Az zamanda çok iş yapmış, daha Portekiz'deyken Türkçe öğrenmeye başlamış.
İçtenliği, sıcaklığıyla bizden biri oluvermiş. Onu hiç tanımayan bir futbolseverin de çok rahatlıkla fark edebileceği gibi sıcakkanlı, sevecen biri Beşiktaş Teknik Direktörü Carlos Carvalhal. Her fırsatta "Tayfur hoca çıktığı anda görevi ona teslim ederim" diyecek kadar mert. Bu sözünün arkasında duracağını da bir kez daha vurguladı.
O nedenle Tigana, Schuster hatta Denizli'ye hiç ısınmadığı kadar kanım ısındı Portekizli'ye.
Beşiktaş'ın muhteşem Nevzat Demir Tesisleri'nde samimi ve keyifli bir sohbet yaptık. İşte o keyiften sizin için seçtiklerimiz: -Size göre Türk futbolunun en büyük baş belası diyebileceğiniz problemi nedir? "Türk oyuncular arasında çok teknik olan da var, fizik gücü çok üstün olanları da. Geneli yetenekli ve disiplinli. Hakemler iyi, imkanlar iyi, tribünler mükemmel. Bence önemli bir sorun yok."
TARAFTAR GUTİ'Yİ İSTİYOR
-Sosyal medyada sizinle röportajım olduğunu söyleyince onlarca Beşiktaşlı Guti konusunu sordu ve bu konuda net cevap vermenizi istediler. -"Guti Beşiktaş takımının bir oyuncusu.
Tıpkı diğer futbolcularım gibi. Ben takım olarak bakarım, bireysel bakmam. Benim yok ama onun var mı bilmem. Bunu da ona sormalısınız!" -Taraftar Guti'nin dönmesini istiyor? "Bu konuda bir şey yapması gereken ben değilim, ben hazır olan herkese şans veriyorum.
Takımı düşünüyorum, kişileri değil.
Anlıyorum ki, ortada büyük bir sorun var. Guti konusunu bırakıp oyun sistemi üzerine konuşuyoruz... -"Oynadığımız sistemde her türlü çözümü üretebilecek oyuncularımız var. Ön tarafta Almeida oynuyor, onun yokluğunda Edu oynadı sonra da Pektemek'i kullandım. Sistemimiz hiç değişmedi!"
-Ön taraftaki oyuncunun oyun karakterine göre etrafını düzenliyorsunuz... "Tabii... Onu yapmalısınız. Şartlar değişince tedbirler de değişebilir.!" -Beşiktaş'ın takım olmak konusunda sorunları var bu konuda mesafe aldınız ama daha gidilecek çok yol var diyebilir miyiz? "Takım olmak istiyoruz, bütün çabalarımız bunun için. Her mevkii de birçok oyuncumuz var. Bu bizim için bir avantaj ve o avantajı kullanıyoruz."
BEBE HESAPLARI BOZMUŞ
-Sezon başı kampında çok iyi bir Bebe izlediğimizi ve onun sakatlğının hesaplarını bozup bozmadığını soruyorum. Gözleriyle "Bozmaz olur mu?" dese de cümleleri çok daha yumuşak: "Ben tek tek futbolcular üzerinden konuşmam ama bazı oyuncular geneli de etkileyebiliyor. Bebe de böyle bir oyuncuydu . Yine de biz sistem içinde çözümlerimizi bulduk ve buluyoruz."
Birçok teknik adamın rahatsız olduğu play-off sistemine getiriyorum sözü. Önce "Sistem buysa uymak zorundayız" diye başlıyor ve ağzından baklayı çıkarıyor: "Çok iyi bir sistem olduğunu düşünmüyorum.
Çünkü Avrupa'nın diğer önemli ülkelerinde uygulanan bir sistem değil."
Beşiktaş'ın hedeflerine geçiyoruz kısa ve orta vadeli hedefleri soruyorum. "Beşiktaş yarıştığı her kulvarda en iyisini hedefler, bunun dışında bir şey düşünülemez" diyor ve "Büyükler" dışındaki rakiplerin de çok güçlü olduğunun altını çiziyor.
"SAĞ BEK İSTEMİYORUM"
Savunmanın sağ kanadında bir transfere ihtiyacı olup olmadğını sorduğumda, "Şu son maça bakalım, Toraman orada müthiş oynadı. Kaldı ki, Toraman yoksa Ekrem var, o yoksa klasik bir Alman disiplinine sahip olan Hilbert var" diyerek böyle bir sorunu olmadığını belirtiyor.
Geçiyoruz Stoke City maçına bakın neler söylüyor... "Karşımızda farklı oyun karakterine sahip bir rakip olacak. Sistemimizi bozmadan rakibe göre revize edebiliriz. Stoke City maçına da bu anlamda bakarsak sahada farklı oyuncular görmek sürpriz olmamalı. Bu zor maçtan istediğimizi alacağımızı düşünüyorum."
Sohbetimiz burada bitiyor teşekkür edip sarmaş dolaş ayrılıyoruz.