Gerçekten üzüldüm
Günümüz
futbolunda teknik adamların takımlara yaptığı katkı tarihsel ortalamanın çok üzerinde! Çünkü futbol artık bir anlamda insan yönetme sanatı haline geldi… Para, pul belli standardın üzerindeki tüm kulüplerde var, yıldız oyuncu konusunda da bu kulüplerin birbirlerinden çok farkları yok. Geriye kalıyor o parayı doğru kullanıp kurulan kadroları iyi yönetmek, şişkin egolar arasından adalet terazisinin ayarını bozmadan hak edene forma vermek.
Bunu en kötü yapanlardan biri Slaven Bilic'ti, en iyi yapanların başında ise Şenol Güneş geliyor… Alternatifleri yok sayan Bilic'in aksine Güneş dün Cenk, İsmail, Kerim, Quaresma gibi alternatif oyuncuları sahaya sürüp akıllıca bir rotasyon yaptı. Böyle yaparsanız hem onbirdeki oyuncu yerini garanti görmez, hem kulübedeki umutsuzluğa düşmez, dinamik bir takım olursunuz vesselam.
Fazlasıyla şımardılar
İskender bey sınırlı gücü olsa da enerjisi yüksek bir takım; Olayinka da Emenike-Bruma karması gibi birşey ama çok tecrübesiz. İlk dakikalarda Beşiktaş'ı tatlı sert futbolla durdurmayı hedefleyen Arnavutluk temsilcisi Olayinka ile kontratak aradı.
Beşiktaş orta alanda Atiba-Necip ikilisiyle basarken, geride Rhodolfo'nun aklına, Ersan'ın enerjisine ve İsmail ile Beck'in oyun disiplinlerine emanetti… Savunmadaki herkes emanate sahip çıktı peki ya forvetler!?
Asla! Rhodolfho'nun 40 metrelik pasını Cenk indirdi, Sosa vurdu sanki maç orada bitti. İskenderbey oyun disiplinini kaybederken "Kartalbey" de şımardıkça şımardı! İnanın bana kazanmalarına üzüldüm!
Mütevazı rakibi küçümseyip bu kadar şımaranlar derslerini almalıydı!
Boş kaleye atamayanlar, lakayt orta yapanlar, ayaklarındaki topu kaptıranlar, ukalaca çalım atanlar gırla gitti, çok hak ettiler çooook!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.