Alkışlayın Beşiktaş’ı

Beşiktaş, geçtiğimiz pazar günü sayısız gol kaçırdığı Fenerbahçe derbisinde rakibinin son dakika golüne engel olamazken büyük üzüntü yaşadı.
Yenseydi süper olurdu ama Kara Kartal, bir maçı eksik olmasına rağmen G.Saray'ın 3, F.Bahçe'nin 5 puan önünde liderliğini sürdürdü.
Bu tablo Beşiktaş için büyük avantaj...
Ama birileri, sanki Beşiktaş ezeli rakiplerinin gerisindeymiş, şampiyonluk yarışından koptu veya kopmak üzereymiş gibi bir hava estiriyor. G.Saray'ın kendi sahasında Ç.Rizespor'a yenilip, Beşiktaş'ın şanssız bir şekilde F.Bahçe ile berabere kalmasının ardından 'Bu haftaki skorlardan G.Saray kazançlı çıktı' yorumunu yapmanın mantığı nedir acaba!
Tabii ki ligde daha 11 koca hafta var, futbolda her şey olur ama Beşiktaş'ı aşağıya çekme için yapılan algı çalışması bir kez daha sahneye konuyor.

***
Geçiniz beyler! Yıl 2004 değil, 2021... Hiç hatırlamak istemediğim 2004 yılında Beşiktaş hakemler tarafından doğranmış, masa başı oyunlarıyla ve dönemin başkan ve yöneticilerinin inanılmaz hatalarıyla önü kesilmişti.
O dönemin kaptanı, bugünün teknik direktörü Sergen Yalçın tüm bu oyunlara karşı pür dikkat... Beşiktaş tüm bu olumsuz algılara sahada yanıt veriyor ve en önemlisi bu sezonki performansıyla Türkiye'nin en iyi takımı ve şampiyonluğu sonuna kadar hak ediyor.
Bırakın algıları, masa başı entrikalarını... Futbola odaklanın ve Beşiktaş'ın şampiyonluğa giden mücadelesini alkışlayın.
Türk futboluna artık zarar vermeyin.
Geçtiğimiz hafta imzalanan Bankalar Birliği anlaşmasıyla Beşiktaş'ın uzun vadeli borçları artık ödenebilir hale gelmesi, şampiyonluktan bile belki daha değerli. Bu anlaşma tüm kulüplerimiz için hayat suyu olacaktır. Bu önemli imza için başta Ahmet Nur Çebi olmak üzere yönetici arkadaşları tebrik ederim.
Ligde ve kupada çifte kupaya koşan Beşiktaş için güzel günler başlıyor.

HARİKASINIZ ÇOCUKLAR
Milli Takımımızın Hollanda karşısında aldığı 4-2'lik zafer beni çok mutlu etti.
Şenol Güneş ve öğrencileri Hollanda'ya futbol dersi verirken bizlere de gururlanmak düştü.
Hep yazdım, söyledim; bu ülkenin gençlerine güvenin.
Beşiktaş'a güneşli günleri getiren Şenol Hoca, futbol zekasını, yeteneğini tecrübesiyle bütünleştiren Burak Yılmaz bir kez daha baş tacımız oldular.
Takım oyuncularını teker teker alınlarından öperken, gelişimini daha 15 yaşındayken yazmaya başladığım şu anda dünyanın en iyi savunma oyuncularından biri olarak gösterilen Çağlar Söyüncü ve panterimiz Uğurcan Çakır'a da ayrı parantez açmak gerekir.
Haydi çocuklar, sırada Norveç zaferi var...
Çok büyük başarılara imza atacağınıza yürekten inanıyorum.
Nice zaferlere...