Batuhan mı, Balotelli mi?
Geçtiğimiz hafta Batuhan Karadeniz'in iki sezondur iki takımı 1. Lig'e çıkışında başrolü oynadığını, eski alışkanlıklarını giderirse yetenek olarak, düşük maliyetle Sergen Hoca'nın yanında Beşiktaş'a çok yararı olacağını yazmıştım.
Özellikle sosyal medyada bu görüşümü beğenmeyenler de oldu. Eleştiri gayet normal... Ben 45 senedir gençlere önem veren futbol adamı olarak kendi tezimin arkasındayım.
Batuhan'ı 13 yaşında yine rahmetli Yemen Ekşioğlu ile birlikte İdealtepe'den Beşiktaş'a kazandırdık.
O dönemde milli takımın çeşitli kategorilerinde 50'ye yakın gol attı.
M.City onu 16 yaşında transfer etmek istedi. Ona profesyonel imza attırarak (belki de hata yaptım) Beşiktaş A Takımı'na kazandırdım.
Fatih Terim, Batuhan 16 yaşındayken onu Avrupa kupalarına gideceğimiz Bosna Hersek'le oynadığımız final maçında 9 numarayı ona emanet etti.
Batuhan'da sosyal davranışlarıyla ilgili kötü alışkanlıkları ortaya çıktı. Biz yakından ilgileniyorduk ama çok kısa zaman sonra Yıldırım Demirören ve Serdal Adalı beni arayarak, ''Ağabey paraya ihtiyacımız var. Batuhan'ı sen de izin verirsen satmak istiyoruz' dediler.
Batuhan bugünün parasıyla 20 milyon TL'ye Eskişehirspor'a satıldı.
Düşünebiliyor musunuz, Beşiktaş, M. City ve milli takım derken Eskişehirspor'a gönderilen bir futbolcusunuz artık. 2 metre boyunda, hem ayağına hem kafasına hakim bir futbolcu. Ve henüz 28 yaşında...
Balotelli için delirenler; Batuhan olunca burun kıvırıyorlar... Hangisi az sorunlu, sizin takdirinize bırakıyorum. Birisi milyon euro, biri bedavaya yakın...
Benden söylemesi...
LİMİT YAYGARASI
Denetimsiz, kontrolsüz yönetimler kulüpleri mali açıdan bu duruma getirdi.
Yıllarca yazdım, söyledim, haykırdım.
Şimdi tüm kulüpler daha fazla harcamak istiyorlar ama deniz bitti. Nihat Özdemir yönetimi, yıllardır yapılamayanı yaptı bir kurul kurdu ve düğmeye bastı.
Ama yönetenler hiç değişmiyor.
Bugünlerde Türkiye Futbol Federasyonu'nu (TFF) taraftarın önüne atıyorlar.
Sanki her şeyin sorumlusu TFF'ymiş gibi bir tutum içindeler.
Yine transferlere baktığımızda birçok kulüp yöneticileri üretkenliği değil, tüketimi seçiyor. Örneğin; Altay'ın 19 yaşındaki genç yeteneği Cenk Özkaçar'ın Beşiktaş'ta forma giymesini isterdim. Trabzonspor da istedi ama Cenk en sonunda 2 milyon euro'ya Lyon'a transfer oldu.
Yabancı kulüpler Merih'i, Çağlar'ı, Cengiz'i bulup götürüyorlar.
Bizim yöneticilerin ise 35'lik modası geçmiş futbolcuların peşinde...
KALAN SAĞLAR BİZİMDİR
Beşiktaş'ta Gökhan ve Caner kesin olarak Fenerbahçe'ye döndü.
Taraftarlar çok duygusal insanlar...
Zannediyorlar ki bu futbolcular kulüplere kalpten bağlı... Bir kere daha gördünüz ki, işin içine para girdi mi, kulüp sevgisi bir kenara itilir.
Bilhassa Gökhan Beşiktaş'ta iz bıraktı. Yaşı da 35... Bir kere daha hatırlatayım Gökhan Gönül henüz 17 yaşındayken Yemen Ekşioğlu ile keşfetmiştik. O dönem ne yapıp ettiysem Beşiktaş'a transfer ettiremedim.
Gökhan'ı o dönem Gençlerbirliği'nin unutulmaz başkanı İlhan Cavcav'a önermiştim, o da bu genç yeteneği gözü kapalı transfer etmişti.
ÇEBİ DOĞRU YOLDA
Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi ve arkadaşları mali konularda prensiplere uyuyorlar.
Ben kendilerini kutluyorum. Önemli şey; Beşiktaş'ın ekonomik yapısına ciddi bir şekilde çeki düzen vermek.
Yoksa istikbal çok karanlık.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.