Kartal'ın kalbi boş!
Çarşı Beşiktaş'ın kalbi, "kutu" ise kalbin "en orta" yeri. Besteler, isyanlar, sevdalar hep orada.
Dün gece "Kutu"dan gayrısı bomboştu. Beklentilere göre Çarşı gidince kapalıya başkaları gelecekti. Gelmediler... Çarşı'ya pahalı olan herkese pahalı geldi demek ki.
Çarşı'nın yüreğinin yarısı eski açıkta. Onlar hiç gocunmadan eski açığı da"Sevemez kimse seni…" nameleriyle inlettiler. Yüreklerine sağlık. Kapalı'daki bilet fiyatlarına bir el atmak gerek derim ben. Bilmem ki sevgili başkan ne der? İnelim sahaya…Elazığ ilk 45'te Beşiktaş'a alan bırakmadı. Fernandes'in pasörlüğünde oyunu açmaya çalışan Kartal bir türlü istediği oyunu tutturamadı. Önde Batuhan hava topuna çıktığında arkasına koşu yapması gereken Holosko ve Olcay'ın beklemede kalmaları siyah-beyazlı takımın rakip kaleye etkili gitmesini önledi.
Savaşan Beşiktaş
İkinci yarıda manzara çok farklıydı. Almeida iki stoperi perdelerken Fernandes'in yanı sıra Necip de sık sık öne çıktı. Holosko ve Olcay'ın da devreye girmesiyle kanatları etkili kullanan, ortadan ise derinlemesine paslarla rakip savunmayı dağıtan Beşiktaş dayanılmaz bir baskı kurdu. Öndekiler bir yana arkadan Hilbert ve Uğur Boral da bindirdikçe bindirdiler.
Gakgoş'un daha fazla direnmesi mümkün değildi, direnemedi de. Önce Necip ardından Sivok, sonra da Hilbert maçı kotardılar. Savunmacılar çok iş yaptı vesselam.
Beşiktaş "Savaşan Kartal" olma yolunda hızla ilerliyor. Holosko, Necip, Olcay, Veli kilit oyuncular.
Onların Fernandes (Çirkin kral muhteşemdi) ustaya verdikleri destek Beşiktaş'ın kaderini belirliyor. İkinci yarıda bu desteği fazlasıyla verdiler. Savunmada ise Toraman yine havadan yerden geçit vermedi. Kaleci McGregor da dün biraz gözüme girdi.
Final: Beşiktaş'ın ikinci yarıda koyduğu tempoya çok az takım dayanabilir. Not: Fauber'e Sivok'un yaptığı hareket penaltıydı, Orhan Ak'ın dirseği kırmızı karttı.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.