Bir golcü, bin ayıp örter

Beşiktaş üst üste iki şampiyonluk yaşarken hatırlarsanız en çok eleştirilen bölgesi savunması ve stoperleriydi. Bir kısım ulema da sürekli stoper gazı pompalayıp Başkan Fikret Orman'ı da yanıltmayı başardılar.
İyi bir ön tarafınız yoksa arkada iki KRALINIZ olsa takımınız soytarılara bile madara olmaktan kurtulamaz. Bu kadar nettir büyük takım mantığı...
İşte sonuç ortada, stoperleri tartışıldığı iki sezonda da şampiyonluk yaşayan Beşiktaş, golcülerinin tartışıldığı bu sezon ise ancak dördüncü olabildi. Görmek isteyen için manzara net; ön tarafınız kötü ya da bir büyük takıma göre yetersiz ise dünyanın en iyi stoperlerini alsanız hava- civa... Tam tersi de geçerlidir ön tarafta bulduğunu atan Gomez, Sosa, Aboubakar, Cenk varsa arkada ne kadar hata yapılırsa yapılsın önünüzde kimse duramaz. Büyük takım büyük düşünür...
Çünkü büyük takımlar maçın büyük bölümünü rakip ceza sahası civarında oynarlar...
O bölgede de sizin santrforunuz başta olmak üzere forvetleriniz ve forvet özellikli oyuncularınız bulunmaktadır, stoperleriniz değil...
Eğer o bölgede çözümüzünüz yoksa hiç bir stoper sizi kurtaramaz. Uzatmayalım, Mitroviç'in geldiği devre arasında yapılan kritik hata, Eto'o yerine Hırvat'ın alınması; Beşiktaş'ın hem o sezon şampiyonluğu alırken gereğinden fazla zorlanmasına hem de bu sezon şampiyonluğu kaybetmesine neden olmuştur. Net.

BEŞİKTAŞ BİZDEN SORULUR
Yaklaşık üç aydır hem Fotomaç'ta bu köşemizde hem A Spor yayınlarında Oğuzhan ve Talisca konularını tüm çıplaklığıyla gündemde tutmaya çalıştım... Özellikle Oğuzhan konusunu ise ligin devre arasından beri şu cümleyle gündeme getirdim;
Oğuzhan imza attı açıklanmamasının sebebi Arsenal'in yeni sözleşmeden bile yüzde 30 pay istemesi!
Aynı şekilde Talisca için; kalma şansı yok ama Beşiktaş 21 milyon euro bulabilirse kendisi oyuncuyu satıp para kazanabilir, bunun önünde de 5 milyon euro isteyen menajeri var, şeklinde Beşiktaşlılar'a en doğru haberi verdim.
Sonunda Başkan Orman tüm bunları, tam da benim anlattığım detaylarla açıkladı ve sanırım artık herkes inanmıştır. O zaman bir daha hatırlatalım; haber burada, bu sütunlarda...

BÖYLE GİTMEK VAR MIYDI?
Aziz Yıldırım Fenerbahçe tarihine geçen en önemli başkanlardan biri oldu. Bir oyla gel, 20 yıl yönet, muhteşem bir stat, sosyal tesisler, antrenman tesisleri, basketbol salonu yap amatör branşlarda herkesi kıskandıracak başarılar elde edilsin… Kolay değil, hiçbiri kolay değil..
Tüm bunları yaptıktan sonra böyle gitmek de kolay değil!
Böyle gitmemeliydi… Futboldaki başarısızlık, sürekli saha dışında baskı yapıp futbol ailesinde gerilime sebep olmak, Alex başta taraftarın sevdiği tüm oyuncu ve teknik adamları göndermek, camianın en önemli isimlerini hain ilan edip etrafında Şekip Mosturoğlu ve Mahmut Uslu'dan başka kimse kalmayıncaya kadar yalnızlaşabilmek… Bunlar da kolay değildi! Ve tüm bunları da kendi yaptı… Peki Ali Koç geldi şimdi neler olacak? Onu hep birlikte göreceğiz. Fenerbahçe'nin gücünün arkasına saklanıp tüm rakiplere ateş açanların sonu belli. Fenerbahçe'ye hizmet etmek ile o gücü egoları için kullanmak çok farklı şeyler, farkı fark edemeyen farklı yenilgiler alabiliyor.
O farkı fark etmek için de tek ihtiyacınız size bozulacağınızı bile bile gerçekleri söyleyen sağlam dostlardır! Ne denir bilirsiniz; insanın ilaç gibi dostları olmalı, yan etkisi olmayan…

TEMİZ FUTBOL ÖZLEMEK!
Vatandaşı Gihaus, Tigana'ya tekme atıp onu hastanelik edince Ronald Koeman şöyle der; Bu son derece klas bir hareketti!
Tigana en tehlikeli olanlarıydı, ne şekilde olursa osun onu durdurmak gerekiyordu!" Yani; biz futbol borsada oynandığı zaman kirlendi demekten vazgeçmesek bile aslında başından beri bir şekilde kirleniyordu.
BELKI o yıllarda biz, yani "kendimiz" o derece kirlenmediğimiz için özlediğimiz yılar kendimizin temiz olduğu yıllar olabilir.

YENİ SEZON RÜYAM!
Yeni sezonda neler olmalı, sahalarımızda görmek istediğimiz hareketler hangileridir? Sizinkini bilmem ama benimkiler bu minval üzere… Sakin teknik adamlar… Adaletli hakemler… Yiğidin hakkını yiğide veren yorumcular… Kazananı alkışlamayı bilen taraftar… Kulübünün çıkarından başka bir şey düşünmeyen yöneticiler… Ve futbol denen şu güze oyunun hakkını bitamam veren futbolcular…

TEŞEKKÜRLER İHTİYAR
Di Stefano evinin girişine üzerinde bir TOP heykeli yaptırır ve üzerine şöyle yazar; TEŞEKKÜRLER İHTİYAR!
ŞUNU kabul edelim ki TOP futbol sahasındaki en yaşlı elemandır ve sanırım, hayatını futboldan kazanan hepimiz ona bir teşekkür borçluyuz...