Türkiye’nin ‘Barça’sı

Beşiktaş bu sezon çok farklı, hem oyun sistemi, hem kadro kalitesi ve derinliğiyle. Gökhan İnler, Talisca ve Caner'in çok büyük katkı yapacakları Gaziantepspor'la oynanan özel maçta ortaya çıktı.
Gökhan inanılmaz uzun menzilli paslar atıyor, oyunun yönünü değiştirmekte çok usta. Talisca ona keza. Caner'in ceza sahası içine attığı şeylere orta değil bomba denir. Muz ortanın kavislisi diye özetleyebiliriz Caner'in bombalarını.
Kafa vurman gerekmiyor, top kafana çarpsın yeter!
Atiba-Gökhan İnler harika bir ikili olur. En azından bana göre durum bu.
Beşiktaş bu bölgede ligdeki her rakibine üstünlük sağlayabilir. Dahası Şampiyonlar Ligi'nde de çok sağlam bir orta saha direnci sağlanabilir.
Talisca müthiş bir sol ayak. O da duruma göre 40 metreye kadar isabetli pas atarak oyunun yönünü değiştiriyor. Her mesafeden şu atabilecek kapasitesi var.
Aboubakar'a yaptığı asist ince işçi olduğunun kanıtı. Aboubakar ise gerçek bir kara boğa. Stoperlerin korkulu rüyası olacağına şüphe yok.

Bildiğini oynuyor
Tüm bu özellikli oyuncuları, Oğuzhan, Quaresma, Tolgay, Gökhan Gönül, Marcelo, Rhodolfo, Beck, Atınç, Olcay, Adriano tecrübe ve kaliteleriyle birlikte düşününce ortaya yerli Barcelona diye tanımlayabileceğimiz, müthiş bir pas trafiğine sahip, uyutan oyundan uzak, rakibin açığını kovalayan, ikili mücadelelerde sürekli topun arkasında olan ve geçen sezonki kadar kontra yememek için her türlü tedbiri alan bir Beşiktaş çıkıyor karşımıza.
Savunma oyuncularını orta sahaya kadar çıkaran Beşiktaş, rakibi kendi sahasına gömerek bildiği oyunu oynuyor.
Öncelikle savunma oyuncuları bir hedefe yönelik olarak kendi aralarında paslaşıyorlar, bunlar kesinlikle oyunu soğutma paslaşmaları değil. Marcelo, Gökhan, Adriano kendi aralarında paslaşırken duruma göre Gökhan İnler, Atiba, Tolgay ya da Oğuzhan da bu trafiğin içine katılıyorlar.
Burada amaç rakibin topu kapmak için harekete geçmesini sağlamak ve kurulu düzeni bozmak. Rakip takım topu seyretmekten yorulup kapmak için harekete geçtiği anda Gökhan İnler ve Talisca'nın ters toplarıyla savunma arkasına sarkıyor Kartal. Sonra Caner'in öldürücü ortaları geliyor. Savunma oyuncularının paslaşmaları forvetler için aktif dinlenme anlamına geliyor ama daha önemlisi tüm takımın özgüvenine özgüven katıyor.

Arena'da kaybetmez
Karabük maçında da farklı bir manzara olacağını sanmıyorum. Karabükspor tıpkı Gaziantepspor gibi ligin iyi takımlarından biri, dolayısıyla hafta içi oynanan özel maçın bir benzerini cumartesi günü izleriz diye düşünüyorum.
Hatta sezon boyunca bu görüntü karşımızda olacaktır bana göre.
Daha çok topla oynayan, çok pozisyon bulan ama az pozisyon veren bir Beşiktaş var artık. Şenol hoca yeni transferleri milli maç arasında inanılmaz çabuk kaynaştırmış. Gaziantepspor karşısında, 40 yıldır birlikte oynuyormuşçasına rahat ve uyumluydular.
Abarttığımı düşünenler olabilir ama Beşiktaş'ı çok yakından takip eden biri olarak şunu söyleyebilirim; bu takımı yenmek ligdeki hiçbir rakip için kolay olmaz. Özellikle de Vodafone Arena'da maç kazanmak şöyle dursun, puan almak bile kolay kolay kimseye nasip olmaz.
Elbette şampiyonluk yarışı son haftalara kadar sürecektir ama Beşiktaş hep o yarışın içinde olur ve muhtemelen de zirvede yer alır. Liderliği bir kez aldı mı, bir daha kolay kolay bırakmaz bu Kartal. Benden söylemesi.