Beden eğitimi öğretmeninin yönlendirmesiyle spora başlayan Arslan, 2005 yılından itibaren dağ koşusu branşına yöneldi.
Mücadele ettiği dağ koşusunda Fransa, Avusturya, Slovenya, Bulgaristan ve Arnavutluk gibi ülkelerde dağları rakiplerine dar eden Arslan, 13 yılda 60'a yakın madalya kazandı.
Arslan, Fransa'da 2007 yılında Avrupa Dağ Koşusu Şampiyonası'nda ilk kez Avrupa şampiyonu olduktan sonra 2008 yılında Almanya'da, 2009'da Avusturya'da, 2010 yılında Bulgaristan'da, 2011 ve 2012 yıllarında Türkiye'de üst üste şampiyonluklar elde etti.
Uluslararası Erciyes Ultra Sky Trail Dağ Maratonu'na katılmak için geldiği Kayseri'de AA muhabirine açıklamalarda bulunan Arslan, dağ koşusunun Türkiye'de son zamanlarda gelişme gösteren bir spor dalı olduğunu söyledi.
Ahmet Arslan, dünyanın birçok yerinde müsabakalara katıldığını belirterek, şunları kaydetti: "Milli takım adına ve katıldığım diğer uluslararası yarışlarda 60'a yakın madalyam var. Bunun 6'sı Avrupa şampiyonluğu, dünya ikinciliğim ve üçüncülüğüm de var. Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde atletizm antrenörlüğünde de çalışıyorum. Geleceğin şampiyonu olacak minik sporcularla çalışıyorum. Buradaki amacım sporu bıraktığım zaman onlara bayrağı en iyi şekilde devredebilmek ve geleceğimizi emin ellere teslim edebilmek. Kalabildiğim kadar atletizm ve sporun içinde kalacağım. Ülkeme yeni başarılar kazandıracağım. Lakabım 'dağların aslanı', dağlarda koştuğum için ve soyadım Arslan olduğu için bu şekilde bir uyumu oldu. Bunun dışında önceki yıllarda çok bariz olan Avrupa ve dünyada bu işi domine eden sporculardan birisiydim. Bundan dolayı isteyerek ve severek bu lakabı uzun yıllar kullanıyorum."
"Bulunduğumuz konumu daha da güçlendireceğiz"
"Dağ koşusunda, Avrupa ve dünyada ilk 3-4 ülke arasındayız." diyen Arslan, "Bunu, aldığımız madalyaların istatistiği bakımından görebilirsiniz. Özellikle gençler kategorisinde çok başarılıyız. Bulunduğumuz konumu daha da güçlendireceğiz." ifadelerini kullandı.
Ahmet Arslan, dağ sporundaki başarıyı gençlerde olduğu kadar büyükler kategorisine de taşıyabilmenin önem taşıdığını belirterek, gelecekte başarıların artacağına inandığını vurguladı.
Sporda Türkiye'nin çok hızlı bir gelişim süreci içerisinde bulunduğunu aktaran milli atlet, ülkedeki tarihi, doğal ve kültürel güzelliklerin en iyi şekilde değerlendirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.