Beşiktaş’ta neler oluyor?
Beşiktaş Futbol Takımı teknik direktör Şenol Güneş'le iyi bir ivme yakaladı ve bu sezon da şampiyonluğun en büyük adayı...
İddia ediyorum; bu takım UEFA Avrupa Ligi'nde ileri gidebilir.
Hep tartışmaya devam edeceğiz; transferler, menajerler, havada uçuşan milyon dolarlar...
Ama bunları tartışırken kulüpte taşlar yerinden oynadı. Divan Kurulu Başkanı Yalçın Karadeniz, kulübün borçlarıyla ilgili endişelerini tespitlerle dile getirdiği için kara listeye alındı.
Önce divan kurulu seçiminin iptal edildiği açıklandı ve ardından denetleme kurulunun büyük katkısıyla disiplin kurulu;
5 yıllık ceza keserek Yalçın Karadeniz'in seçme ve seçilme hakkı elinden alındı.
Pazar günü divan kurulu seçimini beklerken önceki gün yürütmeyi durdurma kararı verildi ve Divan kurulu seçimi iptal edildi. Karadeniz şimdilik makamını koruyabildi.
Yalçın Ağabey'e yapılanlar gerçekten büyük ayıptı.
Bütün bunları üzülerek izliyoruz.
Beşiktaş böyle yönetilmemeli.
Bir kurul başkanı kulübün borçlarıyla ilgili endişelerini dile getirdiği için görevden uzaklaştırılmamalı.
Kin ve nefret Beşiktaş'ta barınmamalı...
Kendilerini Beşiktaş'ın üstünde görenler ellerinde Demokles'in kılıcıyla güç gösterisinde bulundular ama şimdilik başaramadılar.
Yalçın Karadeniz ve arkadaşlarının yeniden görevlerinin başına dönmesi son günlerde aldığım en güzel haberdi.
Ancak bu yaşananlar Beşiktaş'a hiç ama hiç yakışmıyor. Maalesef o yüce makamlar bazılarına birkaç gömlek fazla geliyor.
Unutmadan; medyada geçtiğimiz hafta Beşiktaş'ın tam 170 milyon ek kredi aldığı açıklandı.
Ve bu haberler Beşiktaş yönetimi tarafından yalanlanmadı!
BJK Futbol A.Ş halka açık bir şirket olmasına rağmen bu kredi için bir açıklama bile yapılmadı.
Bu para geldi mi? Gelecekse ne yapılacak? En ufak bir açıklama yok! Merakla bekliyorum ve takip ediyorum.
ŞENOL GÜNEŞ VE QUARESMA FARKI
Şenol hoca, iyi bir teknik direktör olduğunu futbol kamuoyuna çoktan kanıtladı.
Quaresma ile arasında yaşanan gerginlikte ise eğitici ve öğreticiliğini ispat etti.
Öncelikle Quaresma'nın kendisine yaptığı saygısızlıkta, soğukkanlılığını korudu ve öğrencisini kazanma yoluna gitti. Gerçek şu ki, Şenol Güneş takımı da maçlara çok iyi hazırlıyor.
Oğuzhan Özyakup biraz gayretli olur, Quaresma bu formunu devam ettirirse, Atiba'nın da her zamanki gibi üstün gayretiyle Beşiktaş bu sezon ligin tozunu atar. Yeni transfer Mitrovic ise soru işareti... Ve iki bek Gökhan ve Adriano kanat bindirmelerinde zayıf kalıyorlar.
Bunlar Beşiktaş'ın eksi yönleri ama Şenol Güneş'in bu sıkıntılara çare aradığını tahmin ediyorum.
Tabii Beşiktaş'ın fişeği Caner de koşulara ve topla çalışmaya başladı. Umarım Caner, kısa zamanda takıma katılır çünkü ona çok ihtiyaç var.
Türk Futbolunun son derece geri kalmasında suçlu bulundu; yine hakemler!
Sonunda formda hakem kalmadı. Bu arkadaşlar sahada nasıl yönetecek aklım mantığım almıyor! Hakemler açıklanıp açıklanmaz 3 büyükler hakemlere saldırıyorlar.
4 takımın şampiyonluk yarışında bu hakemlerle bu lig nasıl bitecek gerçekten endişe içindeyim.
Futbol Federasyonu başkanı katıldığı canlı yayında tabir-i caizse dağ fare doğurdu.
Yıldırım Demirören sürekli "hakem" dedi. Hey Demirören; bu hakemleri sen seçmedin mi?
GÜLE GÜLE İLHAN AĞABEY
Benim bu hayatta;
Türk Futbol adamı dendiğinde en çok güvendiğim, fikirlerimizin tam tamına uyum sağladığı üç isim vardı: Yılmaz Yücetürk, Gündüz Tekin Onay ve İlhan Cavcav...
Yücetürk, Onay'ın ardından sevgili İlhan Ağabey'in ölümü beni çok üzdü.
İlhan Ağabey, benim takip edip, izlediğim ve kendisine önerdiğim hiçbir futbolcuya "hayır" demedi. Deniz Barış, Gökhan Gönül, Özgür, kaleci Ramazan, Aydın Karabulut, Mehmet Sedef şu anda gelen isimlerden sadece birkaçı...
"Hangi futbolcuyu takibe alsam, altından Sinan Vardar çıkıyor" derdi. Gençlerbirliği kulübünde futbolun başına geçmem için teklif yapmış ve bu teklifi medyada açıklamıştı.
Bu teklifi kabul etmememin en büyük nedeni Beşiktaş aşkıydı.
5 yıl önce; Futbol Federasyonu başkanlığı yaptığı dönemde, Mehmet Ali Aydınlar , kürsüye çıkıp kulüp başkanlarına hitaben, "Paraları sokağa döküyorsunuz.
Kulüplere yazık oluyor. Yarın Sinan Vardar'la konuşup, futbolumuz için yapısal reformlar yapacağız.
Futbolun başında artık Sinan Vardar olacak" demişti.
Bu sözlerin ardından İlhan Cavcav, "Hele şükür" diyerek beni alnımdan öperek beni onere etmişti...
Ama, ertesi gün Mehmet Ali Aydınlar istifa etti, ve maalesef futbolumuzun başına Yıldırım Demirören geçti.
Benim İlhan Cavcav'la çok güzel anılarım oldu. Maalesef İlhan Ağabey artık yok! Dilerim ki, Gençlerbirliği onun mirasına sahip çıksın. Toprağın bol olsun İlhan Ağabey...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.