Paralimpik olmadan olimpiyat yapamazsın
Bir ülkenin medeniyet seviyesini belirlemede önemli kıstaslardan biri engelli vatandaşlara verilen değerdir. Olimpiyatlara ev sahipliği yapmak için de bu konu hayati önem taşır
Ülkelerin gelişmişlik ölçütlerinden biridir engelli vatandaşlarına verdiği değer... Tanıdığı imkanlarla hayatlarını ne derece kolaylaştırdığı, sosyal hayata katılımları için gösterdiği özen, bir ülkenin medeniyet seviyesini belirlemede en önemli kıstaslar arasındadır.
Paralimpik Oyunları'na katılan sporcu sayısına da bu gözle bakmakta fayda var. Gönderdiğimiz sporcu sayısı ile dünya devletleri arasındaki medeniyet seviyemizi ölçme imkanı bulur; geçit töreninde sporcularımızı diğer ülkelerin sporcuları ile kıyaslayıp, sayımızın çokluğuyla övünüp, azlığıyla da üzülebiliriz.
Türkiye bu konuda yol aldı
Paralimpik Oyunları ile Olimpiyat Oyunları'nı henüz birbirinden ayırmasını öğrenemesek de zamanla bu sıkıntıyı da gidereceğiz. Sessiz sedasız başlayan Rio 2016 Paralimpik Oyunları'nı televizyonlarda haber yapmaya çalışan bazı arkadaşlarımız hala 'Paralimpik Olimpiyatları' veya 'Par-olimpik Oyunları' dese de, yine gazetelerde benzer şekilde yazılıp çizilmeye devam etse de, Türkiye sportif anlamda bu konuda epeyce bir mesafe almıştır.
Her şey para değil!
Uluslararası Olimpiyat Komitesi, acımasız bir şekilde olimpiyat organizasyonundaki her şeyi paraya tahvil ederken, Paralimpik Oyunları ile de insanların kalplerine, vicdanlarına hitap eder, daha doğrusu ediyormuş gibi yapar.
Gerçekte, Paralimpik Oyunları etkinliğinin bütün sorumluluğu ve masrafları, organizasyon sahibi ülke ile sporcuları yetiştirip oralara gönderen devletlerin sorumluluğundadır. Yani IOC'nin kasasından kuruş çıkmaz, o sadece kuralları koyar.
Organizasyonun sahibi ise 1987 yılında kurulan Uluslararası Paralimpik Komitesi (IPC)'dir.
DOĞUM GÜNÜ II. DÜNYA SAVAŞI
Rehabilitasyon amaçlı başlayan engelliler sporu artık olimpiyatların bir parçası
Ülkemizde ve dünyanın bir çok yerinde 'Paralimpik' adının nereden geldiği konusunda bile yanlış bilgilenme söz konusudur.
Paralimpik (paralympic) kelimesinin İngilizce paralyzed (engelli) ve olympic (olimpik) kelimelerinin birleşmesinden ileri geldiği düşünülür; internet sözlüğü Wikipedia da bile bu şekilde yazar.
Oysa doğrusu, olimpiyat oyunları ile birleştirilmeden önce engellilerin de aynı yıl içinde kendi olimpiyatlarını yapması nedeniyle 'Paralel Olimpiyatlar' olarak adlandırılmasıdır. Yani 'Paralimpik' adı paralelden gelmektedir.
Hikaye şöyledir:
İkinci Dünya Savaşı'ndan çeşitli sakatlıklarla ülkelerine dönen İngiliz askerlerine, rehabilitasyon amaçlı çeşitli spor karşılaşmaları yaptırılır. Çok güzel neticeler alınmaya başlanınca bu defa başka ülkelerde aynı durumda olan sporcularla karşılıklı müsabakalar yapılmaya başlanır.
Uluslararası bir boyut kazanan engelli oyunları kendi olimpiyatlarını düzenlemek adına olimpiyat organizasyonu olduğu senelerde kendi olimpiyatlarını düzenlemeye başlarlar. Bu, bazen olimpiyatların yapıldığı ülkede olur, bazen de başka bir ülkede...
İlk defa 1960 Roma Olimpiyatları sırasında engelli olimpiyatları da birlikte yapılır. İlk zamanlar, sadece bedensel engellilerin yer aldığı oyunlarda daha sonra görme engelli sporcular da yer almaya başlar.
1988 Seul Yaz Olimpiyatları ve 1992 Albertville Kış Olimpiyatları ile birlikte Paralimpik Oyunları da düzenli olarak olimpiyat şehirlerinde düzenlenir.
Rio çalışıyor!
Olimpiyat Oyunları'nın ardından başlayan Paralimpik Oyunları Rio'da devam ederken, Brezilya da ülke tarihinin en büyük siyasi buhranlarından birisini yaşamakta... Halk tarafından seçilen devlet başkanı bir parlamento darbesi ile görevinden alınmış; protestolar ve gösterilerle meydanları dolduran yüzbinlerin gündemi bambaşka...
Her şeye rağmen 2014 FIFA Dünya Kupası'nı, 2016 Olimpiyat Oyunları'nı öyle ya da böyle bir şekilde organize etmeyi başaran Brezilya son bir gayretle 2016 Paralimpik Oyunları'nın da altından kalkmaya çalışıyor.
Engel mi? Ne engeli!
Ekonomik sıkıntı, sporcuları birçok hizmetten mahrum bırakmış; sporcuları müsabakalara götürecek otobüslere şoför dahi veremiyor Brezilya...
Sydney 2000'e 1 sporcu ile katılarak başlayan paralimpik yolculuğumuz, 16 yıl sonra bedensel engellilerde 49, görme engellilerde 29 ve özel sporcularda da 1 sporcu olmak üzere 2016 Rio'da 79 sporcu ile devam ediyor.
İnanıyoruz ki; Korhan Yamaç, Gizem Girişmen gibi başka şampiyonlar da çıkacak ülkemizden...
Engel mi?
Ne engeli!
KOCA YÜREK, YAVUZ KOCAÖMER
Bu vesileyle, bu konudaki bir hakkı da bir kez daha teslim etmeden geçemeyiz. Türkiye'nin bu yolda kayda değer bir mesafe almasında tartışmasız öyle bir isim vardır ki, başlı başına bir yazı konusudur.
TMPK (Türkiye Milli Paralimpik Komitesi) ve TESYEV (Türkiye Engelliler ve Spor Yardım Vakfı) Başkanı abimiz Yavuz Kocaömer'in, -teşbihte hata olmaz Kocayürek'in- verdiği emeğe, yüreğe ve mesaiye bizzat şahit olanlardan biriyim.
O, bir engelli ve spor dostu olarak gerçek bir kahramandır.
Kendisine her teşekkür az ve hafif kalır. Engelliye adanmış bir hayatın romanı yazılacaksa, akla gelen ilk isim Yavuz Kocaömer'dir.
Olimpiyatların, yalnızca 'Olimpiyat Oyunları' diye değil, 'Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları' olarak birlikte anılması ve yazılması gerektiğini, Türk sporundaki çoğu kimse sayesinde öğrenmiştir.
Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin, olimpiyat düzenlemek isteyen her kente, paralimpik oyunlarını da organize etme şartı koştuğunu, yazdığı her yazıda, çıktığı her programda, bulunduğu her ortamda dile getirerek bu yanlış ezberi bozmuş, bu gerçeği hafızalara kazımıştır.
Çünkü, 2001 yılında Uluslararası Olimpiyat Komitesi IOC ile Uluslararası Paralimpik Komitesi IPC arasında imzalanan bir anlaşma ile olimpiyat düzenleyen ülkeye, oyunların sona ermesinden en geç üç hafta sonra paralimpik oyunlarını düzenlenmesi şartı getirilmiş ve organizasyonunun adı da o tarihten itibaren 'Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları' olarak değiştirilmişti.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.