Liglerde zaman zaman ilk Fenerbahçe başlıyor, Beşiktaş bitiriyor.
Hamza hoca ve G.Saray, rakiplerin oyuncularının ve antrenörlerin psikolojilerini bozdu. Bu sahaya da yansıyor. Salı akşamı Galatasaray işini yaptı. Fenerbahçe'nin saha içindeki dağınıklığı taraftarın serzenişleri Beşiktaş'a da yansıdı. Galatasaray'ın 70 puan alması, gol yemeden yola devam etmesi Beşiktaş ve Fenerbahçe teknik direktörleri ile oyuncularının psikolojisini bozdu.
Beşiktaş, ideal takımı sahadaydı hemen hemen. Ama futbolcular maçı başladıkları yerde bitirmediler.
Herkes mevkisinden o kadar farklı bir yerdeydi ki maç sonunda.
Sistem falan kalmadı
Beşiktaş'ın hücum dörtlüsünden ikisi sağ bek, biri ön libero olarak bitirdi maçı. Gaziantep sınavı gibi Pektemek, Cenk, Kerim sahadaydı.
Bu; artık puan kaybına tahammülümüz yok telaş başladı demekti.
Organizasyon zayıfladı rakip iyi kontratak yaparsa Bilal, LuaLua iyi vuruşları var. Günay da kalede iyiydi.
Beşiktaş sadece ve sadece şu konsept görüntüsünden artık geride kalmanın da havasıyla takımı sakinleştireceğine giderek panik yaptırarak işi içinden çıkılmaz bir hale getirdi. Takımda sistem filan kalmadı.
Oyuncuların oyun içindeki sakinliği yok oldu telaş başladı.
Fenerbahçe kötü oynayarak puan kaybetti, Beşiktaş'ta gittikçe kötü oynayarak puan kaybetti.
İki takım da panik yaptı
4 günde çok farklı şeyler konuşmaya başladık. Lider Galatasaray içeride oynuyor, Fenerbahçe Mersin'e gidiyor. Yıpranmış Beşiktaş, Konya ile Ankara'da oynuyor.
Fenerbahçe gol yiyor, Beşiktaş gol yiyor. Muslera yemiyor.
Sonuçta yemediğin için de 1-0'la aradaki fark ortaya çıkıyor.
Puan kayıpları enteresan oldu
Fenerbah çeli, Fenerbahçe'den memnun değil, Beşiktaşlı Beşiktaş'tan memnun değil ama Galatasaraylı takımından memnun. Beşiktaşlılar, en çok şampiyonluk umutlarını Galatasaray maçına taşımak istiyordu...