Kocaman tarih yazdı!

Ben hayatımda bu kadar ilkel bir futbol izlemedim. Bu kadar çağdışı bir futbol oynayan Vardar, ilk maçta elde ettiği skor üstünlüğü ile 'Çanakkale geçilmez'den bile beter bir futbol anlayışı ile çıktı sahaya! Çünkü hadlerini biliyorlar.
Oynamaya kalksalar elek olurlar. Ama adamların böylesine etten duvar örerek bu maça çıkacağını bilmiyor muydu Aykut Kocaman! Neden ilk yarıda o duvarı delecek bir taktik anlayışı üretemedi!
Fenerbahçe, Valbuena üzerinden oynamaktan ne zaman vazgeçecek çok merak ediyorum. Kardeşim bir futbolcuya bu kadar yüklenilmez, yük bindirilmez.
Sağda Valbuena, solda Valbuena, ortada ... Sahada basmadık yer bırakmayan bir Valbuena. Peki ya diğerleri ne yapıyor? Seyrediyor!
O zaman Fenerbahçe de sahada takım olarak 'Valbuena ve saz arkadaşları' gibi bir görüntü veriyor...
Ne gariptir ki, bu kadar çağdışı ve zavallı bir futbol anlayışı ile mücadele eden Vardar, ilk yarıda maçın en net pozisyonunu yakaladı. Barseghyan, bomboş pozisyonda topu direğe nişanlamasa, o anda tur ümitleri biterdi Fenerbahçe'nin. Bir tarafta 6 savunmacı ile çakılı oynayan Vardar, diğer yandan 10 kişi ile panik içinde gol arayan Fenerbahçe... Maç boyunca Van Persie, Valbuena, Ozan, Mehmet Topal, Dirar, Aatif, Skrtel ile rakip kaleyi etkili şutlarla dövdük durduk...
İkinci yarının hemen başında Dirar, al da at diye güzel bir orta yaptı Ozan'ın kafasına... Ama Ozan, kaleciye idman yaptırır gibi yumuşak bir kafa vuruşu ile takımını golden etti. Ardından hırs yapan Ozan, yakaladığı net fırsatlarda topu dağlara-taşlara vurup, taraftarlarına saç-baş yoldurdu. Valbuena vuruyor... Vuruyor... Kaleci Gacevski devleşiyor. Topun da canı var sanki, bir türlü ağlarla buluşmuyordu dün gece...
Tam umutların azalmaya başladığı bir andı ki, Valbuena'nın kornerinde kendini iyi saklayan Neustadter, sihirli bir dokunuşla golü getirdi Fenerbahçe'ye...
O andan sonra uyuyan tribünler coştu, Fenerbahçe kıpırdanır gibi oldu. Ama başta da söyledim.

Rezalet ötesi bir durum!
Fenerbahçe, Vardar'ı elemek için hiçbir proje geliştirememiş. Bu acı durum, tamamen Aykut Kocaman'ın hatası. İlk maçta kendi kalesine gol atan Fenerbahçe, dün de adeta aynısını yaptı. Jighauri, Fenerbahçe defansını çalıma dizdi. İsla ve Kameni'yi adeta kafa kafaya çarpıştırdı ve top, esneye esneye gol oldu. O andan sonra Ülker Stadı derin bir sessizliğe bürünürken ardından takıma ve Aykut hocaya protestolar başladı.
Son 10 dakika ise tek kale oynayan bir Vardar! Ve Kameni'nin yıldızlaştığı anlara şahit olduk!
Valbuena dışındaki transferlerin takıma hiçbir katkısı yok. Kadro mühendisliği yine çok kötü yapılmış. Yine hüsran transferler! Uçup giden milyonlarca euro! Peki bunların hesabını kim verecek? Tabi ki kimse!
Dün Kocaman bir rezalet izledik.
Başrollerini Aykut Kocaman ve takımının paylaştığı... Bu ayıp da size yeter!
Utanın 25 milyon Fenerbahçe taraftarından! Çağdışı futbol oynayan, adeta amatör bir takım karşısında iki maçta da diz çöktünüz!
Bu formsuz Aykut Kocaman ile Fenerbahçe, dün bir kulvara veda etti.
Elde kaldı 2 cephe!
Böyle giderse onlara da bahar ayları gelmeden havlu atar. Yazık! Çok yazık!