UEFA Başkanı Aleksander Ceferin, Fransa'nın So Foot dergisine röportaj verdi ve başarısızlıkla sonuçlanan Avrupa Süper Ligi'ni değerlendirdi. İşte Ceferin'nin büyük yankı uyandıran açıklamaları:
UEFA Başkanı Aleksander Ceferin, Fransa'nın So Foot dergisine röportaj verdi ve başarısızlıkla sonuçlanan Avrupa Süper Ligi'ni değerlendirdi. İşte Ceferin'nin büyük yankı uyandıran açıklamaları:
"Çocukken bir tekne kaptanı olmak istermişsiniz. Bugün açık denizlerde değilsiniz ve UEFA gemisini yürütüyorsunuz. Şu an nasıl gidiyor?"
"Açıkçası iyi. UEFA çok güzel ve güçlü bir gemi. Denizaltılar tarafından bir saldırıya uğradık ama sonuç olarak batan denizaltılar oldu."
"AGNELLI BANA YEMİNLER ETTİ"
"Bu ünlü denizaltılar, büyük Avrupa kulüpleriydi herhalde... Son dönemde bu denizaltılar dava etmeyi düşündünüz mü?"
"Dürüst olmak gerekirse, neler olduğunu tam olarak bilmiyorduk. Zaman zaman bölünme tehditleri alıyorduk ve konuyla ilgili belgeler de sızıyordu. Ancak bunu çok ciddiye almadık. Avrupa Kulüpler Birliği Başkanı Andrea Agnelli, UEFA yürütme komitemizin bir üyesiydi. Endişelenecek bir şey olmadığına dair bize güvenceler verdi. 12 asi kulübün katıldığı Avrupa Süper Ligi öncesinde yeni reformlar üzerine birkaç toplantı gerçekleştirmiştik. Bu 12 kulübün de içinde olduğu bir toplantı sonrası hayalet projelerini ortaya çıkardılar."
"Hiçbir şeyden şüphelendin mi?"
"Şüpheler olabilir ama yönetiminizdeki insanlar size 'Hayır hayır, böyle bir şey yok. Hepsi saçmalık" diye yeminler ettiler. O yeminlerden sonra onlara inanmamak zordu."
"ARTIK ANDREA AGNELLI DİYE BİR ADAM YOK!"
"Bu ihanete nasıl tepki verdin?"
"Bu ihanette yer alan insanları üçe ayırdım. İlkine Andre Agnelli'yi koydum. Bu tamamen kişisel. Bana göre artık Andrea Agnelli diye bir adam yok! Dost olduğumuzu sanıyordum ama son dakikaya kadar bana yalanlar söyledi. 'Endişelenecek bir şey yok' dedi. Bana yeminler ederken Avrupa Süper Ligi belgelerini çoktan imzalamış."
İkinci kategoriye, bana yakın olduğunu düşündüğüm bir grup başkanı koydum. Ne yapmayı planladıklarını önceden söylemediler. Onları suçlamıyorum ama onlar da bu ihanetlerinin bedelini ödeyecekler. Bu turnuva sayesinde, tüm bu başkanlar kendilerini Avrupa futbolunun zirvesinde değişmez bir yere koyacaklarını sandılar. İlk düşünceleri kendi liglerinde oynamak ama UEFA'dan ayrılmaktı. Önce böyle gidecekler, ardından Avrupa Süper Ligi'ni hafta sonu oynamak için kendi liglerini zorlayacaklar ve ikinci planda bırakacaklardı.
"FUTBOL SADECE BİR OYUN DEĞİL"
"Avrupa Süper Lig düşüncesinin futbolun ötesinde bir tepki aldığını düşünüyor musunuz?"
"Kesinlikle! Aslında olayın arka panında toplumsal bir mücadele verdi ve bu yüzden tepkiler de çok acımasızca oldu. 12 milyarderin bu şekilde insanları futboldan mahrum bırakma hakkı yoktu. Para her şeyi satın alabilir mi? Futbol sadece bir oyun değil, daha fazlası. Uluslarımızın, kültürlerimizin ve toplumlarımızın ayrılmaz bir parçasıdır. Bu yüzden konu futbol dışında da değerlendirildi."
"Bu olaydan vazgeçtiklerinde onlara, 'Nasıl bir bokun içinde yuvarlandığınızı fark etmediniz mi?" dedim. Demek istediğim, tüm bu kulüplerin toplayabileceği tüm para... Bunların hepsinin yaşanması da iyi bir şey. Çünkü sürekli savurdukları havadaki tehdidin boş olduğunu gördüler. Şimdi bu kulüplerle dayanışma mekanizması inşa etmek daha kolay olacak. Zor bir mücadele verdik. Çılgın bir şekilde geçen 48 saatti."
"Şimdi çok açık bir şey var, tekrar denemeye kalkışmayacaklar. Önümüzdeki 10-15 yıl için bu denemeleri iyi oldu. Olmasaydı asla bilemezdik. 15 yıl sonra ise ben artık futbolda olmayacağım zaten."