BU LENS, ALEX’İ BİLE UNUTTURUR!
Kulübede masmavi gözleriyle ülkesinden gelen misafirleri mağlubiyetle uğurlamanın hayalini kuran Dick Advocaat'ın bakışları; Emenike'nin turuncu + kırmızı karışımı saçları 'saçlarım şekil, önümden çekil' pozundaki duruşu, kulübede görev bekleyen Van Persie'nin mağrur görüntüsü altında başladı maç...
Fenerbahçe; 'Dur bakalım Portakal; orda kal!' iştahı ve coşkusuyla başladı karşılaşmaya. Ülker Stadı'na gelene kadar 9'da 9 yapan Feyenoord, adeta süt dökmüş kedi gibiydi ilk dakikalarda.
Fenerbahçe forması altında iz bırakan 36 yaşındaki Kuyt, dün kaptan çıktı sahaya; çıktı çıkmasına ama Lens'in baskısı ile öyle bir top kaptırdı ki orta alanda; gol geliyorum dedi ve geldi. Kuyt'ın hatası sonucunda topu alan Ozan Tufan, şekilli saçlı Emenike'yi gördü; Nijeryalı forvet de ağları gördü. Bu sezon bir türlü dolmayan Ülker Stadı'nın tribünlerindeki 15 bin civarındaki Fenerbahçe taraftarının Emenike golüyle coşkusu tavan yaptı.
Kenarda şaşkındı van Bronkhorst!
Sanki dili tutulmuş, konuşamıyordu korkudan! Bileği bükülmeyen takımı, Fenerbahçe karşısında çaresizleri oynuyordu.
Fenerbahçe kalesine gidebilmek için tam 35 dakika beklemişti Feyenoord.
Rakip oyuncuların paslaşması sırasında tribünlerden yükselen 15 bin kişilik 'Yuhhhhh!' korosu ile o pas trafiği zincirleme kazaya dönüşüyordu adeta. Ne de kolay geçiyordu maç bizim için. Sarı-lacivertli renklere bürünmüş bir bayan taraftar, "Aman nazar değmesin Fenerbahçeme; totem yap! 2'yi atalım da derin bir oh çekelim" diyordu yanındaki arkadaşına.
O ne hamleydi Skrtel!
Bir çocuk ağlıyordu annesinin kucağında;
'Uykum geldi' diyordu; annesi de 'çocuğum daha 2. gol gelmedi' cevabını veriyordu. Her şey yolunda giderken, Kuyt'ın bir dokunuşunu bir kaplan çevikliğiyle önlüyordu kalecimiz Volkan!
Ozan, Lens, Hasan Ali, Emenike amansız bindirmeler yapıyordu rakip ceza sahasına. Önde olmasına rağmen tempoyu yükselten hep Fenerbahçe oldu dün.
Feyenoord'un silik futbolunu yakından gören taraftarlar 'Bu takım nasıl 9'da 9 yapmış?' diye mırıldanıyordu tribünlerde.
Pozisyon üstüne pozisyon geliştiriyordu Fenerbahçe. İşte onlardan birinde Lens'in milimetrik bir pası, Souza tarafından üstten auta gönderilince, güme gidiyordu güzelim asist!
72'de Skrtel, Hızır gibi yetişti adeta ve golü çıkardı. Maçın en kritik; en yararlı hamlesini yaptı.
Kaleci Volkan'ın pası ile jet hızıyla uçup giden Lens, şovunu golle süsleyemedi.
'Lenssssss! Ne yaptın Lensss' diye çığlık attı tribünde bir taraftar! Adeta ödü patladı kaleci Jones'in korkudan...
Bravo çocuklar! Ne güzel bir Portakal ziyafeti sundunuz öyle! Grupta lideriz artık. Sıradaki gelsin!
Futbolun bütün güzelliklerini sahneleyen Lens, sakatlanıp oyundan çıkarken öyle bir alkış tufanı koptu ki tribünlerde, gökyüzündeki yıldızlar bile kaydı coşkudan.
Bu Lens var ya bu Lens, Alex'i bile unutturur!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.