Ders çıkarılmalı

Karabük'ün iyi bir takım olduğunu biliyorduk. Dün de iyi oynayarak tarihi farkı kaçırdılar. F.Bahçe'nin buradan alacağı yarım puan bile futbolun adaletinin olmadığını gösterirdi. Karabükspor iyi futbol oynadı. Tebrik etmek, farkı kaçırdığı için de eleştirmek lazım. F.Bahçe'yi de yerden yere vurmamak gerek. Bu mağlubiyet inanılmaz bir kayıp değildir. Kazanmış olsa avantaj olacaktı ama çok büyük kayıp değil. Hala ciddi bir puan farkı var. Ersun Yanal'ı eleştirirken de düşünmemiz lazım. Ligin ilk yarısında puan farkını açtı, buraya kadar getirdi. Kazanırken de eleştireceğiz, kaybederken de eleştireceğiz. Bazen kaybederken doğru işler yaptığında da söyleyeceğiz.
4 FORVETLE SIFIR POZİSYON
Volkan Demirel çok başarılıydı. Sezonun kendi adına en iyi maçını oynadı. Karabük kalecisi muhtemelen kalesinde üşümüştür, duş almasına gerek bile yok. Volkan ise yanmıştır. İki kalecinin yerlerini değiştir maç 4-5'lik olurdu. F.Bahçe bildiğimiz 4-3-3 oynuyor. Fakat top rakibe geçtiği andan itibaren aslında 3-4-3 oynuyor Fenerbahçe. Özellikle 20. dakikadan sonra oyun üstünlüğünü aldılar. Golü de buldular ama ikinci devrede bunu yapamadılar. Çünkü futbolda dönen top çok önemli. Bunları alamazsanız atak yapma şansınız yok. Karabük çabuk çıkabilen bir takım. Tolunay Kafkas, Webo değişikliğini görünce "tamam kazandım" dedi. Webo girdikten sonra daha da iyi oynayacaklarına emindi. Webo girmeden de üstün oynayan bir Karabük vardı. Webo'ya ihtiyaç yoktu. İlla girecekse Kuyt veya Sow çıkabilirdi. İkinci yarıda rakibe pozisyon vermedi Karabük. Dört forvetle sıfır pozisyona giriyorsunuz, çünkü oyun hep rakipte.
ALVES'İN ANLAMSIZ KARTI
4-1, 5-1 bitse de benim için sürpriz olmayacaktı. F.Bahçe adına ders alınabilecek önemli bir maç. Alves çok anlamsız bir yerde sarı kart gördü. Kupa yok bir şey yok, yarın 16.00 uçağıyla Lizbon'a gider! Bunlar hassas konular. O kadar götürdüğün maçta anlamsız bir yerde sarı kart görüyorsan insanın kafasında soru işareti kalıyor.
FENER TOPARLANIR
Aslında dünkü maç Fenerbahçe için büyük bir kayıp değil. Yeter ki sarılacivertliler ders çıkarıp ona göre yola devam etsinler. Size bir olay anlatayım. 1981-82 sezonunda Boluspor'da oynuyorum. F.Bahçe, Bolu'ya lider geldi. Müthiş bir takımdı. Yine dünkü maç gibi favori onlardı. Ama biz 1-0 kazandık. sonra Sakarya'ya gittiler. Islak zeminde oyun düzenini sahaya yansıtamayınca kaybettiler. Sonrasında çorap söküğü gibi geldi kayıplar. O yıl Beşiktaş şampiyon oldu. Fenerbahçe için en tehlikelisi üst üste kayıplar. Yoksa dünkü kayıp önemli değil. Toparlanır Fenerbahçe.
YENiLGi ZEMiNE BAĞLANAMAZ
Akpala'nın zeminin bozukluğu ile ilgili açıklamaları Fenerbahçe'yi kurtarır gibiydi ama bu zemin için çok kötü diyerek mağlubiyete kılıf yapmak bence çok yanlış olur. Zemin gerçekten biraz kötü ama iki hafta önce daha da kötü bir zemin vardı. Buzlanma, sahanın birçok yerindeydi. Bizim futbol oynadığımız dönemlerde durum tabi ki daha da kötüydü. İnönü Stadı'nda çok bölge topraktı. Top gelirken "Nasıl durduracağım?" diye düşünürdük. Eskiden bir de güneş problemi vardı. Güneş gözlüğü ile maça çıksan ancak oynardın. (!) Şimdi öyle değil.
SAVUNMA YAPAMAZSAN...
Bir takım nasıl kazanır ya da nasıl kaybeder diye düşünürsek. Karabükspor için hanesine eksi durum pek yazmazsın. Ama 2-2 bitseydi, "O kadar kaçırırsan olacağı bu" derdik. Bunun başka kusuru yok. F.Bahçe için nasıl kaybettiğine bakarsak; kötü savunma yaparsan ki yaptın! Hücum yapamazsan ki yapamadın! Bireysel olarak formsuzsan, formsuzsun! Tabii
ki bu durumda kazanma şansın olmaz.
VOLKAN DEVLEŞTİ
Volkan, dün çıkardığı toplarla maçta oluşabilecek farkı önledi. Bana göre mağlubiyete rağmen karşılaşmanın adamıdır.