Büyük takım 1-0’a yatmaz!

Dün Galatasaray, Antalya'nın aşırı nemli ve sıcak havasından rakibe göre daha fazla etkilendi.
İlk yarının ilk yarım saatlik bölümünde Antalyaspor daha üstün göründü. Rodrigues'in akıl dolu pasında Gomis gibi bir golcü ancak topu ağlara gönderebilirdi. Gomis de bunu yaptı. Dile kolay geride kalan 4 maçta 5 gol, 2 asist! Müthiş bir istatistik! Ben bugüne kadar Gomis kadar hırslı bir yabancı oyuncu görmedim. Galatasaray için adeta canını verecek gibi mücadele ediyor. Helal olsun! Galatasaray golü bulduktan sonra rakip kalede daha çok görünmeye başladı. Yine de önceki üç maçına göre daha az gol pozisyonuna girdi sarı-kırmızılılar.
1-0'lık skorlar her zaman risktir.
Galatasaray dün 1-0'lık skorun üzerine yatmaya çalıştı. Unuttukları önemli bir detay vardı o da Eto'o.
Eto'o'yu bu kadar boş bırakırsanız o da faturayı keser! Bu arada Tudor'un Selçuk İnan hamlesine çok şaşırdım!
Dün adeta 'Selçuk girdi böyle oldu' sonucu çıktı ortaya! Geride kalan 3 maçta övdüğümüz Tudor, dün sınıfta kaldı. 2 puan Tudor yüzünden uçup gitti!
Bu arada Karabükspor'un kötü saha zemininden sonra dün de Yeni Antalya Stadı'nın bozuk zemini futbol kalitesini çok düşürdü! Bu kadar büyük paraların döndüğü Süper Lig'e bu kadar kötü zeminler yakışmıyor.
Devletimiz; adeta birer sanat harikası olan son derece modern akıllı statlar yapıp kulüplerin hizmetine sunarken; kulüplerimiz bu zeminlere neden bakmıyorlar!

Abdülkadir'in Messi'den ne farkı var!
Geride kalan 3 maçta eleştirdiğimiz Ersun Yanal'ı dünkü maçın ikinci yarısında yaptığı değişikliklerle maçı aldığı için tebrik edelim öncelikle. Cumartesi günü Şenol Güneş, dün de Ersun Yanal; oyun okuma ve maçı çözme konusunda meslektaşlarına teknik adamlık dersi verdiler.
Dün bakıyorum da bir taraf futbol oynamak için çırpınıyor, diğer taraf oynatmamak için direniyor. Bir gol at, sonra yat! Yok öyle bir dünya!
Ama hakem Özgür Yankaya da buna seyirci kaldı. Gençlerbirliği'nin bu çağdışı korkak futbol anlayışını gördükten sonra bu lige biz nasıl 'Süper Lig' diyeceğiz!
Geçen sezon biz Yusuf Yazıcı'ya övgüler yağdırırken, Yusuf Yazıcı, Fotomaç'a verdiği röportajında "Abdülkadir diye bir çocuk var bizde!
Benden 5 kat daha yetenekli" demişti.
Dün Ersun hoca, takım geride olmasına rağmen Abdülkadir'e ikinci yarının tamamında görev verdi. İyi ki de verdi! Gözlerimizin pasını sildi Abdülkadir! Futbolun bütün güzelliklerini sahaya yansıttı. Yusuf ve Abdülkadir ikilisini Barcelona'ya koy, ikisi de direkt ilk 11 oynar! Sosa da Trabzonspor'a daha ilk maçında büyük hava katıp, özgüven getirdi.
Trabzonspor, 2010-2011 sezonundan sonraki en güçlü kadrosunu kurdu.
Bundan sonra iş, Ersun Yanal'a düşüyor.
Ersun hoca, dünkü performansı ile bu takımı son maça kadar zirve yarışında tutacağını gösterdi! Bu arada Abdülkadir bundan sonraki her maçta görev almalı. Ama 90 dakika ama 45 dakika. Oynamalı! Çünkü Abdülkadir'in Messi'den ne farkı var!