Braga'nın 1-2 maçını izlemek, kısa görüntüleri izlemek, istatistik bilgileri internetten indirmek... Bunlar üzerine tura net favori göstermenin çok doğru olmadığını dün gördüm.
Rakip Braga, organizasyonu çok iyi bir takım. Günümüz oyununda 4-4-2 kullanan fazla takım yok.
Rövanşlı eşleşmelerde deplasmanda 4-4-2 oynamak hiç de kolay değildir.
Braga bunu büyük ölçüde başardı.
Hem sağdaki Josue hem de soldaki Rafa Silva o kadar doğru pozisyon alıyorlar ki orta saha ikili değil, dörtlü gibi kalıyor. İki bekleri de çabuk, merkez stoperleri ağır ama pozisyon bilgileri yüksekti. Fizikleri de iyi durumdaydı. İleri uçlarında oynayan iki forveti de enerjili oyunculardı.
Fenerbahçe, 3 yıl ara verdiği Avrupa kupalarına kaldığı yerden devam ediyor. Kontrollü oyun, rakibe saygı, orta saha biçimi, oyuncu tercihleri Avrupa arenasına uygun... Belki dolu dolu oynamıyor ama az pozisyon veriyor.
Başka şansı da yok ama Avrupa için. Şampiyonlar Ligi'nin bir alt turnuvası olmasına rağmen rakipleri 'lay lay lom' yaptırmıyorlar.
Dün eski maçlara göre Fenerbahçe'nin iki beki etkisizdi ki en önemli silahları Fenerbahçe'nin...
Öndeki üçlünün bireysel performansı önceki maçlara göre düşüktü.
Orta sahadaki üçlüden zaten çok büyük yaratıcılıklar bekleyemeyiz.
Fakat dün sahanın en iyi oyuncusu olan Mehmet Topal, kendisini tanıdığımız gibi pres yaptı, müthiş driplingler yapıp şahane bir plaseyle hem sezon içerisindeki hem de dün geceki performansını golle taçlandırdı.
Açıkçası 0-0 bitse şansımız Braga'ya göre düşük olacaktı ancak Mehmet Topal'ın Maradona-Messi golü yüzdemizi artırdı.
Pereira istediği sonucu aldı
Her şeye rağmen Braga deplasmanı zor geçecek. Pereira 1-0'ı istiyordu, öyle başladı, öyle de bitirdi. Tabii ki Volkan Demirel'e değinmek lazım...
Çoğu kalecinin çıkaramayacağı bir topu da çıkardı. Son olarak... Yazımı yazdırırken Fenerbahçeliler'in arasında giden bir Galatasaraylı arkadaş gördüm. Hiçbir problem yaşamadan yoluna gitti. Bu da ayrıca hoşuma gitti.