Derbi de böyle olur
Bir saptamayla başlayalım; muhtemelen bu hafta sonu Kadıköy'deki derbiye de aynı 11'le çıkacak Beşiktaş.
Yani Atiba'yı yine savunmanın solunda izleyeceğiz.
Peki bu Beşiktaş derbide ne yapar? Sorunun iki cevabı var... Cevap one; ilk yarıdaki Beşiktaş tıpkı Bursa'daki gibi iyi bir galibiyet alır. Cevap two; ikinci yarıdaki Beşiktaş bir puanı bile kurtarmakta zorlanır.
İki Beşiktaş arasındaki fark nedir derseniz bence şudur; birinci Beşiktaş'ta Fernandes, Oğuzhan mücadele ediyor, Almeida gezegen, Olcay ve Gökhan Töre çabuk oynuyorlar. Konyaspor karşısında ilk yarıda gördüğümüz manzara böyleydi.
İlk 45'te ön bölgede seri paslaşmalarla rakip savunmayı şaşkına çeviren bir Beşiktaş izledik. Bu futbol üç gol getirdi.
Rehavet çöktü
İkinci yarıda rehavet çöktü, Fernandes ve Oğuzhan durdu, Almeida bölgesinde gezinmeyi bıraktı, Töre ve Olcay yavaşladı.
Hal böyle olunca uyuyan Konya uyandı ve golü de bulduktan sonra iyi oynamaya başladı.
O farklılığı yaratan oyuncuların başında Djalma ve Borek vardı.
Tam bu noktada; "Uğur Tütüneker böyle iki yüksek kalibreli oyuncuyu neden yedek bırakır" sorusu akla geliyor. Cevabı Uğur hocada, bende değil!
Ya Bilic derseniz, şunu derim; takımın uyuduğunu geç fark ediyor. İkinci yarıya başlarken orta alanı takviye etmiş olsa muhtemelen Konya'yı uykusundan uyandırmayacaktı. Değişikliklerin tümü doğru ama geç yapıldı.
Uzatmayalım; öndeki 5'lisi koşan bir Beşiktaş her takımı kolay yener (Bkz: ilk yarı), o 5'linin durması halinde ise (Bkz: ikinci yarı) Beşiktaş için hiçbir maç kolay olmaz!
Derbinin ne olacağını da sanırım öncelikle bu "5'linin performansı" belirleyecektir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.