Gerçeklere ihanet
Premier Lig tecrübesine sahip bir Kerim Frei varken Atiba'nın huzurunu bozup, sağ kanada çekmek hangi akla hizmet etmektir! Bilic'i sezon başından bu yana hep bu tür tercihleri için eleştirdim. Maalesef bazı şeyler hiç değişmiyor.
Yanlış anlamayın bunları şimdi söylemiyorum dün maça 4-5 saat varken, Radyospor'da sevgili Özgür Sancar'ın Spor Kazanı'nda aynı düşüncemi dile getirdim. Ben aklın yolundayım, elimde eğri büğrü bir çatal bile varsa çatal olarak onu kullanırım, kaşıktan çatal yapmaya çalışmam. Bilic tam tersi, seviyor bu tür şeyleri; futbolun gerçeklerine silah çekiyor.
Atiba, Veli ve Jones bir arada...
Biri yetmez, üçü fazla, ikisi karar tabii anlamak isteyen. Ortaya akıl koyabilen tek kişi olan Oğuzhan sakatlanınca maç kör döğüşüne döndü. Tam siper kapanan bir Karabük, kontrolsüz ve ağır çekim yüklenen bir Beşiktaş.
Futbolcu namusu
İlk 60 dakika böyle heba edildi ve Kerim ancak ondan sonra geldi Biliç'in aklına.
Yazık sezon başından beri, en az 5-6 maç on bir çıkması gereken bir oyuncu bunca sakat arasında en son akla geliyor. Bu ayıp Kerim'den önce Biliç'e aittir benden söylemesi.
Kerim girince Beşiktaş hareketlendi çünkü iki kanatla bindirmeler başladı. Pektemek'in röveşatası, diğer pozisyonlar, üst üste kullanılan kornerler derken bir türlü beklenen gol gelmedi!
Daha doğrusu Beşiktaş'tan gelmedi.
Tam maç böyle bitecek derken" Kiralık katil!" Eneramo Kartal'ı avladı. Futbolcu namusu böyle bir şeydir. Kiralık oynarken de asıl takımına gol atabileceksin.
Helal olsun Eneramo'ya, alın terini sonuna kadar akıttığı için.
Sonuç olarak Beşiktaş kaybettiği üç puanla şampiyonluğa kesin veda ederken lig ikinciliğini de riske atmış oldu.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.