İnanın çocuklar
Sergen Yalçın ve 24 inanmış adam… Zümrüd-ü Anka kuşu gibi adeta küllerinden doğdular… Sezon başını hatırlayın… Bir-iki isim dışında transfer yok, moral yok, umut yok… Takım kötü… Sonuçlar ona keza… Sonra yavaş yavaş Aboubakar, Ghezzal, Roiser, Josef'in katılmasıyla bambaşka bir Beşiktaş ortaya çıkmaya başladı… Önce Sergen Yalçın inandı, sonra dava arkadaşlarını inandırdı… Ağır ağır çıktılar tüm merdivenleri… Okyanusun dibine vurmuşken inat, azim ve kararlılıkla koştular, karanlıklardan aydınlığa… Güneşe doğru kulaç atan adamlardı onlar… Tesadüfen gelmediler bugünlere… Her maçın, her anını yaşadılar, mücadele ettiler ve öyle kazandılar… Rakipleri gibi bir çok maçı son dakika golleriyle kazanmadıkları gibi tam aksine son dakika golleriyle kaybettiler yeri geldi ama hiç vazgeçmediler… Yeri geldi üzüldüler, kırıldılar, darıldılar ve yine de pes etmediler…
Bugün ve üç gün sonra, sezon başından bu yana akıtılan terlerin, verilen inançlı mücadelenin, son bir gayretle, bir adım daha fazla atmaya çalışarak yaşanan sakatlıkların ve tüm diğer sıkıntıların acıların karşılığını alma günüdür… İnanın çocuklar… Güzel günler göreceğiz… Her zamanki azim ve hırs ve inancınızla mücadele edin… Bugün rakibiniz Beşiktaş'ın tribün kardeşi Karagümrük… Hep yaptığınız gibi rakibinize saygı duyarak mücadele edin… Gün bugündür sevgili Beşiktaşlılar… Sezon boyu verdiğiniz emeklerin karşılığını almanıza 180 dakika kaldı… Bilirsiniz, 'kader gayrete aşıktır' der eskiler… Gayretinizi eksik etmeyin… En başta, sezon başından beri verdiğiniz emeklere yazık olmasın diye oynayın bugün… Kaliteniz, kalibreniz, yüreğiniz zaten yeter bu şampiyonluğu kazanmaya… Siz, ananızın ak sütü gibi hak ettiğiniz bir şampiyonluğu kutlarken; biz en içten duygularla, avuçlarımız patlarcasına alkışlamaya hazırız… Haydi Bismillah… Son bir gayret daha… Sonrası, düğün, bayram Allah'ın izniyle…
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.