10 Ağustos 2018 tarihinde yarışını 10'uncu sırada tamamlayarak olimpiyat kotası alan fakat federasyonun karar değişikliği sonrası 2020 Olimpiyatları'na gitme şansını yitiren Nazlı Çağla Dönertaş konuyla ilgili, "2018'de olimpiyat kotasını dünyada ilk 10'a girerek aldım. Bu çok önemli bir dereceydi çünkü madalya yarışına çıktığımız, Türkiye'yi çok iyi temsil ettiğimiz, herkesin gözünün üzerimizde olduğu ve bütün sporcuların performanslarının en yüksek seviyede olduğu yarıştı. Ben bu yarışta 10'uncu olarak kotayı aldım. Ben kotayı alamamış olsaydım Türkiye herhangi bir olimpiyat kotası alamayacaktı. Yaklaşık 3 ay sonra bir karar değişikliğine gidildi. Bu kotayı dünyada ilk 10'a girerek aldım, sonuçta çok farklı bir derece. 3 ay sonrasında bir açıklama yaparak bu dereceyi saymadıklarını, herkesin sıfırdan başlayacağı bir seçme dönemi olacağını açıkladılar.Sadece Alican Kaynar'ın FINN sınıfı ile benim sınıfımda değişikliğe gidildi. Diğer sınıflarda zaten kota alınmamıştı. Dediler ki, '2019 yılının Dünya ve Avrupa Şampiyonaları sizin seçme yarışınız.' Bu yarışlarda kim geçerse o gidecek. Biz de, 'Tamam o zaman' dedik. Sonuçta ben madalyaya giden bir sporcuyum. Önemli değil, her şekilde yarışırım, derecelerimi alırım, bu süreci de atlatırım. Kendimize olan güvenimizle, 'Tamam' dedik. Karşı çıkmadık çünkü zaten kendimize güveniyoruz. Tabii ki de her sporcunun başına gelebilecek şeyler, gerçekten aşırı şanssız bir yıl geçirdim. Bir sürü aksaklık oldu. Bunun yanında alınan kararların bana olan etkisi, bana olan dönüşleri de önemliydi" dedi.
DÖNERTAŞ: KOTA KRİTERİNİN DEĞİŞMESİ NE YAZIK Kİ BENİ OLUMSUZ ETKİLEDİ
Bu kararın performansını da etkilediğini belirten başarılı yelkenci, "Bu yaşananların benim performansımı olumsuz etkilemesi kaçınılmaz oldu. Tabii bu sürecin sonuna kadar en iyi şekilde mücadele etmeye çalıştım ama her zaman şanssızlıklar olabiliyor.12 yıllık yelken hayatım boyunca belki de geçirdiğim en şanssız seneydi. Takip edenler bilir, 2012 olimpiyatlarında kadın sporcu olarak ilk kotayı ben almıştım, 2016 olimpiyatlarını çok iyi bir dereceyle bitirdim. Rekorlar kırarak ilerleyen bir kariyerim vardı. 2020 kotasını da çok iyi bir dereceyle aldım ama bu sefer federasyonun bu kotayı saymayıp yeni kota belirlemesi tüm planlarımızı değiştirdi ve beni kötü etkiledi. Şanssızlıklar üst üste geldi ve geçirdiğim iki kötü yarış sonunda maalesef kotayı kaybettim" ifadelerini kullandı.
"OLİMPİYATLAR İÇİN KOTA ALIP TARİHE GEÇECEĞİME İNANIYORUM"
Yelkeni çok sevdiğini belirten Dönertaş, kota şansının 470 sınıfında hala devam ettiğini ise şu sözlerle dile getirdi: "Sonrasında ne yapabiliriz diye düşündük. Yelkeni çok seviyorum. Kulübüm ve Doğuş'un desteği sayesinde bu kadar yatırım yapıldı ve farklı noktalara geldim. 470 sınıfında hala kota şansımız devam ediyor. Maria kulübümüzde antrenördü. O da çok tecrübeli bir antrenör ve yarışçı. Nasıl yapabiliriz derken böyle bir sonuç bulduk. 6-7 ayımız var, tekrar kota şansımız var. 'Bunu yapabiliriz' ve 'İnanıyoruz' diyerek bu yola girmeye karar verdik. Kulübümüz ve sponsorumuzun da desteğiyle bizi böyle bir süreç bekliyor. Çok heyecanlıyız ve çok istiyoruz. Çok zor bir dönem geçirdim. Yelkeni bıraksam mı diye düşünüyordum. O dönem hiçbir çıkar yol yoktu. 2024 Olimpiyatları var ama o döneme kadar zaten böyle bir moral bozukluğum var. Sonrasında yelkeni çok sevdiğimi ve çok emek verdiğimi hatırladım. Aynı şekilde kulübümün ve sponsorun destekleri inanılmaz fazla. Bunun bir şekilde geri dönüşünün olması gerekiyor diye düşünerek hep birlikte çözüm aramaya başladık ve çözümün de bu olacağını düşündük. Çünkü 470 sınıfı kadınlar için henüz olimpiyat kotası alınmayan bir sınıf. Biz bu sınıfta kota almayı başarabilirsek bu, tekrardan tarih yazmaya girecek. Benim tek olimpiyat için iki kere üst üste olimpiyat kotası almam demek olacak. Bambaşka bir evreye taşınacağız. Çok güzel destekler alıyoruz. Biliyorsunuz 470'te Çınar kardeşler var. Aynı sınıftayız. Bize çok yardım ediyorlar. Onların da bizim yanımızda olması çok büyük bir artı. Onlar da dördüncü olimpiyatlarına gidecek. Çok tecrübeliler. Şube Sorumlumuz Selma Rodopman, sponsorumuz Doğuş, Kulübümüz… Herkes çok destek oluyor" diye konuştu.
"PSİKOLOJİ SPORUN EN ÖNEMLİ KISMI"
Sporda psikolojinin önemine de değinen Çağla Dönertaş, "Psikoloji işin en önemli kısmı. Sporla ilgili biri bunu bilir. Her sporcunun inişli-çıkışlı dönemleri vardır. 2018'de kotayı alamasaydım, o sene kötü bir yıl geçirseydim kaybedeceğim bir şey yoktu. Benim şanssızlığım o kötü dönemin 2019'a gelmesi. Öteki sporcuya hiçbir şey olmadı. 50. bitirdi ama hiçbir şey olmadı. Ben 10. bitirdim ama şu an olimpiyatlara gitme şansını kaybettim. Tam tersi olsaydı belki de şu an ben gidiyor olacaktım. Üzüldüm ama yine de karamsarlığa kapılmadım" açıklamasında bulundu.
"MARIA İLE GÜZEL BİR EKİP OLDUK"
Maria Köroğlu'nun partneri oluşuyla ilgili Dönertaş, "Çok şanslıyım çünkü Maria hem tecrübeli hem de bana inanılmaz yardımcı oluyor. Yapamadığım bir şey olduğu zaman çok sabırlı. Çok anlayışlı. İnanılmaz güzel bir ekip olduk. Ben daha agresifim, sinirliyim, Maria da tam tersi. Benim için yepyeni bir sınıf. Kafamda acaba olur mu? Diye sorular vardı ama Maria inanılmaz motive ve disiplinli. Antrenmanlarımızın hiçbirini kaçırmıyor. Elimizden geldiğince kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz" değerlendirmesini yaptı.
"ANTRENÖRLÜK HAYALİM VAR"
İlerleyen dönemde antrenörlük hayalinin olduğunu da ifade eden başarılı yelkenci, bir sonraki hedeflerini ise şu şekilde anlattı:
"Bizim sonraki hedefimiz de Deniz Çınar'la 470'e devam etmek çünkü 2024 Olimpiyatları'nda bizim bindiğimiz tekne mix oluyor. Yani bir erkek bir kadın yarışabiliyor. Deniz'le devam etmek istiyoruz. Şimdilik böyle bir hayalimiz var. Destek olunursa farklı, güzel bir tecrübe olur"
"MUCİZEYİ GERÇEKLEŞTİRMEK İSTİYORUZ"
Tarih yazıp bir mucizeyi gerçekleştirmek istediklerini belirten Çağla Nazlı Dönertaş, "Yunan bir antrenörle çalışıyoruz Fenerbahçe'nin desteğiyle. Çeşitli kamplarımız olacak. Nisan ayına kadar çok yoğun olacak. Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağız. Şansımız var. Bu sefer gerçekten bir tarih yazıp mucizeyi gerçekleştirmek istiyoruz. İkimiz de bunun hayalini kuruyoruz. Bu dönemde destek olan Başkanımız Ali Koç, sponsorumuz, Şube Sorumlumuz, Fenerbahçe Spor Kulübü'ne sonsuz teşekkür ediyorum. Her zaman yanımda oldular. Umarım tekrar güzel günleri göreceğiz" diyerek sözlerini noktaladı.
MARİA KÖROĞLU: BU YOLA TEKRAR GİRECEĞİM İÇİN MUTLUYUM
Çağla'nın partneri Maria Köroğlu ise, "Başta bu teklifi alınca çok şaşırdım. Çok mutluyum çünkü insanlar bana inanıyor ve güveniyor. Teşekkür ediyorum. Daha önce Ukrayna'da bu sınıfta yarıştığım için böyle hedeflerim, hayallerim vardı. Daha sonra yelkeni bırakmaya karar verdim, Türkiye'ye geldim. Evlendim ve ardından antrenörlük kariyerim başladı. Fenerbahçe'de 420, 470 sınıfı antrenörü olarak 10 yıldır çalışıyorum, o yüzden bu sınıftan çok uzaklaşmadım. Sadece yarışmadım. Bu teklif gelince çok heyecanlandım. Bu yola tekrar gireceğim için mutluyum" diye konuştu.