İKİ FARKLI BEŞİKTAŞ – ERMAN TOROĞLU
İlk yarı bir Beşiktaş izliyoruz. Her şeyiyle iyi. Hep beraber ileri çıkıp geri geliyorlar. Rakibe alan daraltıyorlar. Hücuma çıkınca alan genişletiyorlar. Yapıyorlar da yapıyorlar...
İKİ FARKLI BEŞİKTAŞ – ERMAN TOROĞLU
İlk yarı bir Beşiktaş izliyoruz. Her şeyiyle iyi. Hep beraber ileri çıkıp geri geliyorlar. Rakibe alan daraltıyorlar. Hücuma çıkınca alan genişletiyorlar. Yapıyorlar da yapıyorlar...
Bir tane atıp üç tane net kaçırdılar. Cenk inanılmaz pozisyonlar kaçırıyor da ilk yarı öyle 1-0 bitiyor. Aslında onları atsa ilk yarı 4 olacak. Cenk, sert vurarak gol yapayım diyor ama daha değişik vuruşlar yapsa gol olacak pozisyonlardı. Sert vurup kaleye girince iki tane gol sayılmayacak.
İkinci yarı Ankaragücü biraz sallanıyor. Bu sefer defansın büyük hatasından gol buluyorlar. Attıkları golden sonra oyunu ve skoru tutamayıp akabinde golü yediler.
Golde Aboubakar'ın ustalığı büyük. Zaten ilk yarıdaki pozisyonlar Cenk yerine ona gelse farklı olurdu. Fakat 2-1'den sonra bu sefer Beşiktaş'ta oyun gerilemeye başladı.
Ankaragücü can havliyle oyuna asılırken önce orta sahayı sonra da oyunun hakimiyetini eline geçirdi. İyi de pozisyonlar yakaladı. Bu kadar iyi oynuyorsan bu ana kadar neredeydiniz?
Beşiktaş kalecisi Mert iyi kurtarış yaptı. Mert olmasa Beşiktaş 7 puan daha geride olurdu. Beşiktaş'ın 60'tan sonra oyundan düşmesini de belirtmeden geçemeyeceğim. Bugün galibiyeti kurtardılar da gelecek maçlarda belli olmaz.
COLLEY, ONUR! – TURGAY DEMİR
Beşiktaş, güle-oynaya kazanacağı maçta bir çuval pozisyonu harcayınca tek farkla yetindi. Takım baskı kurmuş ama ön tarafta iyi kullanamıyor ve elinde Maxim gibi bir oyuncu var. Böyle bir oyuncu son beş dakikaya kadar ne diye kenarda bekler? İnanılır gibi değil. Gerçekten...
Cenk Tosun'un panik halinde sağa-sola koşturması ve ayağına gelen topların, ya önünde, ya arkasında kalması yakalanan pozisyonların heba olmasının en önemli nedeniydi.
Aynı şekilde Redmond'un, ceza sahasına kadar fırtına gibi girmişken bom boş arkadaşlarına pas vermek yerine gereksiz denemeler yapması ya da çok bekleyip topu kaptırması farkın artmasını önledi.
Beşiktaş'ın attıkları haricinde kaçırdığı beş net pozisyon var, Ankaragücü de üç net pozisyon buldu ve bir gol attı. Bir büyük takım böyle dengesiz oynayamaz, oynamamalı.
Beşiktaş Maxim'le başlasa ya da 2. yarı başında alsaydı çok daha iyi pas trafiği yapabilirdi Gedson-Amir- Maxim üçgeni Kartal'ı önde de arkada da rahatlatırdı bana göre.
Öte yandan Siyah-Beyazlı oyuncuların kazanma iştahları, hırsları memnuniyet vericiydi. Yenilerden Omer Colley tam not aldı, Kayserispor'dan gelen Onur Bulut'un notu zaten tamdı!.. İkisi de harika oynadılar.
Maxim'in kısa sürede ayak iç ve dışıyla verdiği paslar kalitesinin göstergesiydi. Bu oyuncu kesinlikle tahtaya ilk yazılacak isimlerden biri olmalı. Çünkü en çok böyle bir yeteneğe ihtiyacı var Beşiktaş'ın.. Sonuç olarak yeniler iyi, daha doğru tercihlerle yeni bir galibiyet serisi yakalamak mümkün.
ÖZLEMİŞİZ – SİNAN VARDAR
Durgun başlayan mücadeleyi Beşiktaş, dakikalar ilerdikçe tek taleye çevirdi. İlk yarının özellikle son 15 dakikası; Cenk Tosun-Gökhan Assan düellosuna dönüştü. Gökhan'ın hakkını verelim, çok iyi bir maç çıkardı ve takımını tarihi farktan kurtaran isim oldu.
İkinci yarı 'Beşiktaş farkı artırır' diye düşünürken Cenk ve Masuaku'nun hatasıyla Ankaragücü'nün beraberliği yakalaması futbolun şakaya gelmeyen bir oyun olmadığını gösteren bir gerçekti.
Hemen ardından Aboubakar'ın harika golü suya cemrenin siya düşüp Dolmabahçe'de ilkbaharı getirdi. Siyah Beyazlı takımın en iyisi toplu ve topsuz oyunda yıldızı parlayan Tayyip Talha'ydı. Bir ara öyle klas hareketler yaptı ki, tribünleri de coşturan isim oldu.
Redmond takım arkadaşlarını adeta bir maestro şefi gibi yönetirken Teknik Direktör Şenol Güneş'in saha içi özgürlük verdiği Gedson da bitmez tükenmez enerjisiyle zaman zaman takımın bir anda 5. vites hızına kavuşmasını sağladı.
Salih güzel futbolunu bir golle süsledi. Son 14 dakikada forma giyen genç Semih ise yine göz doldurdu. Yeni tranfsere gelince... Özellikle Onur Bulut, çalışkanlığı ve orta ve harika paslarıyla çok iyi bir transfer olduğunu gösterdi.
Amir hem çok koştu hem de yüksek pas yüzdesiyle dikkat çekti. Colley'in ise belli ki zamana ihtiyacı var. Maxim de katkı sağlayacak.
Tabii bu güzellemenin yanı sıra Mert Günok'un maçın son anlarında köşeye giden kafa şutunu çıkarmasına alkışlarımızı yollayalım. O muhteşem kurtarış olmasa Beşiktaş'ın galibiyeti de yandı gülüm keten helva olacaktı!