Fenerbahçe, Molde maçı sonrasında bence en ciddi rakiple oynadı; Medipol Başakşehir!
Ne açıdan? Çünkü rakip Başakşehir sahaya iyi yayılıyor. Rakibe boş alan bırakmıyor.
Birbirleriyle yardımlaşmaları iyi.
Tam bir makine intizamında oynuyorlar.
Topa da rast gele vurmuyorlar. En büyük özellikleri de ayağa pas yaparak hücuma çıkıyorlar. Bu da Fenerbahçe'nin istemediği rakip!
Başakşehir'in planları iyi de gidiyordu. "Nereye kadar?" derseniz; 68. dakikada Badji'nin atılmasına kadar. Fenerbahçe de Başakşehir'in tuzağına düşmedi. Ailecek rakibin üzerine gitmediler. Arka tarafta hep rakipten 2 hatta 3 futbolcu fazla kaldılar.
Fenerbahçe'de şu bir gerçek; sarı-lacivertlilerde oyunun yönünü değiştirecek, araya gollük paslar atacak, topu rakibin ölü noktalarına sokacak adam; Diego Ribas...
Fenerbahçe'nin teknik direktörü Pereira'nın Diego'yu ilk 11'de oynatmaması, maça onla başlamaması hataydı!
Zaten devre arasında hatasını görüp ilk oyuncu değişikliğini onunla yaptı. 59'da Ozan'ın yerine Diego'yu aldı.
Alper'i oyuncu değişikliğinden saymıyorum, çünkü o sakatlanarak mecburen çıktı.
Emre'yi eleştirmek haksızlık
Sarı-lacivertliler maçlarda hep taktik faulü çok kullanırlar. Yani rakip oyuna ani çıkarken çabuk faul yaparak rakibin hücumunu durduruyorlardı.
Dün Başakşehir takımı da Fenerbahçe'ye aynı tarzda cevap verdi.
Bu taktiği bütün rakipler Fenerbahçe'ye karşı uygulamaya çalışıyorlar ama hepsi başaramıyor. Başakşehir fizik olarak da iyi olduğu için bunu uygulayabildi.
Emre Belözoğlu, dün eski takımı Fenerbahçe'ye karşı ilk kez sahadaydı.
Bu durum Emre gibi oyuncuları asla etkilemez.
Rakip kim olursa olsun bu tip oyuncuları etkilemez.
Emre haliyle Fenerbahçe'deki futbolundan farklıydı. Çünkü Fenerbahçe'deki Emre Belözoğlu, Başakşehir'dekinden çok daha fazla pas alabiliyordu.
Emre Belözoğlu'nu eleştirirken biraz da olaya böyle bakmak lazım.
Cüneyt Çakır bildiğiniz gibi
Çakır'dan kart var mı hayır! Maalesef işte sistem böyle! Sistem bu; yersen sistemi!