Yakışıklı sözüm sana
Sahaya çıkan on bire itirazım yok... Şenol hoca Medel-Atiba ile orta sahayı sağlama aldı, ön tarafta da Mustafa'nın enerjisinden faydalanmak istedi. Adem Ljajic ise B planı olarak kenardaydı.
Beşiktaş ilk 15 dakika hariç bu dizilişle iyi bir oyun sergiledi ve maçın hakimiydi. Daha çok pozisyon ürettiğini de söylemeliyiz. Başakşehir ise golden sonra savunmasına gömüldü ve maç bitti havasına girdi.
Lens, Medel, Pektemek, Pepe, Babel çok daha iyi değerlendirmeleri gereken pozisyonlarda yanlış pasşut tercihleri yaptılar. Ön tarafta olayı organize edecek bir çift krampona ihtiyaç vardı. Etkisiz oynayan, top tutamayan yani kötü gününde olan Vagner Love çıkar, Pektemek öne geçer, her ne kadar o da kötü olsa da Lens kağ kanatta kalırdı.
Şenol hoca böyle yapmadı ve Lens'i çıkarıp Ljajic'i alırken Pektemek'i sağ kanada çekti.
Bu ön taraftaki manzarayı pek değiştirmedi. Pektemek-Ljajic- Babel üçgenini kurmak ve Vagner'i çıkarmak bana göre daha doğru bir hamle olurdu.
Beşiktaş iyi oynadığı maçta, yeteri kadar pozisyon bulmasına rağmen golü bulamadıysa sebebi ön bölgedeki koordinasyonun bir tarafının hep eksik kalmasıydı.
Başakşehir'i kötü gününde yakalamışsın, sahasından çıkamıyor ev sahibi takım, o baskı da golü atacaksın. Atamazsan kazanamazsın.
Ve yakışıklı Karius için de bir kaç cümlem var... Şu gece gezmelerine az ara ver, kendine bak. Bu halin hal değil haberin ola. Yediğin gol evlere şenlikti ve o golün moral bozukluğunu atlatmak çok uzun sürdü. Yani bu mağlubiyetin ilk sorumlusu sensin "Yakışıklı!"
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.