Fenerbahçe'nin Alex sevdası o imzayı atmadan 2 yıl önce başlamıştı aslında... Gazetelerin spor sayfalarında boy boy Alex resimleri basılıyor, haberler onun geleceğini müjdeliyordu. Brezilya'nın Cruzeiro kulübünde forma giyen yıldız futbolcunun bu beklentiden haberi dahi yoktu!
Haritada Türkiye'nin yerini dahi bilmeyen Alex nereden bilebilirdi bir gün İstanbul'a geleceğini ve Fenerbahçe'de efsane olacağını...
İTALYA'DA HÜSRANİtalya'nın Parma takımında kısa bir Avrupa macerası yaşadı. Büyük bir hayal kırıklığı yaşamıştı. İtalyan futbolu ters gelmişti ona. Uzun bir süre ülkesinden ayrılmayı aklından bile geçirmedi. Ta ki menajeri Juan Figer'in, "Sana Türkiye'den teklif var. Emin ol orada hiç yabancılık çekmezsin. Kendini Brezilya'da gibi hissedebileceğin tek yer" diyene kadar... Fenerbahçe Yönetimi ve özellikle dönemin teknik direktörü Christoph Daum Alex'e sarı-lacivertli formayı giydirmeyi çok istiyordu. Bu transfer için bütün şartları zorlamaya karar verdiler. Transfer girişimleri başladığında Alex'in geleceğine F.Bahçe yönetiminde bile inanmayanlar vardı. Başkan Aziz Yıldırım, "Dünya Kulübü" oluşturmayı kafasına koymuştu.
Bir yıl gecikti! Sporseverler onu 2003'te Fransa'da düzenlenen Konfederasyon Kupası'ndan tanımıştı. Türkiye ile aynı grupta olan Brezilya'da Ronaldinho dışında dikkat çeken bir başka oyuncu Alex de Souza'ydı. Adının F.Bahçe ile geçmesi herkesi ekran başına toplamıştı. Taraftarlar, "Bu Alex'i mi F.Bahçe alacak" diyor, bir kısmı inanıyor, bir kısmı da "Alamaz" diye ahkam kesiyordu. Öyle ya bu adamın ayağına top öyle yakışıyordu ki onu alsa alsa Milan, Barcelona, R. Madrid gibi devler alabilirdi. Yani Türkiye'ye gelmezdi. Alex geldi. Hem de ne geliş? Başkan Yıldırım'ın talimatıyla Brezilya'ya giden dönemin yöneticisi Hakan Bilal Kutlualp Saracoğlu'ndaki maç kasetlerini de yanına aldı. Menajer Figer, Kutlualp ve Alex İstanbul görüntülerinin ve maçların kasetleri izledi. Alex'in ağzından dökülen ilk cümle taraftarın muhteşem olduğuyla ilgiliydi.
ADAM GiBi ADAMİlk Avrupa macerası hayal kırıklığı ile biten Alex, Brezilya dışına çıkmaya çekinir olmuştu. Yönetici Kutlualp'in Alex ve eşiyle konuşması, sıcak bir atmosfer oluşturdu, Alex fikrini değiştirdi.
VER ELİNİ İSTANBULUçak İstanbul'a indiğinde gözlerine inanamadı. Binlerce Fenerbahçeli taraftar, "Alex" diye tezahüratlar yapıyordu. O günü dönemin idari menajeri Volkan Ballı anlatıyor: "Alex'in geldiği günü dün gibi hatırlıyorum. Menajeri Juan Figer, Hakan Bilal Kutlualp ve o zaman futbolcumuz olan Önder'le birlikte aynı uçakta geldiler. İnanılmaz bir kalabalık vardı. Taraftarlar Alex'i omuzlara almış, havalimanını tezahüratlarla inletiyorlardı. Bir ara az kalsın Alex'i yere düşüreceklerdi. Bir hamleyle yere düşmesini güç bela engelledik. Menajeri Figer ise kalabalıkta eziliyordu. Tanıştığımızda ilk sözleri taraftarla ilgiliydi. Böylesine muhteşem bir taraftarı hayatında görmediğini söylüyordu. O dönem çok iyi bir takımdık. Alex bize güç kattı.
Özellikle Luciano sayesinde takıma çok çabuk adapte oldu. İnanılmaz iyi bir eşi var. Böyle bir futbol profesörünün başarısının ardında kesinlikle eşi Danianne var. Alex'i hiç yalnız bırakmadı. Hazırlık maçlarına dahi geldi. Onların aile yaşantısı gerçekten özenilecek cinstendi. Allah herkese Danianne gibi bir eş nasip etsin. Ben Fenerbahçe'de iki kaptanla çalıştım. Biri Ümit Özat diğeri Alex... Alex yabancı olmasına rağmen takım arkadaşlarıyla ilişkisi mükemmeldi. Hep çok iyi bir kaptan oldu. Bazen Başkan Aziz Yıldırım gergin olurdu. Böyle zamanlarda dahi takım arkadaşlarının hakkını savunmaktan hiç çekinmedi. Hiç kimseyle sorunu yoktu. Fenerbahçe'nin efsaneleri arasında yerini aldı."
iTALYA'DA BiR YABANCI1995 yılında Coritiba kulübünde başlayan profesyonel kariyeri ilk Avrupa deneyiminde hüsranla sonuçlanmıştı. Parma'da sadece yarım sezon kalan ve 5 maça çıkan Alex o günleri şöyle anlatıyor: İtalya'da aşırı yabancılık çektim. İnsanlara, yemeklere, kültürüne bir türlü alışamadım. Oynanan futbolun Brezilya sistemiyle alakası yoktu. Savunmaya dayalı bir sistem vardı. Hakemler sertliğe taviz veriyordu. Daha ilk antrenmanda orada başarılı olamayacağımı hissetmiştim." Bu deneyim Alex'in Avrupa hevesini söndürmüştü. Taa ki Hakan Bilal Kutlualp teklifi iletene kadar.