Kör Topal!
Uzatmadan söyleyelim, ilk yarıda tek kelimeyle ezildik!.
Hakan Çalhanoğlu sol çizgide tutsak, Okay üçüncü stoper gibi, koca orta sahanın yükü kalmış bir tek Ozan Tufan'a. Onun da yeteneği belli...
Bu şartlarda Modric, Rakitic, Perisic, Mandzukic, Çorluka gibi belalara sahip Hırvatistan karşısında ilk yarıda ezildik.
Kale direğimizden dönen üç top, sağlı, sollu ataklar, şutlar derken bunaldık.
CENK YALNIZ KALDI
Önde Cenk yalnız, orta sahamız iki pas yapamıyor, Şener her fırsatta Perisic'i kaçırıyor, topları bile Hırvatlar alıyordu.
Umudumuz Emre Mor topu ayağına her aldığında dünyayı kurtaracakmış gibi hareketlense de sonucunda asist, orta ya da şut atmadan deparını tamamlıyordu.
Tel tel dökülüyorduk vesselam...
Derken İsmail'in gereksiz çift dalması sonucu penaltıdan golü de yemedik mi!?
Al gözüm seyreyle! Görüntü o kadar aleyhimizeydi ki, duran top dışında bir gol bulma ihtimalimiz yok denecek kadar azdı.
Çok şükür o az olan şansı Hakan Çalhanoğlu'nun yeteneği ve rakibin de yardımıyla değerlendirip devreyi moralli kapattık.
İkinci yarıda, Ahmet Çalık savunmanın soluna İsmail, sol öne geçti… Hakan Çalhanoğlu, Cenk'in arkasında serbest oynamaya başlayıp Okay da birkaç adım öne çıkınca orta sahada daha dirençli bir hale geldiğimiz gibi önde top tutmaya da başladık.
4-3-3'Ü CESURCA UYGULADIK
İlk yarıdaki 5'li savunmadan kurtulup bildiğin 4-3-3'ü cesurca uygulamaya çalıştık… Maçın yıldızı Mehmet Topal, Serdar, toparlanan Şener ve elbette Volkan Babacan kritik hamlelerle kalemizi gole kapadılar.
Hırvatlar'ın ilk yarıdaki havaları sönmüştü.
Ez cümle, gruptaki en ciddi rakipten deplasmanda puan alarak başlamak harika oldu.
Nasıl oldu derseniz, çok zor oldu derim.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.