Fırsat bu fırsat

Çok zor ve ilginç günler yaşıyoruz. Tabii ki öncelikli olarak sağlığımız... Devletimizin ve yetkililerin tüm uyarılarını dikkate almaya devam ediyoruz. Size iki ay önce bir virüsün dünyamızı etkisine alacağını, evden çıkmanın tehlikeli olacağını söyleseydim bana gülerdiniz. Ama yıllardır kulüplerimizin iş bilmez yöneticiler tarafından batağa sürüklendiğini ve kulüpleri çok zor günlerin beklediğini yazıp, söylüyordum. Dün beni ciddiye almayanlar, ''Sinan Bey ne kadar da haklıymışsınız'' itirafında bulunuyorlar. Maalesef bugünler kulüplerin iyi günleri... Dikkatimi çeken önemli şey, kulüp başkanların ''Yandım Allah, biz nasıl kurtulacağız?'' feryatları...

Kulüplerde beş kuruş yok, ödenmesi gereken maaşlar var. Özellikle de yabancı futbolculara yapılamayan ödemelerde kapı gibi sözleşmeler kulüp başkanlarının masasında duruyor. Birçok kulüp personeline aylardır maaş ödeyemiyor. Tabii ki enseyi karatmaya gerek yok. Amerika yeniden keşfedilmeyeceğine göre kulüplerimiz bu krizi devrime dönüştürebilir. Öncelikle tabii ki kurumsallaşma... Kulüp yönetimlerinde birçok iş kollarında çalışan işadamları var. Yöneticiler size sesleniyorum, kurumsallaşın ve futbolu futbolun içinden, futbolu bilenlere emanet edin. Kulüplerin öz kaynak düzenini ayağa kaldırın. Tüketen değil, üreten olun. Bugün Türkiye'de birkaç kulüp haricinde tüm kulüpler tüketmeye endeksli bir yönetim tarzı izliyorlar. İşte kral çıplak... Maaş indirime gitmeyen modası geçmiş yabancı futbolcular FIFA'ya başvurarak kulüplerimize sağlam bir darbe indirmeye hazırlanıyorlar. Çünkü onların önceliği papa para para...

Türkiye'de futbol çok seviliyor ve gençlerimiz futbola çok yetenekliler. Madem kulüplerimiz toplu olarak krizde; hep birlikte bir karar alsınlar ve transfer en azından 3 yıllığına yasaklansın. Tüm kulüpler üretsin, yetenekli gençleri sahaya sürsünler. Altyapılarda işin uzmanı akademisyen futbol adamları görev alsın. Kurtuluş üretimden, insanımıza ve özellikle gençlerimize güvenmekten geçiyor. Sevgili başkan ve yöneticiler sizlere de ihtiyaç var tabii ama kurumsallaşarak, futbolu futbol adamlarına emanet ederek ve doğru projelerle gençlere güvenerek siz de futbolun altı sayfalarında yerlerinizi alabilirsiniz. Yoksa futbolumuzu batıranlardan biri olacaksınız. Fırsat, bu fırsat. Karar sizin.

ATOM KARINCA RIZA
beşiktaşlı olarak en çok zevk aldığım anlar; Beşiktaş'ın takımın şampiyonlukları, büyük zaferleri ve Onursal Başkanımız Süleyman Seba'yla olan anılarımdır. Beşiktaş'ta ilgili en önemli kişilerden biri de çalışkanlığıyla Atom Karınca lakabını almış Efsane Kaptan Rıza Çalımbay elbette... Rıza; düzgün karakteri, centilmenliği ve başarılarıyla adını futbol dünyasında unutulmazlar arasına yazdırdı. Ben onu çok severim, o da bana çok saygı duyar. Son günlerde Rıza Çalımbay ile sosyal medyada çok güzel şeyler yorumlar gözüme çarpıyor. Bu da beni çok mutlu ediyor.

Sevgili Rıza teknik direktörlüğe ilk başladığında Göztepe'nin başına geçmesi için referansım olmuştu. Yüzümü kara çıkarmadı ve İzmir ekibinde çok da başarılı oldu. O dönem Kartalspor'da forma giyen Servet Çetin'i ona tavsiye ettim. Hatta bu transferi çok Göztepe'ye hediye etmiştim. Rıza beni dinlemiş ve o dönemin en flaş transferlerinden birine imza atmıştı. Servet şu anda Sivasspor'da Rıza Çalımbay'ın yardımcısı pozisyonunda... Rıza kimseyi satmaz. Ekibindeki Bülent Albayrak ve Servet Çetin yıllardır yanındadır. Zaman zaman Beşiktaş'a karşı aldığı galibiyetler nedeniyle eleştirilse de onun ne kadar iyi bir Beşiktaşlı olduğunu herkes bilir. İşini iyi ve düzgün yapmasının en büyük kriterlerinden biri de Beşiktaşlı duruşudur. Çalımbay teknik direktörlükte artık ustalık dönemini yaşıyor. Bu sezon Sivas'ta çok iyi iş çıkardı. Sivas ligi kaçıncı bitirse bitirsin gönüllerin şampiyonudur.

REÇETE TATIL
Ülkemize yıllık 35 milyar doların üstünde bir gelir sağlayan turizm sektörü corona virüs nedeniyle büyük sıkıntıda... Devletimizden turizme destek haberleri geliyor. Süratle otellerimiz sağlık acısından iyi korunarak organize edilmesi şart... Otel personellerinin sağlık kontrollerinin yapılması, havuz ve saunaların kapalı olması, hijyene çok önem verilmesi, açık büfeler yerine masalara servis uygulamalarda ilk gelenler... Bacasız sanayi turizm en kısa zamanda ayağa kalkmalı ki bu sektörde 5 milyon kişi ekmek yiyor. Mete Vardar'ın geçtiğimiz gün canlı yayında, ''Ülkemiz bu virüsten kurtulur kurtulmaz doktorların reçetelerinde tatil yazması çok önemli'' sözü çok hoşuma gitti. Tatil mutluluk kaynağı, yaşam enerjisidir. Güneşli ve virüssüz günlerde güzel tatillerde buluşmak dileğiyle...