El, elin eşeğini ıslık çalarak ararmış! Kimse kimseden yardım beklemesin. Sokak diliyle: "Herkes önünden yesin" demişler.
Öyle haftalara girildi ki rahat takımların mücadeleleri ile tehlikeli durumdaki takımların mücadeleleri değişik oluyor. Maç 11'e 11 oynansa Mersin İdman Yurdu belki de birşeyler yapabilirdi!
Ama sahneye Vederson çıkıyor, ibre Fenerbahçe lehine dönüyor.
Diego'nun yapamadığını Vederson yapıyor ve kendi takımını 10 kişi bırakıyor.
Bütün serbest vuruşları o kullanıyor, dağlara taşlara!
Mersin İdman Yurdu'nda bir de santrfor var, siyahi iri kıyım. Adı Nakoulma... Forvet oyuncusunun yere düşmemesi gerekir, diri kalması gerekir ama o her pozisyonda kendini yere bırakıyor.
Maçta dün ceza alanı içinde iki pozisyonda kendini yere attı penaltıyla alakası yok! Diego da 10 dakika sonra kendini yere attı ama ceza alanı dışıydı. Cüneyt Çakır da o pozisyona faul verdi.
Aynı mücadele yoktu
88. dakikada Diego'yu çıkarıp Selçuk'u almanın anlamını bir türlü anlamadım.
10 kişi kalmış Mersin'e Fenerbahçe'nin oynadığı futbol çok kötü. Emre'nin güzel vuruşu golü getirdi. Bakın Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş kafaya oynuyorlar. Şampiyonluğa oynayan bu takımların kazandıkları maçlar bakın hep böyle gollerle geliyor!
Gerginlik var, tamam! Bu tip maçlarda güzel futbol da fazla beklenmez. Ama bir gün önce Galatasaraylı futbolcuların sahada verdiği mücadeleyi bir gün sonra Fenerbahçeli futbolcularda göremiyorsunuz.
Fenerbahçeli oyuncular kötü oynayabilirler, kabülüm.
Ancak mücadele etmemelerini kabal edemiyorum. 10 kişi kalmış Mersin İdman Yurdu'na bu tarz zorlanmaları takımın hazır olmadığını gösteriyor.
Son iki hafta ligin kaderi yine belli değil. Şimdi bomba Beşiktaş'ın kucağında! "Şampiyonluk" derken "4 yıldız" derken işin esas ana fikri "Para". Yani Şampiyonlar Ligi!
Hadi birinci olamadın. İkinci olamazsan yandın! Yöneticiler atıp tutuyonrlar ama onların esas hedefleri Şampiyonlar Ligi!
Mersin şanslı değildi
Mersin İdman Yurdu bir hafta önce Galatasaray'a karşı çok güzel mücadele etti. Bu hafta da Fenerbahçe önünde eksik kaldığı için maçı kaybetti. Buradaki ayrıntı şu, çok basit; büyük takım, küçük takım...
Dünkü maçta Mersin'in şansı da yanında değildi. İki top direkten döndü. Karşı karşıya kalınan pozisyon kaçtı! Aynı pozisyonları Fenerbahçe yakalayamadı. Bir tek direğin yanından giden şutları var, başka da yok.
Ama şu da bir gerçek geçen seneki Fenerbahçe'den bu sene eser yok!
TESADÜFE BAK YİNE CÜNEYT!
İşin daha farklı boyutu var: Fenerbahçe iki maçını kazanırsa, Galatasaray da birini kaybederse! Hasan Ali'nin (Galatasaray'ın 2-1 kazandığı Fenerbahçe maçı) hem faulle, yarım metre taç çizgisinin dışından alıp götürdüğü top belki de şampiyonluğu belirleyecek. (Çünkü o topu Hasan Ali, Alper'e pas olarak verdi, o da skoru 2-1'e taşıyınca G.Saray maçı 1 farklı kazandı ama ikili averaj şansını bu gol alıp götürdü! Çünkü ilk maçı da F.Bahçe 1 farkla kazandığı için puanlar eşit olursa ikili averaja değil, genel averaja bakılacak.