Yiğitleri görelim

Beşiktaş'ta saha içinde işler kötü giderken bir yandan da kongre telaşı tüm hızıyla sürüyor... Başkan Fikret Orman yeniden aday olacak mı, Serdal Adalı, Ahmet Nur Çebi, İsmail Ünal, Hürser Tekinoktay hatta Divan Başkanı Tevfik Yamantürk adaylık için adı geçenlerden bazıları... Şimdi elimizden geldiğince yarış analizi yapalım.
Her şeyden önce Başkan Fikret Orman'ın aday olup olmaması bana göre öncelikle sahadaki işlerin düzelip düzelmemesine bağlı. Sahada işler böylesine kötü giderse Orman adaylığı iki kere düşünecektir. Başkan Orman'ın adaylık hakkında karar verirken rakiplerine de bakacağını söylemek gerek.
Şahsi kanaatim karşısında Serdal Adalı olursa Orman aday olmayabilir.
Neden derseniz, suyun akışı bunu gerektiriyor der ve orada bırakırım.
Adalı'nın adaylığı kesin gibi, ekibi çalışıyor ve imza toplamaya başladılar.
Serdal Adalı gerçek bir Beşiktaşlıdır ve böyle zor günlerde taşın altına elini sokmaya karar vermesi her açıdan önemlidir.
Ahmet Nur Çebi, imza topladığını bildiğimiz diğer bir aday ancak henüz kararını vermiş değil... Sanıyorum çok sağlam nabız yoklaması yapmadan ismini ortaya atmayacaktır.
Bence aday olmalı, gücünü göstermeli ya da camiadaki karşılığını görmelidir. İsmail Ünal belli bir oy potansiyeline sahip ama seçilmesine yeter mi şüpheliyim. Tevfik Yamantürk için de düşüncelerim bu yönde.

***

Peki bu adayların hiçbiri ortaya çıkmaz ve Orman da yeniden aday olmazsa ne olur!? İşte o noktada eski başkanlardan biri ortaya çıkar!
Gelelim sadede.. Bunca yıllık tecrübem bana (şu andaki durum bu, daha sonra değişebilir) işi en sıkı tutan adayın Adalı olduğunu gösteriyor.
Üstelik son derece tecrübeli de bir ekibi var. Melih Aydoğdu, Doğan Küçükemre, Süleyman Eren, Uğur Fora, Ahmet Er, hepsi camianın dinamiklerini iyi bilen isimler...
Öte yandan tüm adayların gözleri de bir yandan sahada. Çünkü mali tablo gibi, sahadaki görüntü de bozuk. Bunun da bir an önce düzeltilmesi gerek. Bu da ekstra bir maliyet getirebilir. Kafaların karışık olmasının ya da bazı adayların kararsız olmasının bir sebebi de bu zaten.
Ancak konu Beşiktaş olunca mazeretlerin bir önemi olmamalı, yüreği yeten taşın altına elini koymalı. Beşiktaşlılık bunu gerektirir. Nokta.