Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
İşte Güneş'in açıklamalarından önenmli notlar...
"Konuşup tartışmak, susmaktan daha iyidir. Antalya'da bir tane daha böyle bir toplantı yapacağım. Yarından itibaren oyuncu istendiği zaman da 1 veya 2 oyuncu vererek basının huzurunda konuşmalar olacaktır."
"ANTRENMANLARDA DA SIKINTILAR OLDU"
"Antrenmanlarda da sıkıntılar oldu. Bugün sabahki idmanımız kuvvet ve sahada çalışmaydı. Genel bir idman olmayacak. Test olacak. Pazartesi günü iki idmanı da açık tutabilirim. Zaman zaman basın gelebilir isterse. Hep birlikteyiz. Aynı işi yapıyoruz aslında. Doğru bilgiler verilirse sağlıklı çalışırız."
"AİLE ORTAMI OLUŞTURMAYA ÇALIŞIYORUZ"
"Elimizde olan 4 oyuncumuz Dünya Kupası'nda. En azından grup aşamasında aramızda olmayacaklar. Yetkilerimiz, sorumluluklarımız hep belli. Bunu oturtmaya, aile ortamı oluşturmaya çalışıyoruz. Burada sıcak hava oluşturabilirsek daha büyük sinerji olacaktır. Gruplaşmalara tahammülümüz yok. Bir kişi bile olsa burada durmayacak. Bu yükü hep birlikte kaldıracağız. Çalıştığım arkadaşlar da buna hazır olmalı."
"PES ETMEK YOK"
"Takım olmak için bazı kavramları anlamak lazım. Yönetim bana görev verdi, ben de oyunculara görev vereceğim. Her türlü eleştiriye, her türlü görüşe saygı duyuyorum. Bizden alacağız bilgiler, bize daha yeni bilgilerle dönmeli. Ayrıntılı çalışmak zorundayız. Oyunculara çok açık ve samimi konuştum. Kafamızın arkasında bir şey varsa geri düşeriz. Benim keyfime göre değil takımın başarısına göre olacak. Oynayacağımız oyun hepimizin keyfine göre olsun. Coşkulu bir oyun olacak. Geçmiş oyunlardan daha iyi, doğru, ne yaptığını bilen takım olmak istiyoruz. Kesinlikle taviz vermeyiz. Basın da eleştirilerle bize yardımcı olabilir. Adaletli, çok çalışan bir takım havası yaratmak istiyoruz. Çok ters kırılmalar oldu. Takım kırılganlık gösterdi. Sorumluluk almaktan imtina ettiler. Kaçmanın kimseye yararı yok. Üstüne gideceğiz. Hiçbir konuda pes etmek yok. Kazanmak kaybetmek duygusunda çok işini iyi yapmayı ön plana çıkaracağız. O zaten sonucu getirir. Getirmezse gücümüz yetmedi deriz."
"GÜÇ, KUVVET SIKINTISI VAR"
"Takımda bir güç kuvvet sıkıntısı var. Çalışmalarda bulunu da görüyoruz. Şu anda çalıştığımız grubun sayısı az. Genç takımlardan oyuncular aldık. Kampın ilk döneminde kuvvet dayanıklılık çalışmaları yapacağız."
"SEZON BAŞI GİBİ BİR DÖNEM"
"İlk defa böyle bir Dünya Kupası arası oldu. Futbol takımları için değil sadece taraftarlar için de geçerli. Koşullar itibarıyla bu karara saygılıyız. TFF, UEFA, FIFA bir karar aldıysa uymak zorundayız. Şu andaki takımımız devre arası değil sezon başı gibi bir dönem geçiriyor. Yaz döneminden daha uzunmuş gibi hissettiriyor. Gereksiz bir yüklemeyle oyuncuları yormak istemiyoruz. Eksik olanları tamamlıyoruz. Kuvvet, uzun zamanda yerine koyulabilir ve sağlanabilir. Bazıları eksik kalabilir. Bunu testte görürüz. Kuvvet ve dayanıklılığı koyarsak üstüne birçok şey katabiliriz."
"BİR PARÇALANMA OLACAK"
"Milli maçlar bitecek, hemen maçlar başlayacak. Bu milli maçlardan sonra dinlenmek isteyen oyuncular olacak. Her milli oyuncu dinlenmek isteyecek. O nedenle de bir parçalanma olacak."
"BİZİM İÇİN BİR AVANTAJ VAR"
"Bizim için bir avantaj var. Her gün konuşarak, anlatarak, göstererek aramız daha iyi oluyor. Başta duvar örme, artık yıkılmaya başlıyor, kırılıyor. Oyuncuyu anlamak, kendini anlatmak oldukça başarı gelecektir. Taktik anlamda bir takım değişiklikler olacaktır."
"ONUR BULUT: BURADA OLMASINI İSTERİM!
"Elimizde Rosier gibi oyuncu varken sağ bek almayı normalde düşünmem. Şu anda bir dalgalanma yaşıyor. Onur Bulut iyi bir bek. Burada olmasını her zaman isterim."
"BREZİLYA GİBİ OLMAK BİZE ADIM ATTIRIR"
"Rakibi kovalayan, kovalanan bir takım olmak istiyoruz. Bunları işliyoruz. Kafalar başta karışacak ama sonra oturacaktır. Bugün konuşurken söyledim hocalara, her takımın özelliği eksisi artısı vardır. Nasıl futbol istiyorsun derseniz? Brezilya gibi. Teknik, yaratıcı, hücum etmeyi bilen ama aynı zamanda rakibi baskıyla, presle boğabilen bir takım. Bunlar mümkün. Brezilya gibi mükemmel olmasak bile Brezilya gibi olmak bize adım attırır."
"BİZ BUNLARLA ŞAMPİYON OLDUK"
"Savunmada Serdar sakatlandı Beck aldık, Rhodolfo aldık, Ersan, Tosic, İsmail vardı. Kaleci Tolga'ydı. Biz bunlarla şampiyon olduk. Bunlar kötü oyuncular değil. Bugünküler de bunlardan kötü oyuncular değil."
"VERİM BAŞKA BİR ŞEY"
"Verim başka bir şey. Pepe'yi, Vida'yı aldık. Pepe - Vida varken şampiyon olunmaz mı dediler. Pepe oyuncu ve karakter olarak ayrı bir yerdeydi. Oyuncunun yeteneği kadar verimi önemli. Yüzde 100 bir yeri eksik görmüyorum. Ersan ve Tosic tartışılabilir ama Beşiktaş bu ikisinden hem verim aldı hem para kazandı."
"GOMEZ İLE WEGHORST AYNI DEĞİL"
"Gomez ile Weghorst aynı oyuncular değil. Gomez daha hamleli ama Weghorst daha farklı bir oyuncu. Mesela, ben Weghorst'ta şunu görüyorum. Kazanma hırsı olan, yeteneğini sonuna kadar kullanmak isteyen biri. Dele Alli, Mario Gomez ile kıyaslanır. Futbol hayatında dibe vurmuşlardı. Alli ile de bugün konuştum. İngiltere oyuncusuydu, kadroda yok. Çıkış yapabilirsin, pes etme. Sen bana 1 adım at, ben sana 3 adım atacağım. Ben sana bir şeyler vereceğim ama sen alacak mısın? Gomez de gelip o hırsla, o arzuyla çalışmayı düşünmeseydi çıkışı yapamaz, milli takıma gitmezdi. Alli daha genç. Gider mi gitmez mi bilmiyorum ama çalışırsa çok daha fazla değişir."
"SON KARARI OYUNCU VERİR"
"Bizim bazı oyuncularımız ya geç alındı, ya takımında oynamayan oyuncular alındı. Tam hazır olmadıkları için de sakatlıklar olabilir. Wout'un kolunda derbi öncesi kolunda sakatlık vardı. Bir risk alıyorsunuz orada. Doktor sağlığı için fikir verir ama son kararı oyuncu verir. Sakatlıkların sebebini birine, bir olaya bağlamayı doğru bulmam."
"GHEZZAL GİBİ 7-8 OYUNCU OLSA..."
"Ghezzal iyi oyuncu, iyi karakter. Takımda 7-8 tane bu tip lider oyuncu olursa başarılı oluruz. Kaptanlık da kendisinde zaten. Olmadığına göre bir an evvel iyileşmesini bekliyoruz. Doktorlar şubat başına aramıza katılacağını söylediler. Ne kadar verimli olacağını sahada göreceğiz."
"TAKIMIN GOL ATMA SORUNU YOK AMA..."
"Takımın gol atma sorunu yok. Gol atınca çok gol yedi. Bir defa bunu çözmeliyiz. Bu bir tek savunmayla çözülmez. Baskıda en başarılı hücumcular bizimkiler. Buna rağmen goller yedik. Geriden oyun kurarken gol yiyoruz, kontradan yiyoruz, pas kaybından yiyoruz. Bu kadar pozisyon verip çok gol yiyen büyük takım olmaz, olmamalı."
"BÖYLE BAŞARI MÜMKÜN DEĞİL"
"Çok gol yiyen bir takım olarak zaten başarılı olmak mümkün değil. Sıralamada yukarı takımlara ve aşağı takımlara bakınca bizden daha çok gol yiyen yok."
"DELE ALLI BÖYLE DEVAM EDERSE..."
"Dele Alli gider mi, gitmez mi bilmiyorum ama çalışmayla çok değişeceğini düşünüyorum. Dibe vurmuş durumdayken çıkış yapabilir. O bana bir adım atarsa, ben ona üç atacağım. Ondan faydalanabiliriz ama bu şekilde devam ederse konuşulacak bir şey yok."
"EVLADIM KOŞSANA DİYORUM..."
"Oyuncuya 'Evladım, hadi koşsana.' dedim. Oyuncu da bana 'Ben senin evladın değilim.' dedi. Doğru söyledi. Benim orada niyetim, evladım olduğunu ispatlamak değildi. Bunlar olabiliyor. Doğal karşılıyorum."
"SAVUNMA DA SUÇLU, KALECİ DE SUÇLU"
"Benim stoperim birebir kalsın istemem ama kalacak. Orada başarılı olacak. Rakip her çıktığında gol atıyorsa savunma da suçlu, kaleci de suçlu."
"OYUNCULARIMLA DEVAM EDECEĞİM"
Oyuncularımla yarışa devam edeceğim. 6 maçta takımı ayağa kaldıranları tutacağım. Dışında kalanları yönetimle konuşarak göndermeye çalışacağız. Oyunculara bakıyoruz. Elimizde de oyuncular var. Bakacağız.
"OYUNUN AKICILIĞINI KESMEMEK LAZIM"
Zaman geçirmeyi top bizdeyken yapacaksın. Taç atarken o görüntüyü vermek, yere yatmak falan ilkel şeyler. Seyirciyi de soğutuyor. Hakemler de bu tip oyunları desteklesin. Hakem buna müdahale etmeyebilir ama gösterecek. İşine geldiğinde kartı kaleciye göstereceksin. Zaman ilave edilebilir süreye ama oyunun akıcılığını kesmemek lazım.
"UMUDUMUZ DA VAR, GÜCÜMÜZ DE"
Bizim umudumuz da var, gücümüz de. Kimse endişeli olmasın. Yarışta geriden geliyoruz. Geriden gelen öne geçmez diye kural yok. Kışa giriyoruz. Kış daha zordur. Bahar gelir, havalar daha güzel olur. Niyetimiz de odur.
"BEN BIRAKINCA QUARESMA GELSİN"
"Dele Alli'ye Quaresma'yı örnek gösterdim. O yaşta öyle çalışması herkese örnektir. Egolu görünmesine rağmen hep mütevazidir. Büyük katkılar yaptı. Geriye dönüşü oyuncu olarak mümkün değil ama antrenör olarak dönmesi kulüp kararıdır. Ben bırakınca gelirse sevinirim. Çünkü, çok zekası ve yeteneği vardır."
"İZ BIRAKANLAR UNUTULMAZ"
"İz bırakanlar unutulmaz. Beşiktaş'ta Quaresma... İz bıraktı."
"RONALDO'YU ALAMAYIZ"
"Cristiano Ronaldo'yu şu anda alamayız, yok alamayız. Onu söyleyeyim."
"BURAK YILMAZ İDOLDÜR"
"Burak Yılmaz çok güzel örnektir, idoldür. 36 yaşında gidip Lille'i şampiyon yaptı. Türk oyuncusu yapıyor yani."
"BURASI OYUNCU YETİŞTİRME DEĞİL YARIŞMA YERİ"
"Burası oyuncu yetiştirme değil yarışma yeridir. Altyapıdan gelen yarışmak zorundadır. Bunun için transfer de yaparız, aşağıya da bakarız."
"ATIBA, ARADA BİR İHTİYACIMIZI KARŞILAYABİLİR"
Saiss ve Atiba oynadı. Atiba iyiydi. Burada antrenmanda da iyiydi. Ne kadar, nasıl oynar uzun vadeli bilmiyorum. Arada bir ihtiyacımızı karşılayabilir. Atiba da Beşiktaş'ta iz bıraktı.
"SAISS DAHA ÇOK KONUŞMALI"
Saiss iyi bir karakter, iyi bir oyuncu. Lider olmasına rağmen daha sessiz. Daha çok konuşmalı. Welinton ondan daha konuşkan.
