Q7, hendek, deve!

Beşiktaş formasına giden yolda Quaresma'nın önünde iki engel var, biri yönetimin maddi kaygıları, diğeri Samet hocanın manevi kaygıları!
Başkan Fikret Orman Portekizli oyuncuya "2 milyon euroyu kabul et, sözleşmeni iki yıl daha uzatayım" dediğinde Q7 oralı bile olmamıştı. Yani kimse benimle görüşmedi demesi yalan bu bir..
Avrupa Şampiyonası sonrası İstanbul'a gelişinde "Fedakârlığa hazırım" tarzında bir açıklama yaptığı ileri sürülünce, Başkan Fikret Orman ertesi sabah futboıl direktörü Semih Usta'yı bu konunun gerçeğini öğrenmekle görevlendirdi.
Usta, Quaresma ile bizzat görüştü ve şu net cevabı aldı: "Benim fedakârlık yaparım diye bir açıklamam olmadı.
Kulüp bulursam gitmek istiyorum."
Yani "Bana kimse bir şey sormuyor, söylemiyor!" şeklindeki sözleri kesinlikle doğru değil bu da iki..
Şimdi eğrileri doğrultmayı bir yana bırakırsak, arap saçına dönmek üzere olan bu konunun aslında çok basit bir çözümü var.
Portekizli yıldız yıllık 2 milyon euro'yu kabul ederek antrenmanlara katılacak ve orada göstereceği performansıyla Samet hocayı da kendisi ikna edecek.
Olay net şekilde budur. Başka kim ne derse desin hikaye anlatıyordur.
Q7 taviz vermeden bu formayı giymek istiyor ama imkanı yok. O tavizi vermezse tek başına çalışmaya devam eder.
Gönül ister ki yönetimi suçlayıcı, eski yönetimi de aklayıcı açıklamalar yapmasın.
Demirören yönetimine teşekkür etmesi normal, yıllık 3.5 milyon euro'yu veren onlar sonucunda.
Beşiktaş'ın bu hale neden düştüğü de ortada. O nedenle Q7 "Bana yapılan yanlış" masalı anlatmayı bırakıp, delikanlı olacak.
Ya bu deveyi güdecek, ya bu diyardan gidecek. Başka seçenek yok.
Üç silahşorlar

Nur Çebi, Tamer Kıran ve Ahmet Kavalcı, Beşiktaş'ın bu dönemdeki şovalyelerinden. Ceplerinden para verdiler, veriyorlar. Buna rağmen kulübün dertlerine yetişmeleri kolay olmuyor.
Ahmet Kavalcı son olarak bir de otobüs derdini çözdü; yaklaşık 800 bin TL.
Üç silahşörlerin sayısı ikiye katlanırsa Beşiktaş düzlüğe çıkar. Bunun için de yeni kongre şart. Yani bence!
Acil golcü aranıyor!

Beşiktaş'ın ön tarafta, son vuruş ustası bir isme ihtiyacı var. Pektemek, Almeida, Akyüz tamam ama çerçeveyi rahat bulabilen bir çift usta ayak da olmalı.
Kaleci ve stoper konuları çözüldü, Escude ve McGragor'a hoş geldiniz diyorum. Darısı golcünün başına. Kartal'ın gücüne güç katacak bir golcüye acil ihtiyaç var.
Bıçak sırtı Muhammed

Beşiktaş ondan çok şey bekliyor ve Muhammed'in de bu beklentilere cevap verebilecek kapasitesi var. Avusturya kampında 20 gün boyunca onu dikkatle izledim, Muhammed olmuş! Artık oynamalı. Aksi halde geriye gitmeye başlar.
Muhammed'in kenarda bekleyerek kazanılması mümkün değil. O günler, o aylar, o yıllar geçti. Muhammed oynamalı.
Ver 10 numarayı, özgüvenini kazanana kadar sabret. Sonra gururla seyret; Muhammed hazır.
Mertcanlar!

Mertcan Aktaş, efsane Şifo Mehmet gibi.
Bacak kadar boyuyla müthiş bir zaman ayarlaması var, bilekleri çok iyi, çabuk ve zeki.
Yakın gelecekte adını çok duyarsınız, şimdiden ezberleyin diye ben sık sık yazıyorum.
Bir de Mertcan Demirer var. Bir başka efsane Fikret'e çok benziyor, çünkü oğlu! Bu Mertcan da çok yetenekli.
Genç yaşında haksız eleştirilere uğrayınca kampta gerildi ve yapabileceklerini yapamadı. Mertcan Demirer'in de kumaşı çok iyi, benden söylemesi.
ATEŞ'iN MASUMiYETi
Yargılanan bilmem kaç kişi arasında bir tek gün bile ceza almayan o. Beraat etti. Biz zaten suçsuz olduğunu biliyorduk da mahkeme kararıyla onaylanmış oldu. Beşiktaş Protokol Müdürü Ahmet Ateş'ten bahsediyorum.
Ahmet Ateş 5.5 ay hapis yattı.
Hepimizin bir anına, bir can verebileceğimiz özgürlüğünü tam 5.5 ay kaybetti.. Peki şimdi ne olacak? Suçlunun beraat ettiği yerde yargıç hüküm giyer derler, peki masumun boş yere hapis yattığı yerde kim hüküm giyer!

Bu kafayla nereye?
Adam gözü dönmüş bir şekilde etrafa saldırıyor, polis arabasını yakıyor... Yakalanıyor, tutuklanıyor vs...Aaa bi de bakıyorsunuz adam kahraman..
Fenerbahçe Başkanı adını zikrediyor, hukukçu yöneticiler savunmak için yarışıyor. Sporda şiddet yasasının çıkmasında başrolü oynayan Aziz Yıldırım ve Şekip Mosturoğlu şimdi de olaylara karışan tribün anarşistlerini savunma yarışına giriyorlar.
Yani.. Bu kafalarda sporda şiddet azalmaz, artar!

Taraftarlık nasıl bir şey!
Bazı handavallar, taraftarlığı boş gevezelik yapmak sanıyorlar herhalde. Sorsanız, her konuda söyleyecek bin tane sözleri var.. Vay efendim Q7'ye neden para konusunda zorluk çıkarılmış, yok efendim voleybol şubesi neden bir yıl ara vermiş vs..
Soruyorsun cebinde Beşiktaş Kredi kartı var mı, yok! Üzerindeki formaya bakıyorsun Ailton yazıyor vs.. Yani kulübüne tek kuruşluk katkısı yok, maça falan da gitmez; ama sosyal medyada kafa karıştırmayı iyi bilir. Hadi oradan sosyal medya fareleri.