Fenerbahçe'nin Rus takımı Lokomotiv'le oynadığı maçtan sonra dün akşamki karşılaşma için bir cümle 'cuk' diye uyar: F.Bahçe eskiye döndü, klasik oyununa. Yani cümle şu: Fenerbahçe, Avrupa Kupası'nda bir reklam arası maçı oynadı. Reklamlardan sonra normal fabrika ayarlarına geldi. Yorgunluk falan bahane. Özellikle şunu söylemek gerek, Bursa tamamen bozmaya oynadı. Gol atmayı fazla düşünmedi, düşünemedi. O zaman böyle bir takıma nasıl oynarsın?
Kendi silahlarını akıllı kullanarak.
Böyle bir takıma karşı kullanabileceğin en büyük silah ne? Persie. Peki sen bu en büyük silahını ne yapıyorsun?
Yanında kulübede oturtuyorsun.
Turşunusu kuracaksın Persie'nin.
Futbolda şu var: Çok fazla santrfor oynatınca çok gol atacak halin yok. Aslında Van Persie'yi oyuna alıp Fernandao ile çift santrfora dönünce Bursaspor'un ve Hamza Hoca'nın ekmeğine yağ sürdü Pereira.
Orta alanda top çevirmekte zorlanıyordu yeşil-beyazlılar. Ama Van Persie ile Fernandao birlikte oynayınca, orta alan rahat kaldı. Bu sefer Bursaspor o boş alanı kullanmaya başladı. Yani Hamzaoğlu'na sorsalar "Yahu kardeşim rakip teknik direktörün ne yapmasını istersin? O da şunu derdi: "Van Persie'yi alıp çift santrafora dönseler ben de orta alanı elime alsam saz heyetini kursam"
Aynen böyle oldu ve çok rahat maçı bitirdi Bursaspor.
Hem de çok etkili hücum yapmadan.
Biraz tehlikeli santrforları olsa son yarım saat bu F.Bahçe'yi rahat yenerlerdi. Şimdi düşünün Beşiktaş, G.Birliği'ni yenerse maç eksiği olmasına rağmen lider oluyor. Peki bu Beşiktaş'ı ateşler mi ateşlemez mi? Bence ateşler. Lokomotiv'e karşı yorgunluğu kabul etmiyorum. Çünkü o takım neredeyse 3 aydır maç yapmıyor.
Tamam F.Bahçe iyi oynadı ama rakibinin de bu iyi oyunda büyük payı vardı. Sarı-lacivertliler Lokomotiv maçının havasına fazla girince dün şampiyonluk için çok önemli olan puanları kaybettiler. Çünkü bu virajlar tehlikeli virajlar. Önünde araba varken dikkatli sollayamaz ve geçemezsen ya çarparsın ya şarampole yuvarlanırsın.
Kopya Eto'o'dan
Eto'o ile. Demek ki Samuel Eto'o, oyunu Türkiye'deki birçok teknik direktörden daha iyi okuyabiliyor. Hem kendi takımını hem de rakibini çok iyi analiz ediyor. Fenerbahçe ise en büyük kozu Robin van Persie'yi oynatmıyor.
Hakem Mete Kalkavan çok rahat bir maç idare etti. Bazı pozisyonlarda iki takımın futbolcuları da kolay penaltı istedi. Vermemekle doğruyu yaptı.