Sıkıntılı bir haftayı geride bıraktık. CAS, 'Fenerbahçe'nin 2, Beşiktaş'ın 1 yıl Avrupa kupalarından men edilmesi' kararını onadı. Kulüplerin kısa süreli dava talebini kabul etmeleri bir hata mıydı ve bu karar Türk futbolunu, kulüpleri nasıl etkileyecek?
Aziz Yıldırım ve arkadaşları başından bu yana Fenerbahçe camiasını kandırdılar. Hâlâ da kandırmaya çalışıyorlar. 'Takke düştü kel göründü' değil, deri de kazındı artık beyni kaplayan kemikler görünüyor. O kadar takke düştü. CAS'ta kısa dönemli duruşma yapılmasını teklif eden UEFA... Fenerbahçe ve Beşiktaş kulüplerine dedi ki 'Kısa süreli mahkeme usulünü kabul ederseniz, biz de sizi play-off maçlarında oynatırız. Ama play-off'ların sonunda CAS aleyhinize karar verirse devam edemezsiniz. Kabul ediyor musunuz?' UEFA'nın bu teklifi yapmasının sebebi açık... Milyonda bir ihtimalle de olsa CAS, UEFA'nın aleyhine karar verirse, kulüplerin tazminat hakkı doğacak. Bunu göze almak istemeyen UEFA, bu yemi öne atıyor. 'Play-off'u oynayın, CAS lehinize karar verirse devam edersiniz, CAS aleyhinize karar verirse ben sizi oynatmam' diyerek UEFA kendini sıyıran bir teklif attı Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın önüne...
DÖRT HAKKIMIZ VARDI
Bu teklif Fenerbahçe Kulübü'ne gelir gelmez Fenerbahçe Televizyonu ve resmi internet sitesinde, Aziz Yıldırım şahsen, "Benim zaferim... Fenerbahçe'nin play-off oynamasını sağladım" açıklaması yaptı. Göz göre göre bu kadar yalan söylenir mi? Artık gerisini anlayın. Meydandaki olayı bu kadar saptırıyorsan, meydanda olmayan, bilemediklerimiz, kimbilir neler var!
Fenerbahçe ve Beşiktaş ihraç alınca, Tromsö ve kura ile Apoel Avrupa Ligi'ne alındı. Bu Türkiye açısından haksızlık değil mi?
CAS, Fenerbahçe'yi ve Beşiktaş'ı uyutan teklifi yaptı ama esas uyuttuğu Türkiye Futbol Federasyonu... Türkiye'nin Avrupa liglerine kaç takımla girme hakkı var: Dört. Kaç takım girdi bu sene: İki. İki takımın yerine Apoel ve Tromsögitti. Niye? Fenerbahçe ve Beşiktaş devam etmiyorsa, sıradaki takımlarındır hak... Kasımpaşa ve Bursaspor'un... Bunların hakkını kim savunacak: Türkiye Futbol Federasyonu... Türkiye'de futbol federasyonu olsa Yıldırım Demirören orayı hak etmiş bir başkan olsa ki kendisi UEFA'dan CAS onaylı, şike cezası alan Beşiktaş Kulübü'nün başkanıdır! Türkiye'nin Federasyon Başkanı Demirören!.. Böyle bir şey olabilir mi, dünyanın neresinde olur! Beşiktaş'ın 'cezasının onanması' demek Yıldırım Demirören'in suçlu olduğunun, en azından 'suça göz yumduğunun, suçu örtbas ettiğinin' onanması demek. Kulüp başkanı o çünkü... Fenerbahçe ve Beşiktaş'a UEFA, 'Kısa muhakeme usulünü kabul ederseniz sizi play-off'lara alırım ama CAS onarsa atarım' dediği zaman Yıldırım Demirören niye sormuyor; 'Sayın Platini böyle diyorsunuz ama Fener ve Beşiktaş'ı atarsanız Türkiye, Avrupa kupalarında iki takıma düşecek, ne hakkınız var' diye!.. Beşiktaş'ın elediği Tromsö'nün hakkı var da Beşiktaş'ın yerine o turnuvada oynama hakkı olan Kasımpaşa'nın niye hakkı yok? Fenerbahçe'nin yerine o turnuvada oynama hakkı olan Bursa'nın niye hakkı yok? Bunların hakkını kim arayacak? Türkiye'de futbol federasyonu yok. İşin en acı yanı burası... Türkiye'de bir kukla federasyon var, Ankara tarafından kurulmuş öylece oturuyor.
CAS'ın kararı ile birlikte iki takımın şike yaptığı da bir noktada tescillenmiş oldu. Bundan sonraki süreçte kime, ne görev düşüyor?
'Şike sahaya yansımamıştır' dedi ve ceza vermedi.
İkinci aşamada bu talep gelecek gibi görünüyor.
Milli takım, Avrupa'ya giden takımlar nezdinde...
ADAYLIĞINI KOYACAK
UEFA'nın uyarısını, cezasını beklemeli miyiz, yoksa kendi içimizde artık bu durumu sorgulamalı mıyız?
CAS'ın kararıyla birlikte Fenerbahçe büyük bir sarsıntı geçirdi ve yönetim olağanüstü kongre kararı aldı. Beklentilerin aksine Yıldırım başkanlığında kongreye gidiliyor. Aday olma ihtimali de yüksek görünüyor.
Türkiye'de 'istifa' diye bir müessese yok. Türkiye'de istifa müessesesi sadece taktik olarak kullanılır. Aziz Yıldırım bu taktiği kullandı. Deniz Baykal bu taktiği kullandı. Devlet Bahçeli bu taktiği kullandı. İstifa eden bırakıp gider, bizimkiler vakit kazanmak için istifa ediyorlar! 'Arkasından kriz bitince alayı vala ile yeniden geliyorlar. Aziz Yıldırım bu işi defalarca yaptı ve yine aynı oyunu oynuyor. Ama bu defa kongreye çok az vakit kaldığı için istifa etmiyor. Amerikalılar yeni başkan seçilip devir teslim yapılana kadar eski başkana 'Topal Ördek' derler. Aziz Yıldırım şimdi 'Topal Ördeği' oynuyor. 'Ben duruma göre bilmem ne' demek; 'Ben adaylığımı koyacağım' demek. 'Ben bu rezaletlerden sonra artık Fenerbahçe'ye başkanlık yapma hakkımı kaybettim. Suçsuz olduğuma inanıyorum ama ben bu süreci kötü yönettim. Fenerbahçe Başkanlığı'na layık değilim, Allaha ısmarladık. Hatta şu anda başkanlığı bırakıyorum. Vekilim gelsin seçime götürsün' diyebilirdi. Bunu demediğine göre belli ki aday olacak! Ve tekrar da Fenerbahçe Kongresi onu seçerse zaten o kongre her şeye müstahak!
***
iSViÇRE'Yi SiLDiLER
Fenerbahçe, CAS kararının ardından federasyonu hedef aldı ve "Kendi kararlarının arkasında duramayanlar, bundan böyle Fenerbahçe'nin alacağı kararlara tabi olacaklardır" açıklaması yaptı. Fenerbahçe de federasyondan pek memnun görünmüyor gibi!.. Ayrıca İsviçre Federal Mahkemesi'ne gidilmesi nasıl bir sonuç doğurur?
Saçma!.. Resmen saçmalamışlar. İsviçre Mahkemeleri'ne gitme hakları yok bir defa... Çünkü tahkim kurullarının, kurulma gerekçesi, 'Futbolda itirazın son aşaması' olmalarıdır. Yani sen FIFA ve UEFA'ya bağlı bir Türkiye Futbol Federasyonu'na bağlı bir kulüpsen eğer, bunların organizasyonlarında oynamak için 'Ben adli yargıya başvurmayacağım. Futbolun tahkim kurulları dışında hiçbir yargı makamı yoktur benim için' diyorsun ve imzalıyorsun. Ondan sonra oynama hakkını kazanıyorsun. Sion Kulübü buna rağmen federal mahkemeye gittiği zaman FIFA, Sion'la muhatap bile olmadı ve İsviçre Federasyonu'na dedi ki; 'Sion bu davasını çekmezse ve o mahkemeye gittiği için siz Sion'a ceza vermezseniz İsviçre'nin FIFA ile ilişkisi kesilir.' 'İsviçre'nin!!!'
KÖŞEYE SIKIŞTILAR
***
BAŞINA GELENLERi HAK EDiYOR
Aytöre ve Mosturoğlu, Aydınlar federasyonu ile UEFA'nın arasındaki 'Suçu kabul eden, 12 puan silme ve bir yıl Avrupa'dan men cezasını' kapsayan taslak anlaşmanın kendilerini zorladığını söylediler. Aydınlar'dan da pazarlığa Fenerbahçeli üç yöneticinin de katıldığını açıkladı. En baştaki bu pazarlık yanlış mıdır ve sonucu gerçekten derinden etkilemiş midir?
RAKiBiNi YOK ETMEK iSTEDi
'Suçsuzum' dediği andan itibaren, dava sonunda suçlu çıkarsa yasaların gösterdiği en ağır cezayı alır. Suçlu olduğunu bile bile davayı uzatmasının da bir karşılığıdır bu... İnsanların suçunu itiraf etmelerini sağlamak, dava süresini kısaltmak için bütün dünya hukuklarında uygulanan bir sistemdir bu... Mehmet Ali Aydınlar, Fenerbahçe'ye 12 puan silme, bir sene de Avrupa'dan men cezası verilmesini öneriyordu. 'Tamam mı UEFA? Sizi tatmin eder mi, eder.' 'Tamam...' Şimdiye bitmişti iş... Puan cezası da bitmişti, Avrupa'dan men cezası da bitmişti. Aydınlar, "Bu görüşme gizli yapılmadı. Bu toplantıya üç Fenerbahçeli yönetici girdi" diyor. Ama Aziz Yıldırım'ın hırsı, ihtirası, Mehmet Ali Aydınlar gibi gelecekte kendisi için birisini yok etme amacı işi bu hale getirdi.
Tüm bu gelişmelerin ardından Fenerbahçe tribünlerinin tepkisi merak ediliyordu. Bir kısmı "Yıldırım istifa" diye bağırırken, bunu ıslıklarla bastıran diğer kısım ise "Büyük başkan" tezahüratları yaptı. Aleyhte karara rağmen Yıldırım'a desteğin sürdüğü anlaşılıyor.
Röportaj: Bülent CAN