Severim serçeleri!
Severim serçeleri, yumuşaktır pençeleri misali bir rakip Andorra...
Üstelik kazanmak zorunda değiliz!
Dahası kazandık mı, Fransa'nın puan kaybetmesi halinde bonusu da var... Bayılırım böyle Milli maçlara...
Stres yok, keyfim yerinde, genç yıldız adayları sahada. Daha ne ola ki...
Şenol hoca hem milli tecrübelerini arttırmak, hem de kendi sistemine adapte etmek adına bazı alternatif oyuncuları sahaya sürdü, iyi de yaptı.
Bu vesileyle Ahmet Kutucu da artık resmen milli oyuncumuz oldu.
Haydi hayırlısı.
Andorra, sıradan bir takım ama takım.
Birlikte oynamaya çalışıyorlar. Gol yeseler de bozulmak gibi bir zaafları yok.
Yenilmeye o kadar alışmışlar ki, skor tabelası onları hiç ilgilendirmiyormuş gibi umarsız ama bir o kadar da inatçılar.
İlk maçta İstanbul'da çok zorlanmıştık.
Bu defa kolay oldu. Genç Enes önce diziyle kaleciden döneni tamamladı, sonra kendi aldığı penaltıyı, kendi gol yaptı.
Sonra... Sonrası çayda çıra...
Şenol hoca Gereksiz yan ve geri pasları görünce biraz gerildi.
Hoca için rahat batıyor Hoca için rahat maç yok çünkü işini çok seviyor.
Helal olsun. Dün Yusuf etkisiz kalınca ilk yarıda Güneş Sistemi tam olarak çalışmadı.,Yine de sıkıcı top çevirmeler sonucunda iki kez boşluk bulup öne top attık ve biri gol, diğeri de penaltı oldu.
Sonrası bildiği çayda çıra..
Ahmet Kutucu çok akıllı, çok teknik Almanlar'a nasıl kaptırmadık şaşırdım.
Emeği geçenleri kutlarım.
Sonuç olarak final biletini almış olmanın rahatlığıyla Andorra engelini kolay geçtik...
Darısı Avrupa'yı sallayacağımız finallere... Biz erdik muradımıza, bizi seven çıksın kerevetine.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.