Güneş’ten Guti’ye gönül yetkisi

Başkan Orman'ın, "Guti'nin neler yapabileceğini görmek istiyoruz, bu konuyu hocamızla da konuşup biraz daha insiyatif vermesini rica edeceğiz" demesi Beşiktaş'ta yeni bir tartışma konusu başlattı. Yetki dediğimiz şey kulübedeki etkinlik olmalı herhalde. Kadro yapımında, oyuncu değişikliğinde Guti daha fazla inisiyatif kullanmalı Başkan'a göre... Peki bu nasıl olacak!? Teorisi olsa da pratiği mümkün mü? Hiç kolay değil, Şenol hoca yetki verse de hocanın yanında Guti bunu hangi rahatlıkla kullanabilir ya da kullanabilir mi? Bence son derece karışık bir durum bu... Şenol hoca gönül yetkisi verirse o başka... Zorla değil keyifle; "benden sonra neler olacak bırakmadan görmek istiyorum" diyerek. Olur mu dersiniz? Bilmem, bekleyip görmeliyiz.

G.SARAY'DAKİ TACİZ İDDİALARI!
Genel Kurulu'nda konuşma yapan, Galatasaray'da Kültür Sanat Derneği Başkanı Vahap Tanrıverdi, "Kulüp televizyonunda kızları taciz edenler de konuşulsun" deyince kongreden atıldı! Konu namus meselesi, ve o televizyonda çalışan herkesin namusu en başta Galatasaray yönetiminden sorulur. Tacizci her kim ise onu tespit edip kulüpten göndermek varken, böyle bir çirkinliği gündeme getirdiği için Tanrıverdi'yi salondan çıkarmak akıl tutulması olsa gerek... Galatasaray TV diyor adam, TACİZ diyor! Yahu siz hepiniz sağır mı oldunuz, dillerinizi mi yuttunuz yoksa taciz kelimesinin sizin için bir anlamı yok mu!? Yuh!

ALT YAPI DERKEN ASIL DERDİMİZ HOCALARDIR
Türk futbolu kendi yağıyla kavrulacaksa önce aşçılara dikkat etmeli... Alt yapılarımız başka bir yerde iş bulamadığı için zorunlu olarak kulüplere kapağı atan ve kendi hayatındaki ezikliklerin bedelini gencecik fidanlara ödeten hoca maskesi takmış garabetlerle dolu. Eğer gerçekten futbol devrimi yapacaksak en başta gençleri gerçek hocalara, alt yapıya gönül vermiş insanlara emanet etmeli ve garabetleri alt yapı tesislerinden derhal uzaklaştırmalıyız. Altyapıların yarışma değil yetiştirme yeri olduğunu bilmeyenler o kapılardan içeri girmemeli.. Nokta!

DEMİRÖREN DÖNEMİ
Dünya çapında bir namı olan Riva kamp ve yönetim Tesisleri... Var Sistemi... İstanbul'da düzenlenen futbol organizasyonları... Ampute Milli Takım'a verilen büyük destek... Milli Takım seyircisi oluşturma anlamında yapılan çalışmalar... 100 binin üzerinde kayıtlı Milli Takım taraftarı oluşturmak... TFF'nin yetkilerini azaltırken Kulüpler Birliği'ni daha etkin hale getirmek... Bunlar ilk aklıma gelenler. Yıldırım Demirören, TFF'de ustalık dönemini yaşadı ve önemli işler yaptı. Bırakıp giderken gözü de arkada kalmadı çünkü ardında çok sağlam bir ekip var. Türk futbolunun yolu aydınlık vesselam...