Helal sana Şenol hoca

Beşiktaş'ın Monaco zaferi sonrası hepimiz zafer sarhoşu olduk. Kara Kartallar, dile kolay Şampiyonlar Ligi'nde 3 maçta 9 puan toplayarak en yakın takipçisine 5 puan fark attı.
Monaco maçını Kıbrıs'ta dostlarımla seyrettim. 90 dakikanın sonunda etrafımdaki herkes sarmaş dolaş oldu ve dostlarım beni tebrik yağmuru yarışına girdi. Sevinçten içim içime sığmıyordu.
Yaklaşık yarım saat sonra ekranda Beşiktaş'a bu zaferleri kazandıran komutan Şenol Güneş'i gördüm. Onun yorumlarına çok önem veriyorum.
Ders gibi konuşuyor.
Onun gibi ben de 50 yıldır futbolun içindeyim. Açıklamalarından kendime pay çıkarıyorum. Başarılı dostu dinlemek, ayrı bir keyif.
Güneş, önce Beşiktaş'ın tecrübeli oyunculardan kurulu olduğunu vurguladı ve rakibin gençliğini övdü.
Monaco'nun son 3 yılda 453 milyon euro'ya oyuncu sattığını ve bu sezon 100 milyon euro'ya daha genç bir takım kurduğunu ve zamana ihtiyacı olduğunu vurguladı.
Önce Fransız medyasına döndü; "Monaco yeni yapılanmasıyla doğru işler yapıyor. Gelecek Monaco'nun" dedi. Bu belki de Fransızların beklemediği bir yorumdu. Ardından gözleri bizim medya mensuplarına yöneldi ve şu ifadeyi kullandı;
"Biz bugün kazandık ama büyük kulüp olma yolunda Monaco gibi takımları örnek almalıyız."' Şenol Hoca, "Biz 5 milyon euro'ya oyuncu alırken olay oluyor" derken Şampiyonlar Ligi'nde rakiplerimiz 100 euro'ya oyuncu alıp satabiliyor" dedi. Bu; şu demek; futbolumuzun marka değeri maalesef iyi değil, ülke olarak futbol kalitemizi artırmalıyız.
Türkiye'de oynanan futbolun kaos ortamından beslendiğini ve bunu hep birlikte değiştirebileceğimizi belirtti.
Futbolun, kaosun önüne geçmesi için belli ki projeleri var.
Basın toplantısında şunu ekledi usta teknik adam:
"Futbol çok güzel bir oyundur.
Bugün kazandık, kaybedebilirdik de! Ama iki takım da futbol oynamayı arzuladı.
Rakibimizin futbol oynama iştahı bizi de kamçıladı."

Beşiktaş'ın büyük lideri
Şenol Hoca bu cümleleri sarf ederken onu bir kez daha alkışladım. İçimden "İşte Beşiktaş'ın büyük lideri" dedim.
Güneş çok insanın kabullenmediği bir futbol filozofu.
Beşiktaş'ın teknik direktörü kimseyi, hiç bir takımı veya kişiyi ayrıştırmadan "Gelin bu oyunu güzelleştirelim, birlikte kazanalım" diyor.
Hakem Babel'in bir golünü vermemesine rağmen biliyorum ki hakemden de memnun.
Çünkü hakem de oyunu gereksiz durdurmayıp futbolun keyfine ortak oldu. Tesadüfi galibiyetlerin ardından afrasından, tafrasından geçilmeyen çok teknik adam biliyorum.
Şenol Hoca aşmış bazı şeyleri.
Şampiyonlar Ligi'nde rakiplerini dize getiren Güneş, mütevazılığıyla, bilgi ve birikimiyle hepimizi aydınlatıyor.
Anlatmak istediği projeler için de "Devre arasında uzun bir değerlendirme yapacağım" diye ekliyor.
Hep bizimle kal Şenol Güneş, hep Beşiktaş'ta.
Sen Beşiktaş'ın başına gelmiş en güzel şeylerden birisin sen Şenol Hoca...

RIZA ÇALIMBAY VE TRABZONSPOR

Trabzonspor'da beklenen ayrılık gerçekleşti ve Ersun Yanal'la yollar ayrıldı.
Aslında bu ayrılık uzun zamandır beklenen bir gelişmeydi.
Bordo-mavili yönetim kurulu çok geçmeden Rıza Çalımbay'la sözleşme imzaladı.
Ben Trabzonspor-Çalımbay birlikteliğinin başarıyı getireceğine inanıyorum.
Rıza Hoca'yı çok eskiden tanırım.
Teknik direktörlüğe başladığı ilk takım olan Göztepe'de kendisine destek olmuştum. İnsan olarak harika bir kişiliğe sahiptir.
Teknik direktörlük kariyerinde her geçen gün kendini geliştiriyor. Ben futbolu çok seven Trabzon halkının Çalımbay'ın etrafında kenetleneceğine inanıyorum.
Tabii Trabzon ve yöresinden çıkacak genç yeteneklerin de Çalımbay tarafından takıma monte edileceğini düşünüyorum.
Biliyorum ki, Trabzon'da daha ne Yusuf Yazıcı'lar, ne Abdülkadir'ler var. Trabzonlu yetenekli gençlerin önü açılırsa, Trabzonspor beklenen patlamayı yapar.
Bakın bugün; Trabzonspor'un Efsane Kaptanı Beşiktaş'ta tarih yazıyor.
Beşiktaş'ın da Efsane Kaptanı;
Atom Karıncası Rıza Çalımbay da Trabzonspor'da büyük başarılara imza atmaya hazır. Yeter ki biraz sabır, yeter ki tam destek verilsin.
Gerisi kolay, Rıza Çalımbay başarır.

ŞAMPİYONLUK YARIŞI?

Ligin 8. haftası biterken Galatasaray'ın; rakipleri Başakşehir'e 6, Beşiktaş ve Fenerbahçe'ye 8'er puan fark atması çok konuşuluyor. Sarı-kırmızılı takımın yeni kurulmuş olmasına rağmen bu performansı gerçekten büyük başarı. Galatasaray, pazar günü derbiyi kazanırsa şampiyonluk yarışı için morallenir. Doğrusu 11 puan geriye düşen Fenerbahçe de yara alır, toparlanması biraz daha zaman alır. Ama bu derbi, daha şampiyonluğu belirlemez. Unutmamak gerekir ki, lig uzun bir maraton. Bu köprünün altından daha çok sular akacak. Avrupa'da fırtına gibi esen Beşiktaş'ın artık lige de konsantre olacağını düşünüyorum. Bizleri çok güzel bir şampiyonluk yarışı bekliyor. Yeter ki sadece futbolun koşulduğu bir mücadele olsun.