Aman hocam dikkat
Şenol hocayı eleştiriyorum.
Özellikle Fenerbahçe ve Başakşehir maçlarında yaptığı hatalar yıllardır aynı şekilde devam ediyor.
Hoca bu maçlarda tecrübesine ve klasına yakışmayacak şekilde geriliyor ve sahadaki görüntüyü doğru analiz etmekten uzaklaşıyor.
Bu noktada kendisine yardımcı olması gerekenler de işlerini iyi yapmıyorlar sanırım.
Ön tarafta sıkı markaja alınmış Babel kıpırdayamıyor.
Lens'in karşısında Arsenal-M.
City menşeyli Clichy var yani zorlanması normal ama yine de net bir pozisyon yakalamayı başarıyor...
Santrfor arkasında oynayan Pektemek elinden geleni yapıyor, top tutuyor, ikiye birleri zorluyor...
En öndeki Vagner Love ise kötü gününde...
Beklenti Love çıkar, Adem Ljajic girer, Pektemek ön tarafa geçer ve işler düzelir.
Olmuyor... Love tüm kötü görüntüsüne rağmen sahada kalıyorken, ön bölgedeki tek umut olan Pektemek sağ kanada çekiliyor.
İnanılır gibi değil...
Yoksa Beşiktaş maçı kontrolüne almış, Başakşehir sahasından çıkamıyor, rakip savunmadan dönen topları Medel ve Atiba alıyor...
Yani özlenen baskı kurulmuş, tek gerekli olan ön bölgeye doğru bir dokunuş...
Olmuyor...
O dokunuş yanlış olunca onca emek boşa gidiyor.
Şimdi benim eleştirilerim bu ve bunları bazılarının iddia ettiği gibi Şenol hocayı "yemek" için değil çok sevdiğim bir ağabeyime nacizane katkı yapmak için yazıyorum.
Anlayana...
Şişede durduğu gibi durmaz!
Alkol masalarında Beşiktaş muhabbeti yapanlar, 2. kadehten sonra, elmaları, armutları karıştırıp saçma sapan konuşabilirler.
Kıyıda köşede kaldığı için gündem olmaya çalışan Reha Muhtar'ın yaptığı gibi 40 yıllık Turgay Demir'i "Şenol Güneş'i göndermekle görevlendirildi!" diye suçlamaları da mümkün.
Sallamak kolay. Muhtar Bey önce Beşiktaş TV'yi nasıl kurduğunu anlatsın, şimdilik bu kadar!
Terim hak yedirmez
Fatih Hoca, "Camiamın hakkını yedirmem" diyor...
Hocam senin görevin o değil ama velevki öyle olsun!
Eğer konumuz hakem hatalarıysa, bu hatalar sonucu bir şekilde hak yediği zaman susuyorsan, daha sonra ne desen boş...
Fenerbahçe derbisinde VAR'ın bütün kararları doğru.
Yani hakemlik bir şey yok.
Onyekuru, ters ayakla müdahale edip toptan önce rakibe vurduğu için orada çok net faul yapıyor.
Taç yanlış verilmiş orada haklısın da, senin attığın ikinci golden önce auta çıkan top korner veriliyor.
Şimdi size sorum şu sevgili hocam; attığınız ve yediğiniz golde hangisi daha etkili oldu? Taç mı, korner mi!?
Hasan dağı arpalıktır
Bazı karakterler böyledir; kraldan fazla kralcı olmayı severler.
Derbi sonrası yaşanan olaylarda önleyici görev yapması gereken Hasan Şaş da bu tanıma uyanlardan.
Olayları yatıştırmak yerine ateşe benzin döküyor.
Sonra da özür dilemek yerine Ahmet Arif'in, duruma hiç uymayan dörtlüğüyle sözüm ona savunma yapıyor.
Öyleyse bir dörtlük de benden...
Hasan Dağı arpalıktır eğer saban yürürse, Her dereye bir değirmen eğer suyu gelirse Her kümesten bir tavuk eğer köylü verirse, İyi gidiş bu gidiş, Eğer sonu gelirse.!!!
Formayı öpsene...
Burak Yılmaz, Bursaspor maçında kendini kaybetti.
Neredeyse tüm tavırları yanlıştı.
Finalde kendisini yuhalayan taraftara gösterdiği tepki de Trabzonspor'la bağlarını koparacak cinstendi.
O noktada duyguları es geçip akıl yolunu tercih edebilse ve tribünlere formayı-armayı öperek karşılık verse, hem çok büyüyecek, hem de tüm sorunları çözmüş olacaktı.
Yazık etti ama kendine, kimseye değil.!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.