Delikanlıca
Samet hoca Almeida ve Batuhan'ı ön tarafa koyarak mesajı vermiş; biz golü ancak uzun ortalarla, ya da duran toplarla buluruz!
Taktik şu; uzun ortaları Almeida ve Batuhan kafayla arka bahçeye indirecek ve geriden gelen birileri olursa o toplar pozisyona dönüşecek. Tutmadı.
Tutması da mümkün değildi. Almeida kalede oynar sol kanatta oynamaz. Bu net.
Nitekim iki uzunlu ilk 45'in patronu Trabzonspor'du.
Batuhan çıktı, Almeida gerçek yerine, Olcay Şahan da sol kanada geçince işin şekli değişti. Artık oynayan, pozisyon bulan Beşiktaş'tı. Olcay ve Almeida'nın karşı karşıya kaçırdığı iki gol var ki biri olsa film kopardı.
Hatasını telafi etti
Almeida tüm hava toplarını aldı ve çevresine bereket getirdi.
İlk golü derslikti! Fernandes topun önünde duran Olcan'a ve buna seyirci kalan Cüneyt Çakır'a kızıp rakibe çarptırmak için sert vurdu, o vuruş son tahlilde Trabzon golü olarak Beşiktaş ağlarına gitti.
Öfkeyle kalkan zararla oturur muhabbeti bu olsa gerek.
Sonra… Kendi hatasını kendi telafi etti Fernandes ve harika bir gol attı.
Artık patron Beşiktaş'tı.
Geri dönüş için müthiş bir mücadele gösterdiler. O olmadı, bu olmadı derken son saniyede üç puan Ümraniye'nin kapısına kadar geldi.
Olcay'ın mutlak gollük pozisyonda topu kaleci Onur'a nişanlaması sonrası tüm takımın olduğu yere yığılması üzüntünün ne kadar büyük olduğunun da kanıtıydı.
Kimsenin futbolun kuytu köşelerine saklanmadığı ve çirkinliklere sığınmadığı delikanlıca bir mücadele oldu.
İki takımı da kutlarım.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.