Pozisyon penaltı değil

Son zamanlarda seyrettiğim en keyifli maçlardan biri oldu dün geceki Beşiktaş-Kasımpaşa maçı! İki takımın da teknik adamlarını ve futbolcularını kutluyorum.
İki takım da kafa kafaya top oynadı. Kasımpaşa, Beşiktaş'a göre biraz daha kontrollü oynadı. Siyahbeyazlılar diğer maçlara göre dün en arka ile en ön blok arasındaki mesafeyi çok açtılar. Diğer maçlarda bloklar arasındaki boşluk daha yakındı, rakip fazla hareket edemiyordu.
Beşiktaş sahada yapmak istediğini uzun zaman yapamadı. Sadece 5 dakika, 6 dakika yaptı!..
Kasımpaşa iyi bir ekip
Kasımpaşa ekip olarak ligde iyi takımlardan biri. Ferdi olarak iyi oyuncular var. Bu Kasımpaşa'yı geçen sene şu an Trabzonspor'un teknik direktörü olan Şota çalıştırıyordu.
Aslında bazı futbolcular da gitti... Ama Rıza Çalımbay'ın geldiği belli oluyor. Kasımpaşa çok koşan, kalçadan ısıran bir takım şeklinde oynuyor. Bu Rıza Çalımbay'ın oyun şekli... Rıza hoca kendi oyun prensibi ile karakterini takıma
çok iyi yansıtmış.
Lacivert-beyazlılar dün Beşiktaş'ı kendi silahı ile vurdu. İkili mücadelelerden çatur çutur çıktılar.
Gidiyorlar, geliyorlar! Beşiktaş ta gidiyor, geliyor ama karşılarında böyle dirençli bir rakip beklemiyordu. Beşiktaş da bir müddet sahada Kasımpaşa önünde bayağı direnç gösterdi ama sonra aynı direnci görünce fazla ısrarcı olamadılar.
Kesinlikle penaltı değil
Öyle veya böyle dünkü mücadele seyreden herkese keyif veren bir maç oldu. Diğer takımları orta oyunu oynarken gördükten sonra hiç olmazsa dün gece gözlerimizin pası silindi.
Hakem Cüneyt Çakır için tam 'Ters işler yapmadı, oyuna etki yapacak bir hareketi olmadı" diye yazacaktık, ama yazamadık. Uzatmalarda tartışmaya açık bir penaltı verdi. Görerek mi, görmeden mi verdi bilmiyorum. Yayıncı kuruluş da penaltı pozisyonunu aydınlatmak için çok fazla uğraştı. Şunu söyleyeyim; Pozisyonun penaltıyla
uzaktan yakından alakası yok.
Havaya girmişler!
Biz ülke olarak pompa yapmayı çok seviyoruz. Olanı ya haddinden fazla kötü gösteriyoruz ya da haddinden fazla iyi... Herhalde Beşiktaşlı oyuncular da bu sendroma tutulmuş. Haddinden fazla havaya girmiş olsalar gerek. Beşiktaş, Gökhan Töre'den de Quaresma'dan da çok şeyler bekliyor ama ikisi de henüz siyah-beyazlı takıma "el freni" olmaktan kurtulamadılar. Bu zihniyetle giderlerse de kurtulamayacaklar gibi...