alayım, kazanma şansımı artırayım.
Ben antrenör olsam gerekirse 2-0 kaybetmeye oynarım, çift forvet oynarım, yetmedi orta sahaya da Ozan'ı koyarım.
20. haftada olsak böyle çık Başakşehir deplasmanına ama artık her şey elden gidiyor, teknik direktör risk almalı.
Başakşehir'in ilk golü klasik kontrataktı, Visca'nın vuruşunu güzelleştirdi Volkan.
Kenardan gelen toplarda enteresandır, Fenerbahçe avantaj sağladı. 75'te penaltı geldi, daha da zaman var, 2-1 olabilir derken penaltı kaçtı. Bu saatten sonra şampiyon Beşiktaş'tır.
Beşiktaş'ta Atiba ile Oğuzhan merkezde oynuyor, Fenerbahçe, Topal- Souza ile, düşünün. Fenerbahçe baskıyı kurduğu zaman bu ikili önde baskıyı yapamıyor.
Ozan Tufan oynasa Şenol Güneş takımından gelme alışkanlığıyla bunu yapardı.
Topal-Souza daha fizikli diye daha çok top kapar zannedersin ama Atiba ile Oğuzhan önde basıp aldığı için daha kolay kapatıyorlar. Böyle olunca stoperler de geniş alanda yakalanınca defoları ortaya çıkıyor. Devre arasında müdahaleni yapman lazım, beraberlikte de gidiyor şampiyonluk...
Ne oldu, değiştirmedin, aynı takımla da yedin golü. 2-1'den sonra Visca yok muydu, vardı. Doka yok muydu, o da vardı. Yarım kere geldiler 2-1 sonrası çünkü işin içine psikolojik faktörler de devreye giriyor. Formda olan bir takımla başlamak ne kadar doğru bir hareketse lig biterken, devre de berabereyken hocalığınızı yapacaksınız.
Hak ettiği yerde
Ligin birincisi hak eden Beşiktaş, ikincisi hak eden Fenerbahçe, üçüncü Konyaspor, dördüncü Başakşehir...
Ligde hak edilmiş bir tablo var. Şu anda bu tablo futbolun adaletli bir oyun olduğunu bizlere gösteriyor.
34 haftalık maratonda en iyi futbol oynayan takım lider, yine oynamaya çalışan Fenerbahçe ikinci.
Onun dışında dolu dolu bir 32 hafta geçirdik. Fenerbahçe taraftarı için tabii ki kötü bir son oldu ama oyuncular yine ellerinden ne geliyorsa yapmaya çalıştılar.
Güçlü oynayan, istikrarlı oynayan, ağlayan, coşan, sevinen, terleyen Beşiktaş şampiyonluğu bence hak etmişti.
Matematiksel olarak lig yarışı bitmiş olmasa da artık Beşiktaş'ın şampiyonluğunu kutluyorum.
Volkan bir dev!
Dün bir dev vardı sahada, dev bir kaleci Volkan Babacan. Bir kaleci bundan daha iyi oynamaz. Üst üste sağına gelen toplarını çıkardı.
Van Persie'nin çok zor bir vuruşu vardı, onda birçok kaleci tek adım atıp atlardı, o ekstra adımla atladı.
Fernandao'nun da vurduğu zor bir top vardı. Bir de bu pozisyonların üstüne çıkıp penaltı da kurtardı.
Allah nazardan saklasın
Fransa'daki EURO 2016 öncesinde hepimize fazlasıyla güven verdi, Allah nazardan saklasın. Milli Takım için çok önemli onun performansı. Fransa'da kalesinde bu kadar da pozisyon görmeyecektir. Çeşitli tartışmalar vardı ama artık herkesin güvenini net bir şekilde kazanmıştır. Volkan'a tebrikler.