Karanlıktan aydınlığa
Beşiktaş mali açıdan çok zor günler yaşıyor.
Maalesef durum her geçen gün daha da kötüye gidiyor.
Ben uzun yıllardır Beşiktaş'ın artan borçlarından dolayı sıkıntı yaşayacağını belirttim. Gerçi sakalım da var ama benim yazdıklarıma karşı çıkanlar, kraldan fazla kralcı olanlar vardı.
Bugün gelinen nokta şu; transfer yapılması gerekiyor ama sıkıntı büyük...
Mevcut kadroki futbolculara alacakları ödenmesi gerekiyor; sıkıntı büyük...
Emekçi kulüp personeline 3 aydır paraları ödenemiyor; sıkıntı büyük...
Vida, Quaresma, Babel gibi yıldızlarla vedalaşılabilir, sıkıntı büyük...
Şenol Güneş geçtiğimiz hafta düzenlediği basın toplantısında üstüne basa basa söyledi; ''Transferden önce futbolcuların ve özellikle de kulüpte çalışan emekçilerin paralarınını ödeyin!'' Beşiktaş yönetimi bir yılı aşkın bir süreden bu yana Ziraat Bankası ve Denizbank'tan kredi bekliyordu.
Yönetim geçtiğimiz günlerde yılan hikayesine dönen bu krediden vazgeçtiğini resmi bir açıklamayla duyurdu. Maalesef artık Beşiktaş markasının bankalar düzeyinde kredibilitesi yok denecek kadar aza indi. Gerçekler Beşiktaşlılardan saklanıyor.
Beşiktaş'ın realde ne ke kadar borcu var, kocaman soru işareti???
İki yıl önce o zamanki Divan Kurulu Başkanı Yalçın Karadeniz, ''Borcumuz 1.5 milyar TL'yi aştı'' diye uyardığı için yetkileri elinden alındı, kulüpten ihracı gündeme geldi. Bugün borç yükünün 3 milyara yaklaştığı iddia ediliyor.
Beşiktaş'ın ağır borç yükü altına girdiği için dost uyarılarında bulunan bendeniz Sinan Vardar, Şeref Nasır gibi Beşiktaş'a gönül vermiş yüzlerce kongre üyesi çeşitli cezalarla karşı karşıya kaldı.
Ve... Maalesef Beşiktaş Başkanı Fikret Orman ve yönetici arkadaşları hala gerçekleri gizlemeye çalışıyor.
Ama gerçeklerin bir gün ortaya çıkması gibi kötü bir huyu vardır.
Şampiyonlar Ligi'nden gelen onca para, Cenk Tosun, Marcelo, Tosic gibi futbolcuların satışından gelen milyon dolarlar, patlama yaptığı belirtilen sponsorluk ücretlerine rağmen Beşiktaş paraya sıkıştı ve kımıldayamıyor.
Benim anlamadığım, 35 bin kongre üyesinin yüzde 99'u neden kulüp uçuruma yuvarlanırken hiç sesini çıkarmıyor?
Bu kadar işadamı, maliyeci, holding sahibi, ekonomisti içinde barındıran Beşiktaş'ta kongre üyelerinin yaşanan gelişmelere ses çıkarmaması çok acı.
Bugün her BJK kongre üyesi Beşiktaş'ın halka açıklanan son bilançosunu okuyup son feci durumu öğrenebilir. Beşiktaş artık günü de kurtaramıyor?
Çare ''Küçülmek'' deniyor ama nereye kadar küçülmek?
Beşiktaş maalesef kötü yönetiliyor. Yönetenler Şenol Güneş'i dinlemekten bile acizler. Hatta zaman zaman onu yıpratıyorlar.
Beşiktaş'ın şu andaki en büyük güvencesi Şenol Güneş... O da giderse çöküş olacak. Hiç olmazsa Güneş'e sahip çıkalım ve akıllı projelerle bu karanlığı aydınlığa çevirelim.
NECİP UYSAL GİBİ
Yıllardır söylüyorum, Beşiktaş'ın geleceği öz kaynaktan çıkardığı futbolculardır.
Necip Uysal 10 yıldan bu yana A takımda ve her geçen gün kendini geliştiriyor.
KENDISiNE ne zaman, hangi mevkiide görev verilirse çıkıp, terinin son damlasına kadar oynuyor. Kimler gelip kimler geçip, hayal kırıklığıyla birlikte milyon euroları götürürken Beşiktaş'ın kaptanı gönüllerde her geçen gün daha da büyüyor.
ŞENOL Güneş Slovakya kampında düzenlediği basın toplantısında, ''Benim 1 numaram Necip'tir'' dedi.
HOCAMI bu sözlerinden dolayı kutluyorum. Beşiktaş'ın gelecekte başarılı olması için daha fazla Necip ortaya çıkarmalı. Bravo Necip... Sen saha içi ve saha dışındaki duruşunla Beşiktaş tarihinin unutulmazları arasına girdin.
BÜLENT UYGUN'A KULAK VERİN
Teknik direktörlük kariyerini Katar'da sürdüren sevgili kardeşim Bülent Uygun, Bodrum'da ziyaretime geldi. Onunla futbol konuşurken dikkatimi çekti; kendini çok geliştirmiş. Katar'da önemli kişilerle dostluklar sağlamış olan Uygun'un Türk Futbolunun gelişimi için benim de fikir birliğimde olduğum tespitleri var.
İşte aklıma gelenler:
Çocuklarımızın hem sağlıklı spor yapmaları hem de güvenli şekilde oynamaları için her parka kamera değil spor akademisi son sınıf öğrencilerin önderliğinde spor saatleri konulsun.
Bu belediyeler tarafından finans edilerek çocuklar spora teşvik edilsin. Burada çalışan eğitmenler de okul harçlıkları çıkarırlar.
Futbolcular ve teknik direktörler kendi vergilerini kendileri ödemeli.
Alt yapı hocaların maaşları TFF tarafından ödenmeli ve kulüplere PRO lisanslı hoca tahsis edilmeli.
Eski futbolcular için huzur evi ile sağlık hastanesi kurulmalı.
Yönetimler harcamalarından kendileri sorumlu olmalıdır.
Önümüzdeki yıllarda Türk futbolu Bülent Uygun'dan mutlaka yararlanmalı diye düşünüyorum.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.