Yargıtay, şike davasıyla ilgili kararını verdi ve Aziz Yıldırım'ın şike yapmak, teşvik primi vermek ve örgüt kurmak suçlarından aldığı cezayı onadı. 2 yıl 8 ay daha hapis yatacak olan Fenerbahçe Başkanı, "Bu kararı tanımıyorum" dedi. Yargıtay'ın kararı ve Yıldırım'ın çıkışıyla ilgili neler söyleyeceksiniz?
AYLARCA BEKLEDİLER
Eğer bir yerde, hukuksal bir yaşamdaki yeni bir düzenleme çok yoğun bir şekilde konuşuluyorsa, mahkemeler onunla ilgili kararı o anda vermezler. Diyelim ki idam mahkumusun; mahkumiyetin Yargıtay'a gitti. O sırada, o ülkede idam cezasının kaldırılması konusunda genel bir hava varsa ve yürütme dahil, yasama dahil, halk dahil, sivil toplum örgütleri dahil 'İdam, bu ülkeye yakışmıyor' görüşündeyse; o sürecin sonunu bekler mahkeme... 'İdam kaldırılıyor; adamı asmayalım' der. O adam seri katil de olsa, ırz düşmanı da olsa fark etmez... Türkiye'de, bir yeniden yargılanma süreci var. Bu yeniden yargılanma ne için; belli bir mahkemenin verdiği kararlar için... Aziz Yıldırım hakkında karar veren mahkeme hangisi; aynı mahkeme... En son 'Karar, aralık ayında çıkar' denmişti; aralıkta da çıkmadı. Sen bu kararın verilmesinin ardından aylarca beklemişsin, beklemişsin; şimdi tam bu özel mahkemelerin kararlarının 'vicdani olup olmadığı' tartışılırken ve ülke çapında muhalefetiyle, iktidarıyla yeniden yargılanma söz konusuyken, bu kararı onaylıyorsun! Bu manidar değilse, dünyada hiçbir şey manidar değildir.
Yargıtay'ın kararının ardından, gözler Türkiye Futbol Federasyonu'na çevrildi ve federasyon, "Bizim için konu kapanmıştır" açıklaması yaptı. Siz ne düşünüyorsunuz; konu gerçekten kapandı mı? Zira, Trabzon cephesi ısrarla kararın değişmesini bekliyor. Ayrıca konunun bir de FIFA-UEFA cephesi var.
YASAL İLİŞKİLERİ YOK
Düşünsel bir ilişkisi vardır. O kararı verenler, öbürünün ne karar verdiğine bakarlar; neticede bu dünyanın içinde yaşıyorlar. Ama doğal bir yasal ilişki yok. Federasyonunki bağımsız bir disiplin kuruludur; mahkeme de bağımsızdır. Yani 'bu öyle bir karar verdi' diye, 'diğerinin kararını değiştirmesi' gibi bir şey söz konusu olamaz ki bunların koşulları da ayrı, temelleri de ayrı... Bu, Türkiye'deki durum... Ama Türkiye'deki durum ile uluslararası durum, o kadar oturmuyor. Örneğin yine atanmış atletizm federasyonları; Türkiye'deki önemli atletlerin, özellikle de olimpiyatta derece almış atletlerin doping cezası almalarını engelledi. Mesela, o 'biyolojik pasaport' denilen uygulamayı tanımadılar. Tanısaydılar, Aslı'nın olimpiyat şampiyonluğu gidecekti. 'Hayır, tanımıyoruz' dediler ve bir ceza vermediler. Ankara'dan gelen talimat ile federasyon başkanı, bu kararı alabilir. Yarın WADA (Uluslararası Dopingle Mücadele Ajansı) ya da IOC (Uluslararası Olimpiyat Komitesi) ya da IAAF (Uluslararası Atletizm Federasyonu), 'Bunlar doping yapmışlar ve sen ceza vermedin' derse, Türkiye Atletizm Federasyonu ceza alır. Yani Türk atletizmi ceza alır; Türkiye yarışlardan ihraç edilir. Bu konuda da UEFA, 'Sen şikeye gereken cezaları vermedin' diyerek benzer bir karar verebilir. Çünkü şike, şiddet, doping; dünyadaki bütün uluslararası spor kuruluşlarının üç ana hedefi... 'Sen bu şike olaylarında yan çizdin; yeterli ceza vermedin' diyebilirler.
F.BAHÇE'Yİ AKLAYACAKTI
Mehmet Ali Aydınlar'ın bulduğu formül, FIFA ve UEFA'yı da tatmin edecek bir formüldü. İtalya örneğinde olduğu gibi puan silme cezası vererek; kimseyi cezasız bırakmayacak, Fenerbahçe'yi en temiz, en kolay şekilde aklayacaktı. Ama Mehmet Ali Aydınlar, Aziz Yıldırım'ın hırsını ve ihtirasını aşamadı. Çünkü Aziz Yıldırım, Fenerbahçe'nin önünde... Bunu aşamayınca, bugünkü duruma gelindi. Şimdi tabii, FIFA ve UEFA işe müdahale ederse, bu sadece Aziz Yıldırım'ın ya da Fenerbahçe'nin değil; Türkiye'nin aleyhine olur. Çünkü Türkiye Futbol Federasyonu'na diyecek ki: 'Sen görevini yapmadın arkadaş!' Bu, başımıza çok büyük sıkıntılar açabilir.
Süreç 3 Temmuz 2011'de başladı. 'Geçen 3 sene içinde süreci doğru yönetebildik mi?' diye soracaktım ama siz, 'kırılma noktası olarak Aydınlar'ın formülünü gördüğünüzü' ifade ettiniz. Formül işlese, gerçekten bu süreci daha kolay atlatabilir miydik?
Kulübü fiilen yönetecek
Yargıtay'ın kararıyla, Yıldırım'ın başkanlığı düştü. Bir yandan da yeni başkan adayları konuşuluyor. Ali Koç ve Abdullah Kiğılı isimleri ön planda... Bundan sonraki süreçte neler olabilir?
***
FEDERASYON SKANDAL BiR KARAR VERDi
TFF, MHK'nın aksi yöndeki açıklamalarına karşın 'Kasımpaşa-Beşiktaş maçında hakemin kural hatası yaptığına' hükmetti. Federasyonun, karşılaşmanın tekrar oynanmasına karar vermesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
NE DEĞERLİ KOLTUKMUŞ!
Tahkim'de hukukçular var. Bakalım onlar ne karar verecekler. Ama Türkiye'deki futbolun yönetilemediği bir kere daha kanıtlandı.
Tabii siz maçın ardından 'kural hatası yok' demiştiniz.
Aslında Halis Özkahya olayından sonra TFF ile MHK, bir kez daha karşı karşıya geldi. Kararın ardından medyada, 'MHK Başkanı'nın istifa edebileceği' yönünde haberler çıktı ama Zekeriya Alp, Demirören ile yaptığı görüşmenin ardından göreve devam etme kararı aldı.
Röportaj: Bülent CAN