Beşiktaş geliyor

Ankaragücü, Sarpsborg ve Galatasaray maçlarını galibiyetle bitiren Beşiktaş'ta kara bulutlar dağıldı. VAR'ın ne kadar faydalı olduğu da ilk zamanlar bazı patırdılar olmasına rağmen ortaya çıktı. Cüneyt Çakır da derbide yanlış verdiği kararları, VAR sayesinde düzeltti. Sergen Yalçın'ın gelişiyle daha derli toplu bir görünüme bürünen Alanyaspor'la oynayacak olan Beşiktaş'ta; Dorukhan, Güven Yalçın ve zaman zaman Fatih'in girmesiyle yaş ortalaması biraz daha düştü, çok da iyi oldu.

***

İki senedir "Bak Oğuzhan sen iyi bir futbolcusun ama kendine iyi bak, formayı kaybedeceksin" diye yaptığımız uyarılar doğru çıktı. Dorukhan formayı kaptı. Ljajic son maçlarda temposunu artırdı ve artık faydalı oluyor. Beşiktaş, Ryan Babel'i de neredeyse kaybediyor. Yönetim kiralık olarak alıyor, Şenol Güneş parlatıyor ama ekmeği de başka kulüpler yiyor. Akıllı ve geleceği düşünen kulüpler yetenekli futbolcuları topluyor, tüketen kulüplere kiralık veriyor, parlayınca da yüksek ücretlere başka takımlara satıyor.

***

Maalesef Beşiktaş bu transfer oyununa yem oluyor. Neyse haftanın maçına dönersek Beşiktaş son form durumuyla Alanyaspor'dan 3 puanı alır, Başakaşehir'le olan 6 puan farkını ilk yarı sonunda da 2-3 puana indirebilir. Devre arası kampını da iyi bir şekilde geçirirse Beşiktaş ikinci yarıya şampiyonluğun en büyük adaylarından biri olarak girer. UEFA Kupası'nda da bir aksilik olmazsa gelecek hafta Malmö'yü yener ve bir üst tura çıkar. Böyle bir dönemde siyah-beyazlı takımın en büyük kozu Şenol Güneş olacaktır. Kendisini son maçlarda moralli ve çok başarılı buluyorum.

Kartal'ın gerçek sorunları
Beşiktaş'ta sorunların en büyüğü, başka kulüp taraftarların siyah-beyazlı kulübe üye yapılması ve yıllarca bu büyük armaya emek vermiş dürüst ve faydalı insanların Atatürk'ün anayasamıza koyduğu en önemli kanunlardan biri olan seçme ve seçilme hakkının iptal edilmesidir.
Geçtiğimiz hafta bir mahkeme oldu. Küçük bir grup olan ve yakından tanıdığım gençler bu konuda hassasiyet gösterip konuyu yargıya taşımışlar.
Ben de imza verip konuya müdahil oldum. 5 bin kişinin aidatı toplu olarak yatırılmıştı. Denetleme Kurulu Başkanı Feyyaz Tuncer bu konunun doğruluğunu ispat eden bir rapor hazırlamıştı. Gençler bu raporu da baz alarak davayı açmışlardı. Mahkeme mart ayına ertelendi.
Dileğim o ki; Başkan olmadan önce bu tür icraatlardan şikayetçi olan Fikret Orman da bu davaya müdahil olmalı.
Çok değerli Beşiktaşlılarla görüş alış-verişinde bulunuyorum, "Aman kulübe sahip çıkın" dediğimde, "Aman Başkan boşver, bu üye sistemiyle Beşiktaş'a kimse başkan olamaz. Kongrelere otobüslerle adam getirtip oy kullandırıyorlar" diye yanıt veriyorlar.
Zaman zaman görüştüğüm birçok diğer takım taraftarları kişiler de "Ben şu takımı tutuyorum ama BJK kongre üyesiyim" itirafında bulunuyorlar. Bu leke nasıl temizlenecek? Ne zaman Beşiktaş'ta adil ve demokratik bir kongre olacak?

Nerelerdesiniz beyler!
Geçtiğimiz hafta Pazar günü derbi maçından evvel Ümraniye Tesisleri'ne BeşiktaşGalatasaray U 21 maçını izledim. Mücadeleyi Türk Futboluna büyük hizmetleri olan Galatasaray altyapı sorumlusu Ali Yavaş'la birlikte takip ettim.
Geçtiğimiz sezon gazetemde yazdığım Mustafa Kapı'yı Ali Yavaş'a sordum. Baktım kadroda yoktu. Yavaş bana Mustafa Kapı'nın A takım kadrosunda olduğunu söyleyince çok heyecanlıydı.
"Sinan başkanım geleceğin yeni yıldız derken" elimi sıktı ve beni de tebrik etti; "Başkan sen Mustafa Kapı'yı Fotomaç'taki köşende yazmıştın" dedi. Unutmadan Beşiktaş'ın U17 takımında oynayan forvet Oğuzhan Akgün müthiş bir yetenek... Lütfen bu ismi bir yere not edin.
U21 derbisinde; Beşiktaş, Galatasaray'ı 1-0 yendi. Beşiktaş'ta Almanya'dan alınan Oğuzhan, 18 yaşındaki Kartal ve Erdem dikkatimi çekti.
U21'den 6 futbolcu A Takım kadrosuna alındığı için Galatasaray'da ise dikkatimi çeken sadece Ahmet Sivri oldu. Bir konuya daha dikkatinizi çekeceğim.
İkinci takımların derbisi olan böyle bir maçta maalesef Beşiktaş'ın sözde altyapı sorumlusu Metin Albayrak olmak üzere Beşiktaş'tan hiçbir yönetici yoktu. Hatta Şenol Güneş'e yardımcı olarak getirilen Guti ve İlhan Mansız da yoktu.
BEFAM günlerini hatırlıyorum da; en aşağı 4-5 yönetici maçta olur, altyapısı komitesi maçlarda hazır bulunur, A Takımının bilhassa yardımcı antrenörleri böyle maçları takip ederdi. Çok garibime gitti, yazıklar olsun.
Genç futbolcularımız son derece yetenekli. U19 Milli Takımımız İngiltere'yi bile yenebiliyor, U15 Milli takımımız bir harika, Beşiktaş U14 takımı da gelecek için büyük ümit veriyor. Ama ne yazık ki; Avrupa'nın en yaşlı ligi ülkemizde... Zaten Sayın Spor Bakanımız Dr. Mehmet Kasapoğlu da bu durumun farkında. Tedbirleri merakla bekliyorum.