İki günde şampiyonluğa giden takımları seyrettik. Bir ülkenin bütçesi yani mali portresi, bir ailenin bütçesi veya bir şahsın bütçesi... Eğer bunları iyi düşünmez, iyi organize edemezsen, golü yersin! Mağlup olursun! Şampiyonluğa giden üç takıma baktığımızda bütçe dediğimiz olay; "Hangi takım daha az gol yer", "Hangisi daha rahat gol yer"e bakmak lazım.
Çünkü bütçe açık verirse herşeyde, her yerde mağlup olursun. Bütçenin "gol" yemesi de takımların "gol" yemelerine benzer. Pekii bu üç takıma baktığımızda; "Rakibe en az gol pozisyonu veren, defansta daha kalabalık olan, rakip takım hücumlarını daha çabuk ve olgunlaşmadan kesen takım hangisi?" derseniz, "Fenerbahçe" derim.
Siz istediğiniz kadar çok gol atın.
Az gol yiyen takım şampiyon olur.
Bu konuda en zayıf olan takım Galatasaray!
Bu görüntüyle Galatasaray'ın şampiyon olma şansı uzak bir ihtimal.
Bakınız 29. dakikaya kadar Bursa'nın 6 net gol pozisyonu var. G.Saray'ın ise tek pozisyonu var, 1 gol atmış. Bursa'nın girdiği gol pozisyonlarını ağırlıklı olarak Muslera önlemiş, birini de Sabri çıkarmış.
Ama ilk 45 dakikanın sonucu 1-1.
Normal şartlarnda ilk yarı 6-1 Bursa'nın lehine bitmesi lazımdı.
Bir takımın defansında araya atılan bir topla 5 oyuncu birden oyundan düşüyorsa o takım takım değildir!
Bakınız "Takım değildir" diyorum.
Çünkü defansı da hücumu da "takım" yapar.
Arada bazı oyuncular var ki, Mesela Olcan, tam bir yıldır tarihi ile yaşıyor.
Hamza kucağına bırakılan bu çocuğa nasıl bir terbiye verecek? İşi çok zor!
Bursaspor yönetimini de Şenol Güneş'i de tebrik etmek lazım. Bu maçtaki mücadelelerinden dolayı değil, gittikleri ve seçtikleri "doğru yol" için onları özel tebrik etmek lazım.
Bence bu Galatasaray'ın şampiyon olma şansı mucize. Şampiyonluk Fenerbahçe ile Beşiktaş arasında geçeceğe benziyor.
Beşiktaş'ta da sıkıntılar var. Mesela Gökan Töre! Etkili bir oyuncu ama sahada futbolcu gibi değil de podyuma çıkan bir "manken" gibi geziniyor. Maçın içinde değil. Siyah- beyazlılara yeni gelenler takımı nasıl etkiliyecek veya takıma nasıl uyacaklar, merak konusu.
Beşiktaş'ın Mersin ile yaptığı dünkü maçta ilk yarıda yaşanan "Penaltı mı, değil mi?" bir pozisyon vardı. Bakınız bir pozisyonda 'penaltı mı?' denirse vermeyeceksin. Penaltının "mı" sı olmaz. Eğer sonuna "mı" soru eki geliyorsa karar 'devam' olmalı!
Beşiktaş maçırnda Mete Kalkavan en az üç önemli yerde faulleri ters verdi.
Devamında bir tanesi gol olsa sonunda "Çarşı" karışırdı.
Demba Ba'nın attığı gol herhalde kıldığı namazlarla ettiği duaların karşılığında olan bir gol. Hakem onu kime yazdı merak ediyorum.
Galatasaray'ı Allah kurtardı!
Galatasaray'ı dün gece Allah kurtardı! Galatasaray aleyhine büyük fark olacak maç 2-2 bittiyse yatıp kalkıp G.Saraylılar dua etsinler. Teknik kapasitesi yüksek bir maç değildi. Ama zaman zaman tempo vardı, heyecan vardı, 4 tane de gol vardı.
Fırat Aydınus, FIFA hakemleği bittikten sonra iyice rahatlamış. Zaten kumaş olarak iyi bir hakem. Bu tarz gerilimli bir maçı da bence güzel yönetti. Türkiye'de FIFA listesi dahil çok hakem eyyam yapıp dün Bursaspor'u sahadan puansız gönderebilirdi. Fırat gördüklerini çaldı. Bence yorumluk pozisyonlarda verdiği kararlar da doğruya yakındı.