ABOU BAKAR ADRiANO ATAR
Şampiyonlar Ligi yorgunu Beşiktaş'ın Çaykur Rizespor deplasmanında nasıl bir direnç göstereceği merak ediliyordu. Çünkü Şampiyonlar Ligi maçı oynayan takımlar, kendi liglerinde o hafta sürpriz sonuçlar alabiliyordu. Bu sürprizlere majör liglerde de sıkça rastlıyorduk.
Sakatlıkları olan Oğuzhan ve Talisca yoktu. Quaresma ve Aboubakar da maça yedek başlayınca yaratıcı oyuncu sıkıntısını çok çekti Beşiktaş ilk yarıda.
Topu üçüncü bölgeye taşımakta zorlanınca ne Cenk Tosun ne de Ömer Şişmanoğlu etkili olabildi.
Şenol hoca, Beşiktaş'ın ilk yarıda aksadığını görünce, ikinci yarıya Quaresma ve Aboubakar hamlesi ile başladı.
Bu iki hamle, 46. dakikadan itibaren etkisini gösterdi. İlk yarıda sadece bir cılız pozisyon bulabilen Kartal, Aboubakar ile 4 dakikada 2 net gol kaçırdı.
Ardından inanılmaz goller kaçırdı Kamerunlu. Ekran başında maçı izleyen bir Beşiktaşlı "Ah be! Şimdi Mario Gomez olsaydı bunları yazardı! Olacak olacak, Aboubakar da hep bakmayacak, atacak, atacak..." diye haykırdı.
İlk yarıda taraftarını uyku moduna sokan Kartal, ikinci 45'te Rize semalarında süzülmeye başlamıştı adeta. Aboubakar, Cenk ve Quaresma gol kaçırma yarışı yapıyordu sanki...
Bunu gören Hikmet Karaman, "Dur!
Üzerime gelme Kartal! Şimdi Kweuke hamlesini yapıyorum. Geri çekilin" der gibiydi adeta. Ama Beşiktaş'ın geri çekilmek gibi bir niyeti yoktu. Gol için çılgınca hücumlar yapıyordu Beşiktaş.
Ama olmuyordu, bir türlü beklenen gol gelmiyordu. Tam ümitlerin bitmek üzere olduğu bir anda Adriano çıktı sahneye.
Dakikalar 90+3'ü gösterirken. Rakip kaleye öyle bir füze gönderdi ki Adriano, kaleci Diallo sadece seyretti. Nasıl seyretmesin ki böyle güzel bir golü!
Bu golü sadece seyretmek haksızlık olur, şapka çıkarmak lazım, ceket iliklemek lazım. O ne goldü öyle Adriano!
Bir uzaylı golüydü sanki... Yaradana sığınıp vurmak tabiri vardır ya hani, dün bu tabire en iyi örneği Adriano verdi.
Günümüz futbolunda yaratıcı oyuncularla kazanıyorsunuz, büyük oluyorsunuz ve hatta şampiyon oluyorsunuz. Adriano kim ve nereden geldi? Adriano Barcelona'dan geldi ve İspanyol devinde tam 6 sezon top koşturdu.
Beşiktaş ikinci yarıdaki pozitif futbolu ile hem galibiyeti hem de alkışı hak etti.
Yorgun Kartal, dün uçmasını bildi.
Çünkü o ne de olsa son şampiyondu!
Helâl olsun Şenol Güneş'e!
Helâl olsun Beşiktaş'a...
BU RUHSUZ OYUN HİÇ YAKIŞMIYOR
Trabzonspor, dün Karabük'te oynadığı ruhsuz ve teslimiyetçi mücadele ile umut vermedi.
Takım sahada koşmuyorsa, gole giden rakip oyuncuyu seyrediyorsa, takımdaşlık ruhu yoksa, yediği gole üzülmüyorsa, en önemlisi faul bile yapmaktan acizse, hezimet kaçınılmaz oluyor.
Ligde 6. hafta da geride kaldı. Bu takım hâlâ üst üste 3 pas yapamıyor. Oyuncular birbirinden uzak oynuyor, yardımlaşma hiç yok, uyum sorunu diz boyu. Ne acıdır ki; Trabzonspor'la ilgili olumlu hiçbir şey söyleyemiyoruz. Futbolda elbette ki yenilmek de var. Ama böylesine kötü ve silik bir futbolla mağlup olmak Trabzonspor'un şanlı tarihine hiç yakışmıyor. Bu formayı giyen oyuncuların, arkasındaki milyonlarca taraftarını bu kadar kahretmeye hakkı yok.
Sabır... Sabır... Sabır... Nereye kadar sabır? Bu takım, deplasmanda oynadığı son 20 lig maçında 15. mağlubiyetini aldı. (yenilgi oranı yüzde 75) Trabzonspor, önündeki milli maç arasında toparlanmaya ve ayağa kalkmaya mecbur! Ya toparlanacak ya toparlanacak...
Yoksa geçen yıl dip yapmış Trabzonspor, bu sezon daha ilk yarı bitmeden aynı acı tablo ile karşı karşıya kalır.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.