Beşiktaş’a nifak sokmayın!

Beşiktaş bu sezona kötü başladı.
Zaten iyi başlasaydı mucize olurdu.
Bu başarısızlığın birçok nedeni var ama; asıl neden olanlar var.
O eski başkan ve yönetimden bahsediyorum.
Beşiktaş'a büyük kötülükler ederek görevi bıraktılar.
Kaçar gibi bırakıp gittiler. Fikret Orman ve arkadaşlarını yazarken kelimeleri doğru kullanmaya çalışıyorum ama inan; zorlanıyorum.
Belki de tribünler ""Paralar nerede Fikret Orman?'' diye bağırmasa, verdiği zarar daha korkutucu boyutlarda olabilirdi.
H H H
Fikret Orman döneminde ona sürekli methiyeler düzenler vardı.
Yandaşları çoktu.
Ben ve birkaç kongre üyesi "Borçlar artıyor, kulüp çok zor durumda kalacak" dediğimizde bindirilmiş kıtalarına bizi hedef gösteriyorlardı.
Borçlar artıkça, Fikret Orman ve ekibini daha da alkışlayan yalaka grubunu da hiç affetmeyeceğim.
Beşiktaş'ın şu anki durumunu, geçtiğimiz gün teknik direktör Sergen Yalçın çok güzel özetledi;
''Beşiktaş tarihinin en zor teknik direktörlük görevini yapıyorum".
Tabii ki, Beşiktaş'ın kurucularını saygı ve minnetle anıyor ve o dönemi ayrı tutuyorum ama Sergen hoca haklı; durum berbat ötesi...
Ama onlar durmuyor.
Hala kulübe zarar vermeye devam ediyorlar.
Yeniden hortladılar.
Yandaş yorumcular, kalemşörler, troller şu anda canla başla kulübü yeniden ayağa kaldırmaya çalışan Başkan Ahmet Nur Çebi'yi, yöneticileri ve Sergen Yalçın'ı utanmadan hedef alıyorlar.
H H H
Sevgili Beşiktaşlılar; kulübe yıllardır emeği olan bir ağabeyiniz, bir kardeşiniz, bir dostunuz olarak sizlere sesleniyorum; Beşiktaş'a nifak sokulmasına izin vermeyin. Beşiktaş zor mali şartlarda bu sezon başında tam 10 transfer yaptı ama yine de yönetim yaranamadı.
Sergen Yalçın içimizden biri. O da başkan Çebi ve yönetici arkadaşları gibi ateşten gömlek giydi.
Beşiktaş camiası bu zor şartlarda kenetlenip, kurtarıp, geleceğine de yön vermeli...
Bunu hep birlikte başarabiliriz.
Kimse merak etmesin; eski yönetimden hesap soracağız.
Çünkü; Beşiktaş bize bırakılan miras olduğu kadar torunlarımıza bıraktığımız bir emanettir.

Benden söylemesi
5 yıl önce o dönem Altınordu'nun altyapısında oynayan Çağlar Söyüncü'nün geleceğin yıldızlarından birini olacağını yazmıştım.
Bir yıl sonra Cengiz Ünder'i kaleme almıştım.
O dönemde çok yazdım ama Beşiktaş yönetimi pazarlığı beceremiynce Çağlar ve Cengiz'in Siyah-Beyazlı takıma transferi gerçekleşememişti.
4 yıl önce Genç Milli Takımımızın Almanya ile oynadığı karşılaşmayı izledikten sonra o dönem Trabzonspor'u çalıştıran Ersun Yanal'a ''Aradığın transfer elinin altında'' diye yazmıştım.
O isim bugün Fransa'daki gururumuz Yusuf Yazıcı'dan başkası değildi.
Merih Demiral, Ömer Faruk Beyaz, Antalyaspor'un sessiz sedasız kadrosuna kattığı 16 yaşındaki Adem Metin Türk de gözdelerim arasındaydılar ve beni yanıltmadılar.
Bugün size gelecek vaadeden müthiş bir yeteneği daha yazıyorum. Adı;
Muhammed Arda...
Sarıyer'de forma giyen Muhammed müthiş bir golcü.
Hem atmasını hem de attırmasını seviyor.
Milli takım hocalarının dikkatini çeken genç yetenek geleceğin en büyük yıldız adaylarımdan biri.
Muhammed Arda ile henüz profesyonel sözleşme yapılmamış.
Tabii ki bu genç yeteneği önce Beşiktaş'a önerdim.
Umarım bu kez elden kaçmaz.

Teşekkürler
Beşiktaş'ın sponsorlarına her zaman saygım olmuştur.
Bu zor günlerde özellikle de teşekkür ediyorum.
Büyük Beşiktaşlı Sayın Rahmi Koç, hiç reklamını yapmadı ve her zaman Beşiktaş'ın yanında oldu.
Divan Başkanımız Sayın Tevfik Yamantürk de Beşiktaş için elini taşın soktu.
Sevgili kardeşim Cemil Kazancı'ya da kulübe zor günlerinde verdiği destek için can-ı gönülden teşekkür ediyorum. İyi ki varlar...