Yanal iyi hoca değil
Dünya futbol tarihinde bilgisayarla başarılı olmuş hoca yok. Karabük maçında takke düştü, kel göründü. Maç baştan sona Ersun Yanal'ın yanlışları ile geçti. Hele Alper'i çıkarıp, Webo'yu alması tam bir intihar hamlesiydi. Yanal'ın ezberleri var, defterleri var. Bilgisayarcı ya! Bilgisayar senin yardımcındır, maçı yönetecek olan beynindir. Volkan, Fener'in bunalıma girmesini engelledi
- Fenerbahçe Haberleri
- 24 Aralık 2013, 23:25:06, Güncelleme: 25 Aralık 2013, 02:09:40
Fenerbahçe hezimetten kurtuldu; kurtaran da Volkan...
Rehavete mi kapıldı; bu mağlubiyeti neye bağlıyorsunuz?
Nihayet bir teknik direktör, Fenerbahçe'nin nasıl mağlup edilebileceğini gördü. Maçın içinde, yaşayarak gördü üstelik... Fenerbahçe golü yedi; evde birlikte izlediğim arkadaşlara dedim ki -kayıtları vardır; herkes, her şeyi kayıt ediyor ya mutlaka birileri kayıt etmiştir- "10 dakika sonra yayıncı kuruluşun bu spikerleri, 'Fenerbahçe, her zamanki oyununa başladı ve rakip alana yerleşti' diyecek." Çünkü yayıncı kuruluş, bunu sene başından beri söylüyor. Maçı anlatan spiker ve yanında oturan sunucu; yani öz Fenerbahçe televizyonu yayıncıları, 'Golü atan takım geriye çekildi; maç, mecburen rakip ceza sahası içinde oynanıyor' demiyorlar; 'Fenerbahçe rakibin sahasına yerleşti' diyorlar iftiharla!.. Tam 10 dakika sonra, "Fenerbahçe, her zamanki futboluna başladı ve rakip sahaya yerleşti" dediler. Aynen bunu söylediler. Rakip sahaya yerleşince de golü attılar. Tolunay hoca golü yiyince, nerede yanlış yaptığının farkına vardı, başlangıçtaki hücum futboluna döndü ve Fenerbahçe'yi darmadağın etmeye başladı. 2-1 öne geçtikten sonra da 1-0 öne geçtikten sonra düştüğü hataya düşmedi. Hücumlarına devam etti.
BİRBİRLERİNE DÜŞERLERDİ
Hücumlarına devam edince de Volkan hayatının maçını çıkarmak zorunda kaldı; Fenerbahçe'yi kurtardı resmen... Karabük maçı, 6-7 olurdu ve bu skor, Fenerbahçe'nin gelecekteki maçlarını da etkilerdi; moralini bozardı, birbirlerine düşerlerdi. İçeride bunalım başlardı; dışarıda bunalım başlardı. Maçın genel görünümü; A'dan Z'ye, başından sonuna, Ersun Yanal'ın yanlışları ile geçti. 'Her şey yolunda gidiyor' diye, bizim tabelacı medyamız tarafından; daha doğrusu Fenerbahçeli medyamız tarafından, Ersun Yanal efsanesi yaratılmaya uğraşılıyordu. 'Ersun öyle, Ersun böyle' diye methiyeler diziliyordu. İşte takke böyle düşer! Takke, aslında maçın başında düştü. Fenerbahçe, sahaya eksik oyuncu ile çıktı. Niye eksik oyuncu ile çıktı? İyi yabancıları var; kontenjan yüzünden kadroya alamıyor. Buna rağmen Fenerbahçe, 6+0'daki sıfırın düzeltilmesine karşı çıkıyor. Neden; çünkü Fenerbahçe, Avrupa'da yasaklı... Kulüplere, 6'dan fazla yabancı oyuncunun asıl lazım olduğu yer, Avrupa maçları... Bir adamdan Avrupa maçlarında verim alabilmek için, içeride de oynatmak zorundasın. İçeride oynatmak için de kadroya almak zorundasın. Kadroya aldığın zaman da 6'sı sahada, 2'si de kenarda oturursa; maç içinde değiştirebilirsin. Fakat 6+0 olduğu zaman; Yobo'ya dokunamıyorsun, Holmen'e dokunamıyorsun, Kadlec'e dokunamıyorsun. Tribünde oturuyorlar ve ölüyorlar. Fenerbahçe'nin umurunda değil. Fenerbahçe'nin, iyi bir yerli kadrosu var. Avrupa'da da nasıl olsa yok. Yani fazla adama da ihtiyacı yok; onun için 6+0'a devam... Onun için yabancıları tribünde... Yerlileri sakat ve cezalı... Türkiye'nin, tesis olarak en modern altyapı imkanlarına sahip; Dereağzı'nda tesisler var, Samandra'da tesisler var, Topuk Yaylası var. Yani var oğlu var! Bu koskoca Fenerbahçe'nin, bu kadar sakatı ve cezalısı varken; bu kadar para harcadığı alt yapısında, kadroya girebilecek bir tane adamı yok. Ersun Yanal'ın ilan ettiği şey bu!.. 'Fenerbahçe altyapısı, on para etmez. Burada, benim yedinci yedeğim bile yok!' Oradan bir adam alıp, buraya koysana... Oynamayacak tabii... Hangi takımda, yedinci yedek oynuyor? Üç oyuncu değiştirme hakkın var: Birini kaleci için son ana kadar saklı tutuyorlar; iki yedek değişiyor genelde, onlar da belli... Sıralamada yedinci olan bir adam, kaç kere maça girmiş ki!
ÜÇ KURUŞ PRİM ALIRDI
Ama orada olması; bir moraldir, bir heyecandır, bir ümittir. Bugün kadrodaysa, yarın öbür gün sahada olabilir. Prim alır üç kuruş... Genç adam için bu bir hevestir, heyecandır. 'Fenerbahçe altyapısında, bana yarayan ferdi vahit yok' diyor. Bunu kim diyor; Ersun Yanal!.. Fenerbahçe'de 'Salih' diye bir oyuncu vardı; hatırlıyor musun? Aykut Kocaman, Salih'i sadece Fenerbahçe'ye değil; milli takıma kazandırmıştı. O zaman 'çocuk' denilecek yaştaydı üstelik... Şimdi daha olgun... Ama Ersun Yanal sayesinde yok edildi. Salih, ortalarda yok. Şu rezil maçta bile, Salih'i kullanmayı düşünmedi! 'Rezil' derken, tabela olarak söylüyorum. Volkan olmasa, 6-7 olacak bir maç...
Yanal'ın, maçı çevirmek adına yaptığı değişikliklerle ilgili ne düşünüyorsunuz?
Karabük, her akında gol pozisyonuna giriyor. Bu Karabük'e karşı; dördüncü forveti, Webo'yu oyuna soktu. Niye? 'Bundan evvel Webo'yu soktum. Girer girmez, sonucu değiştirdi.' Bundan evvel oyuna soktun ama bundan evvel, senin üzerine gelmeyen ve 10 kişi ile kendi sahasında toplanan bir rakibe karşı oynuyordun. Hatta Volkan'ı çıkartıp, bir forvet daha alabilirdin. Rakipler öyle oynuyordu. Volkan bile fazlaydı takımda... Ama şimdi öyle değil... Rakip, girdiği her akında senin savunmanı allak bullak ediyor. Bruno Alves, en kötü maçını oynamış; ilk defa Bruno Alves'in üzerine oynandı da onun için... Şimdiye kadar, Alves'in üzerine kimse gelmiyordu ki!.. Şimdiye kadar, Egemen'in üzerine kimse gelmiyordu ki!.. Rakip kendi sahasına çekilmediği zaman, sen dördüncü forveti sokarsın da o dört tane adamın hiçbiri, geriye dönmeyi akıl etmezse; perişan olursun! Alper'i çıkarıp Webo'yu alması, intihar hamlesiydi. Başa baş giden maçı, hezimetlik skora götüren hamle; bu hamle oldu.
Oyundan ilk aldığı ismin, sürekli Alper olması da eleştiri konusu...
Çünkü iyi hoca değil. Ezberleri var; defterleri var. Bilgisayarcı ya... Böyle bakıyor. Dünya futbol tarihinde, bilgisayarla başarılı olmuş bir hoca yok. Bilgisayar, senin yardımcındır. Maçı yönetecek, senin beynindir.
KIRMIZI KARTI GÖSTERMELİYDİ
Karabük, birçok pozisyona girdi ama galibiyet golünü, Caner'in topu elle kesmesi sonucu penaltıdan buldu. O da ilginçti.
Caner sırtını dönerken, açık kola çarpıyor top... Hareket, çarpma hareketi ama çarparken kol, olması gereken yerde değil de şutun yönünü kesecek şekilde açılırsa; bunun adı penaltı... Caner, 'Bu kadar yakından, elime çarpar tabii' diye itiraz ediyor ama 'Bu kadar yakın' dediğin yerde, sen sırtını dönecek vakti buluyorsun! Demek ki sen, adamın şut atacağını görüyorsun. 'Yüzüne çarpmasın' diye arkanı dönüyorsun. Demek ki o kadar mesafe, o kadar zaman var. Ama bizde, hakeme taç atışı için bile itiraz esas olduğu için ki bunların da baş sebebi; ne yazık ki hakemlerimiz... Maçın birinci dakikasında ilk itiraz edenin, elini kolunu sallayanın, sarı kartı alnına daya; hadi bakalım ondan sonra göreyim! Caner, maçta yine neler söyledi... Sövmedik hakem bırakmadı ortalıkta... Ses seda yok!
Hakem Bülent Yıldırım'ın yönetimini nasıl buldunuz?
Tartışılan bir pozisyon var.
Emenike'nin, 'ofsayt' gerekçesiyle sayılmayan golü mü?
Hayır! Orada görüntü, ofsayt gibi görünüyor ama bunlar ayrı... Her maçta böyle şeyler olur. Böyle şeyler, genelde Fener lehine olduğu için aleyhinde olunca tartışılıyor. Orada tartışılacak tek şey, hakemin çok önemli bir avantajı kesmesi... Skor da çok kritik bir durumdayken... Bence, avantajın farkında bile değildi hakem... Çok refleks bir düdük çaldı; pozisyonun çok yakınındaydı ve Karabüklü futbolcu, gözünün önünde insanlık dışı bir faul yaptı. Yere yıktı Emenike'yi... O anda o düdük, bir refleks düdük... Topun nereye gittiğine bakmadı bile... Ben olsam, ben de çalardım. Ama arkadan, başka bir şey daha yapar; kırmızı kartı çıkarırdım. Bu kadar vahşi bir faul yapılıyor ve adamın yaralanmış olması ihtimali karşısında, düdüğü çalıyorsan eğer; kırmızı kartı da göstereceksin.
ELAZIĞ'DA SAVAŞ VERİYOR
Yok eğer normal bir faul olarak görüyorsan -ki öyle gördüğünü gösterdi, sarı kart bile çıkarmadı- o zaman avantajı kesmiş oluyorsun. Ama tabii bugüne kadar, Fenerbahçe lehine verilmiş onlarca, yüzlerce kararı hiç tartışmayan Türk spor medyasının, bütün maçı bu pozisyona bağlamasına da kahkahalarla gülüyorum! Bir yanda 'Fenerbahçe'yi, hezimetten Volkan kurtardı' diyorsun; öbür yanda da maçı, getirip buna bağlıyorsun.
Karabük'ün de ilginç istatistiği var. Fenerbahçe ile oynadığı son dört maçın, dördünü de kazanmayı başardı.
Karabük, iyi bir takım... Tolunay Kafkas da çok iyi hoca...
Sakatlıkların ve cezalı oyuncuların çokluğu nedeniyle, Beşiktaş yedek ağırlıklı çıktığı karşılaşmada, Elazığspor'u farklı geçti. Son dönemde sıkıntılı günler yaşayan Beşiktaş için iyi bir moral olduğunu söyleyebiliriz.
Beşiktaş'ta eksikler var; kazandı ama karşısında rakip yoktu. Benim en üzüldüğüm insan, Okan Buruk. Yokluklar içinde, Elazığ'ın başında bir savaş veriyor. Elazığ, küme düşer. Devre arasında transfer yapabilir mi, parası var mı; bilemiyorum. Ama Okan'a hakikaten üzülüyorum. Çok zor durumdalar... Beşiktaş değil, kim olsa Elazığ'ı yenerdi. Beşiktaş'ın yenilerine, gençlerine, bugüne kadar şans verilmeyen oyuncularına moral oldu. Ama bir ölçü maçı değil; katiyen...
***
BIÇAK SIRTINDA
Atletizm Federasyonu Disiplin Kurulu, Aslı Çakır Alptekin'in doping kurallarını ihlal etmediğine kanaat getirerek, sporcuya ceza verilmesine gerek olmadığını açıkladı. Uluslararası Atletizm Federasyonu'nun, karara itiraz edeceği yönünde haberler geliyor. Bu karar Aslı için ve Türk atletizmi için ne ifade ediyor? Olumsuz sonuçları olur mu?
Şimdi önemli olan; WADA'nın, Uluslararası Atletizm Federasyonu'nun ve hatta IOC'nin vereceği karar... Çünkü biyolojik raporunda, 'olimpiyat döneminde dopingli' görünüyor. Türkiye Atletizm Federasyonu'nu, Aslı hakkında karar almaya zorlayan da IOC ve IAAF... Bunlar bu kararı onaylarsa, mesele yok. Ama bu kararı onaylamazlarsa, o zaman yaptırım Aslı'ya değil; Türkiye Atletizm Federasyonu'na uygulanacak. Yani şu anda, tam bıçağın üstünde... İnşallah ne yaptıklarını biliyorlardır. Çünkü gelen giden evrakları bilmiyorum. Ben, yalnız gazete haberlerine göre konuşuyorum. İnşallah, Türkiye Atletizm Federasyonu ne yaptığını biliyordur. Yoksa, bunun altından kalkamayız.
Röportaj: Bülent CAN
DİĞER HABERLER
-
Son dakika spor haberi: Futbol veri sitesi Euro Club Index, ilk 13 haftası geride kalan Trendyol Süper Lig'de şampiyonlukla tamamlayacak takımın tahminini duyurdu. İşte yapılan tahmine göre Süper Lig'de 2024/25 sezonunun sıralaması... -
SON DAKİKA HABERİ: Ara transferde kadrosunu güçlendirmek isteyen Fenerbahçe'de sürpriz ayrılıklar yaşanabilir. Sarı lacivertlilerde bu sezon eleştirilen isimlerden biri olsa da Sebastian Szyamsnki'yi gözlem altına alan takımlar artıyor. İşte Polonyalı yıldızın peşindeki takımlar. | FENERBAHÇE HABERLERİ -
Son dakika Fenerbahçe transfer haberleri: Suudi Arabistan ekiplerinden Al-Nassr, Fenerbahçe'nin sezon başında transfer ettiği Youssef En-Nesyri için ısrarını sürdürüyor. Sarı-lacivertlilere yaptığı 30 milyon Euro'luk teklif reddedilen Suudi ekibi, Faslı golcü için fiyat artırdı. İşte önerilen yeni rakam... (fotomac.com.tr/DIŞ HABERLER)