Beşiktaş hazır değil

Şenol hocanın ilk iki senesinde kamp raporumda Beşiktaş'ın şampiyonluğun en büyük favorisi olduğunu yazmıştım, İspanya kampı sonrasında ise kamp raporu başlığım şuydu; Beşiktaşlılar, şampiyonluk için iddiaya girmeyin!
A Spor'da maç öncesi yayınlarda "Beşiktaş iyi durumda değil, Konyaspor'un maça hakim olması beni şaşırtmaz" dediğimi hatırlatıp şunu bir kez daha vurgulamakta fayda var;
Beşiktaş hazır değil!
Sezon başı kampı bir kaos şeklinde yaşandı. Yaş ortalaması 30 civarı olan bir takım için bu büyük bir sorun. Sakatlıklar arka arkaya gelir ve oyuncuların form tutmaları ciddi zaman alır. Süper Kupa maçındaki görüntü beni haklı çıkardı. Lige de Beşiktaş'ın çok iyi başlayacağını düşünmüyorum.
Belki de Vodafone'daki ilk yenilgi, ligin ilk haftalarında gelecektir.
Kadro yıldız dolu ama kesinlikle geçen sezonlardaki hava yok. Oyuncuların bir çoğu formsuz, Beşiktaş bu dönemi yıldızlarının katkısıyla ne kadar az kayıpla atlatırsa şampiyonluk yarışında o kadar iddialı olur. Kayıplar artarsa herkesin en büyük favori olarak gördüğü Beşiktaş yarıştan erken kopar, benden söylemesi.
Korkulan olursa, kimse başka mazeretler aramasın. Sezona iyi hazırlanmayan takımlar (Bkz. Pereira dönemindeki FB) sezon boyu sıkıntı yaşarlar.
Kamp dediğin ocak ayında planlanır ve son dakika değişiklikleriyle kaos haline getirilmez. Beşiktaş'ta yaşanan tam olarak budur ve umalım ki bunun bedeli çok ağır olmasın.

Tribün çeteleri
Tribündeki çeteler bildiğin terör örgütü mantığıyla kendi reklamlarını yaparlar… Kendilerine göre en büyük gürültüyü getirecek maçlarda "eylem" koyarlar.
Böylece "Bu tribünün ağası biziz" derler. Daha o tribünde kimse onlara laf söyleyemez. Astıkları astık, kestikleri kestiktir.
Yöneticiler de bunları muhatap almak zorunda kalırlar çünkü aksi halde bütün tribün aleyhlerine döner.
Biz yıllardır bu çeteleri maalesef seyretmekle yetiniyor ve olayları sportif görüp bir şekilde geçiştiriyoruz.
Bu gidişle sportif teröre karşı kazanma şansımız yok.
Bakın ZTK finalinde aynı şeyleri yapan Konyasporlu holiganlar cezasız kalınca bu kez Süper Kupa'yı hedef seçtiler.
Manzara gayet açık, cezasız kalan suçlar, yeni suçluların ilham kaynağı olur. Net..!

Aydınus'a sorular
Sevgili kardeşim, yıllarca yaptığın eyyamlar sonucunda bu ülke futbolunda bir çok insanı mağdur ettin. Kah üç kişi sahaya atladı diye maç iptal ettin, kah sahaya bıçakla dalana, "elinde çakmak var" muamelesi yaptın.
Sana ilk sorum şu; gerçekten iyi bir hakem olduğuna ve kararlarını vicdanınla verdiğine inanıyor musun?
Eğer inanıyorsan diğer sorularım şöyle:
Olimpiyat Stadı'ndaki derbide maçtan iki saat önce sana "Tribünde on bin biletsiz seyirci var" denildiğinde maçı niye oynattın?
Hadi oynattın, maç bitmek üzereyken beş kişi sahaya atlayınca "kaçarak" neden diğer tribünleri de tahrik ettin?
O derbideki halin bu kadar netken Süper Kupa'da, Konya tribününden üç kez sahaya inilmesini neden seyrettin?
Dahası sahaya bıçakla inen bir taraftar varken hangi cesaretle maçı oynattın, o cesaretin Olimpiyat Stadı'nda niye yoktu?
Devam ediyorum?
Çok şükür ki FIFA listesinde yoksun, eğer olsaydın, bir UEFA maçında sahaya bıçakla dalan bir taraftar olunca ne yapardın?
Bak arkadaş, TFF sende ne buluyor bilemem, belki mesleğinin son yılındasın diye kıyak geçiyorlar belki de seni gerçekten beğeniyorlar bunu bilemem.
Bildiğim şu ki, Süper Kupa'da göz göre göre gelen olayları seyrettin.
Dolayısıyla yaşananlarda o holiganlar kadar senin de sorumluluğun var. En azından ilahi adalet önünde kesinlikle sorumlusun.

Twitter aymazlığı
Gençlik bir anlamda cahillik demek ama bizim bazı gençlerin cehaleti kabul edilir cinsten değil.
Bilmem hangi tribün grubuna üye olan bir üniversite öğrencisi ben Süper Kupa canlı yayınındayken cep telefonumu twitter da paylaştı.
Sonra da onlarca kişi beni arayıp rahatsız etti ve bazıları da küfürlü mesajlar attılar. Öncelikle Karabük Üniversitesi öğrencisi olan ve telefonumu paylaşan kişiyle ilgili suç duyurusunda bulundum.
Küfürlü mesajlar atanlar için de öyle.
Eğer bazıları yaptıklarının ne kadar ağır bir suç olduğunu ancak dava edilince anlayacaklarsa onlara anlatmak da bizim görevimiz.
Görevimizi yaptık, haberleri ola.